KADIKÖY DENİZİ TEHLİKE SAÇIYOR

Her yağışta sele yol açarak Kadıköylüleri mağdur eden Kurbağlıdere bu kez denize dökülen atık suyu ile tehlike saçıyor. Dere’den Marmara’ya akan kanalizasyon suyu, yüzme alanlarını kirletiyor.

14 Ağustos 2014 - 14:37
Sorumluluğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde olan ancak ıslah çalışması 2 yıldır bir türlü bitirilemeyen Kurbağlıdere’den denize akan kanalizasyon suları nedeniyle, Kadıköy sahilleri son yıllardaki en büyük kirliliği yaşıyor. Kadıköylülerin kabusu haline gelen ve her yağmur sonrası su baskınlarına neden olan Kurbağalıdere’de ıslah çalışmaları sırasında kanalizasyon boruları kesildi. Dereye akan atık su denize yayılmasıyla yoğun kokunun yanı sıra sivrisinek ve sel baskınları ile baş etmeye çalışan Kadıköylüler bu kez de kolibasili tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.

TAHLİL SONUÇLARI ÜRKÜTÜYOR
Suadiye Plajı, Caddebostan plajı, Moda Deniz Kulübü önü, Fenerbahçe Burnu, Yoğurtçu Parkı bitimi ve Kalamış Marina olmak üzere 6 ayrı yerden alınan tahlil sonuçları ürkütücü düzeyde. Sonuçlara göre sınır değeri azami 2 bin olması gereken E.Coli Sayımı Caddebostan Plajları’nda 2 binde, Moda Deniz Kulübü’nde 3 bin, Fenerbahçe Burnu’nda 30 bin, Kalamış Marina’da 20 bin, Yoğurtçu Parkı bitiminde ise 150 binde.  Sınır değeri bin olması gereken toplam Koliform Bakteri Sayısı ise Caddebostan plajlarında 2 bin beşyüz  ve 5 bin yüz iken, Moda Deniz Kulübü’nde 22 bin, Fenerbahçe Burnu’nda 120 bin, Kalamış Marina’da 70 bin, Yoğurtçu Parkı bitiminde ise 570 binde. Tahlillerde ayrıca su içerisinde istenmeyen ve bağırsak enfeksiyonlarına neden olan bakteri grupları da  (toplam koloni ve pseudomonas)  tespit edildi.


"HALK SAĞLIĞI RİSK ALTINDA"
Tahlil sonuçlarını yorumlayan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Kadıköylüleri denize girmemeleri konusunda uyardıklarını anımsatarak, ‘’Tahlil sonuçları beklediğimizin de üzerinde. Bir an önce bu soruna çözüm bulunması gerekiyor. Halkın sağlığını riske atmaya hiç kimsenin hakkı yok” dedi. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin çalışmalarını hızlandırdığı koşullarda dere ıslahının çok kısa bir sürede biteceğini söyleyen Nuhoğlu, ‘’Biz Kadıköy Belediyesi olarak elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız. Burada siyaset veya parti ayrımı yapılması doğru değil. Bu sorun tüm Kadıköylülerin sorunu ve daha tehlikeli sonuçlara yol açmadan çözülmeli” diye konuştu.


SALGIN ÇIKABİLİR!
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betigül Öngen, 2006 yılında yayınlanan ‘’Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği’’ne  göre yüzme amacıyla kullanılan sularda sağlaması gereken mikrobiyolojik parametrelere ait limit değerler bulunduğunu belirterek, ‘’Kadıköy Belediyesi’nin çeşitli plaj ve yüzme alanlarında yaptırdığı analiz sonuçlarına göre, bu sular kılavuz değerlere yaklaşmadığı gibi, mutlak surette uyulması gereken değerlerin de çok üstündedir. Dolayısıyla bu suların hiç biri yüzmeye elverişli görünmemekte olup bir an önce önlem alınması gerekir’’ dedi.
Görüşlerine başvurduğumuz Kadıköy Belediyesi kurum hekimlerinden Dr. Suphi Bingöl de, ülkemizde  deniz sularının niteliklerinin ne olması gerektiğinin Çevre ve Orman Bakanlığı’nın "Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği"nde tanımlandığını anımsatarak, bu standartların  "toplam koliform bakteriler için (EMS/100 ml) 1000/ml, fekal koliform bakteriler için (dışkı kökenli) üst limit 200/ml’’ olarak belirlendiğini söyledi. Bingöl, ‘’Kadıköy’deki deniz suyunun analiz sonuçlarına göre koliform bakteri değerlerini toplam koliform  (fekal ve diğer kökenli) bakteri olarak kabul etsek dahi değerler olması gerekenin çok üzerindedir. Bu değerlerin  fekal kökenli koliform bakterilere ilişkin olması halinde  durum çok daha vahimdir. Çünkü dışkı ya da kanalizasyonla bulaştığı ve  bu şekilde dışkı kaynaklı hastalıklara yol açabilir. Dışkı kökenli mikroorganizmalarla salgınlar ortaya çıkabilir. Ayrıca alınmış olan numunelerde var olduğu anlaşılan pseudomonas aeroginosa  bakterilerinin de bulunmaması gerekir. Çünkü insan vücudunda  iltihaplı yaralara neden olur. Bundan dolayı özellikle yüzme havuzları ve rekreasyon amaçlı sularda bulunmasına izin verilmez. Ayrıca antibiyotiklere çok direnç kazandığı için hastane enfeksiyonlarının başlıca etmeni olarak bilinir. Özetle numune alınan noktaların tümünde numunenin alındığı an için deniz suyunun olması gereken standartlardan hayli uzak olduğu ve sağlık açısından açıkça ve yoğun risk taşıdığı anlaşılmaktadır’’ bilgilerini verdi.

ARŞİV