Kadıköy Belediyesi Habitat III'e katıldı

Ekvador’un başkenti Quito’da 4 gün süren Habitat III Zirvesi’ne Kadıköy Belediyesi de katıldı; “Konut ve Sürdürülebilir Kentsel Gelişme” konusunda fikir alışverişinde bulundu

03 Kasım 2016 - 13:38

HABITAT III Konferansı, dünyanın birçok ülkesinden yerel yönetimler ile sürdürülebilir kentsel gelişme konularında çalışan kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum, özel sektör, meslek odaları temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla, 17-20 Ekim 2016’da Ekvador’un başkenti Quito’da gerçekleşti. Kadıköy Belediyesi’nin de katılımcıları arasında olduğu zirveye Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Mimar Bahar Yalçın, CHP İlçe Meclis Üyeleri Yüksek Mimar Ülkü Koçar, İnşaat Mühendisi Hatice Ülkü Özer, AKP Meclis Üyesi Mimar Göksel Öksüz ve Strateji Geliştirme Müdürlüğü Toplumsal Eşitlik Birimi’nden sosyolog Yonca Güneş Yücel katıldı.

İKİNCİSİ İSTANBUL’DAYDI
1996 yılında İstanbul’da yapılan “Habitat II” konferansı sonrası yayınlanan “İstanbul Deklarasyonu” ile konferansa katılan devlet başkanları “Herkes İçin Yeterli Barınma” ve “Kentleşen Dünyada Sürdürülebilir İnsan Yerleşimleri”nin oluşturulması adına bir eylem planının uygulanması yönünde ortak görüş bildirmişti. Habitat II’den günümüze gerçekleştirilen çalışmalar, çıkarılan dersler ve geleceğe yönelik yeni yaklaşımlar konusunda katılımcı diğer ülkeler gibi Türkiye de Habitat III’e ulusal bir rapor hazırladı. Ulusal raporda kentsel altyapı yatırımları, farklı gelir grupları için toplu konut üretimi, kent ekonomisi gibi öne çıkan pek çok konu vardı. Türkiye, Birleşmiş Milletlerin yayımlayacağı “Küresel ve Bölgesel Raporlara” temel teşkil edecek ulusal raporunu “kentsel demografik konular”, “arazi ve kent planlaması”, “çevre ve kentleşme”, “kentsel yönetişim ve mevzuat”, “kent ekonomisi” ile “konut ve temel hizmetler” konularında kaleme aldı. Raporda Türkiye’nin kentleşme gündemi, kentsel alanda gerçekleştirdiği çalışmaları, edindiği deneyimi ve geleceğe ilişkin öngörülere yer verildi.

YENİ YOL HARİTASI
Habitat III zirvesinden, 2015 Kalkınma Gündemi sonrasında düzenlenen ilk küresel konferans olması nedeniyle; gerek sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin uygulanması, gerekse kentleşmenin sorunlarının tartışılması ve yeni yol haritasının belirlenmesi konularında fırsatlar sunması bekleniyor. Ülkeler, konferansın sadece sürdürülebilir kentleşmeye ilişkin ulusal mevzuata ve uygulamaya yönelik anlayış ve perspektif geliştirmesinin dışında kent planlamasının uzun soluklu bir süreç olarak nasıl deneyimlenmesi gerektiğiyle ilgili de çalışılması gerekliliğinde hemfikir.

İNSANİ KONUT PLANLAMASI
Sürdürülebilir kentsel gelişme politikalarının uygulanmasında temel aktör konumunda olan yerel yönetimlerin kentsel politika ve yöntemlerinin tartışıldığı zirvede birçok hükümetin, ekonomik gelişim dinamiği olarak gördüğü konut ekonomisinin kent yoksulluğunu üretmeyi sürdürdüğü; nisbi düzeyde saplanan “ekonomik gelişkinliğin” insani konut planlamasına yansımadığı ifade edildi. Ülkelerin genellikle konut sorunu ile başa çıkmada faydacı ve popüler tutumlar, hamleler geliştirdiklerine dikkat çeken akademisyenler, STK ve meslek odaları temsilcileri, birçok hükümetin serbest piyasanın baskıladığı strateji ve politikaları yeğlediğini, hükümetlerin her geçen yıl kolektif yaklaşım ve pratiklerden gittikçe uzaklaştıklarını aktardı.
Konut sorunu kapsamında tartışılan bir diğer gündem ise mültecilik ve göçmenlikti. Uluslararası, bölgesel çatışmaların sonucunda yaşanan göçün ve mülteciliğin siyaset yapıcılar tarafından çok yönlü ele alınması gerekli politik, ekonomik, sosyal ve kültürel düzeyde birbirini tamamlayıcı ve çeşitli dinamiklere sahip gerçekliği olduğuna işaret edildi. Bunun için de Birleşmiş Milletler’in “diyalog” içerikli yönteminin, kamusal alanın iyileştirilmesinde, düzenlenmesinde, planlamasında hala geçerli bir argüman olduğu ileri sürüldü. Yine karşılıklı “diyalog”un sonuç vermesi için de kamusal alanın belirlediği programın, ulusal hükümetler nezdinde çalıştırılması gerektiği vurgulandı.

ACİL EYLEM PLANI
Katılımcılık yaklaşımının gerçek anlamıyla politika geliştirmede önemli motivasyonlardan biri olduğuna dikkat çekilen zirvede, yerel yönetimlerin, katılımcılık mekanizmalarını etkin kullanması gerektiği ve yerelin bu mekanizmaları kendine özgün dinamiklerle çeşitlendirmesi vurgulandı. Katılımcılığın, alt yapı hizmetlerinden, kentin planlamasına; eğitim ve ulaşım hizmetlerinden istihdam alanlarına kadar yaygın bir çeşitlilikte işleyecek mekanizmalarla sağlanması gerektiği ve bunun da hükümetlerin, yerel idarecilerin niyet ve iradelerine bırakılamayacak tartışılmazlıkta olduğu aktarıldı. Bu anlamda kentsel politikaların, insan yaşam hakları kapsamında ele alındığında yerel yönetimlerin etkin olduğu birçok mekanizmanın oluşturulması ve bu mekanizmaların da sürecin takipçisi ve denetleyicisi olması gerektiği belirtildi. Zirvede genel olarak yerel yönetimlerin güçlendirildiği, katılımcılık mekanizmalarının çeşitlendiği ve ulusal hükümetler ve uluslararası ağlar nezdinde acil politik eylem planlarının oluşturulması beklentisi yinelendi.

ARŞİV