Kadıköy-Taksim DİRENİŞ HATTI

Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların sökülerek yerine Topçu Kışlası ve AVM yapılmasını protesto etmek amacıyla başlayan “Gezi Parkı Direnişi” tüm ülkeye yayıldı.

06 Haziran 2013 - 12:55

Semra ÇELEBİ
Fotoğraflar: Semra ÇELEBİ – Gürbüz ENGİN
 
Her şey 31 Mayıs Cuma sabahı, kentlerinin en büyük oksijen alanlarından Taksim Gezi Parkı’nın yıkımını engellemek için parkta sabahlayan gençlere polisin şafak baskınıyla başladı. Polisin çadırlarında uyuyanlara sabah saat 5.00 civarı gaz bombalarıyla müdahale etmesi, büyük bir direnişin başlamasına neden oldu. Ağaçların kesilmesini engellemek için başlayan eylemler ülke genelinde iktidarın baskıcı politikalarına karşı “yeter” diyen herkesin sokaklara çıkmasını sağladı. Ulusal kanalların ve genel olarak medyanın Taksim Gezi Parkı’ndaki orantısız polis müdahalesini haberleştirmemesi ve “yokmuş gibi” davranması, halkın öfkesini arttırdı. Facebook ve Twitter’in öncülüğündeki sosyal medyada olayların duyulmasıyla İstanbul’un tüm mahallelerinden sokaklara dökülenler, Taksim’deki direnişçilere destek vermeye gitti. Taksim’e gidenler arasında Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ile CHP’li vekiller ve belediye başkanları da vardı. Biber gazına maruz kalan kitleye Divan Otel kapılarını açtı. Kalabalık ile birlikte Öztürk ve yanındakiler de Divan Otel’e sığındılar. Öztürk, twitter hesabından “CHP Genel Bşk.yrd.cısı Gökhan Günaydın basın açıklaması yaptı. Üç saat içinde dört kez gaz yedik. Limon seni seviyorum.” diye yazdı.
 
İŞ ÇIKIŞI TAKSİM’E AKTILAR
31 Mayıs Cuma akşamı iş çıkışı Taksim’e ulaşmaya çalışanlarla birlikte, iki gündür Gezi Parkı’nda direnişte olan 25-30 kişinin sayısı 100 binlere çıktı.
Polis kitleyi Taksim Meydanı’na sokmamak için aşırı güç kullanıp tonlarca gaz bombası kullanırken, halk polis barikatlarını aşmak için 36 saat mücadele etti. Tüm aşırı müdahaleye rağmen İstiklal Caddesi, Gümüşsuyu, Tarlabaşı ve Harbiye’deki kitle saatlerce yerinden ayrılmadı. Ana akım medyanın megakent İstanbul’da yüzbinlerce insanın sokaklara dökülmesini görmemesine rağmen, canlı yayına geçen Halk TV ve Hayat TV ile sosyal medyadan haber alan halk gece saatlerinde mahallelerinden ses verdi. İstanbul’un birçok mahallesinde gece 03.00 civarında tencere tavasını alan pencereye koştu, pijamalarıyla sokağına çıkan mahalleli alkışlarla sloganlarla ses çıkardı, polis müdahalesinin sonlandırılmasını istedi. Artık amaç sadece Gezi Parkı’ndaki ağaçların sökülmesini engellemek değil, hükümetin baskıcı politikalarına son verilmesi, temel hak ve özgürlüklerin arttırılması ve daha fazla demokrasiydi.
 
KADIKÖYLÜ BOĞAZ KÖPRÜSÜ’NÜ YÜRÜYEREK GEÇTİ
Taksim’e en büyük destek Kadıköy’den geldi. “Diren Taksim Kadıköylü geliyor”, “Her yer Taksim her yer Direniş” sloganlarıyla, bayraklarla sokaklara çıkan Kadıköylüler, Bağdat Caddesi’nde ve Kadıköy Meydanı’nda toplandı. Kadıköy “Hükümet istifa” sesleriyle çınladı. Uzun süre alkışlarla sloganlarla meydanları dolduran Kadıköylülere, Yeldeğirmeni’nden Bostancı’ya bütün semtlerden katılım oldu. Sadece Kadıköy’de değil Ataşehir, Maltepe, Kartal, Üsküdar başta olmak üzere Anadolu yakasındaki ilçeler de Avrupa yakasındaki ilçeler gibi ayağa kalktı. Gece saatlerinde sayı 10 binleri buldu.
Taksim meydanına yürüyen kitlelere yoğun gaz müdahalesi olduğunu duyan Kadıköy’deki kitlenin bir bölümü Boğaziçi Köprüsü’nü yürüme kararı aldı. Binlerce kişi alkışlar, sloganlar ve bayraklarla köprüyü geçerek Beşiktaş’a kadar yürüdü. Beşiktaş’ta polisin müdahalesi sonucu onlarca kişi yaralandı ve gazdan etkilendi. Beşiktaş’taki çatışmalar sabaha kadar sürdü, kitle Taksim ve çevresinden bir an olsun ayrılmadı, gidenlerin yerini gelenler aldı.
Cumhuriyet Halk Partisi, 1 Haziran’da Kadıköy’de yapmayı planladığı mitingi halkın talebi doğrultusunda iptal etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekilleri, belediye başkanları ve partililer, parti bayraklarını bırakarak Taksim’e gitti. CHP mitingi için Kadıköy’e gelen partililer, mitingin iptal olması üzerine vapurları tıka basa doldurarak Taksim’e geçti. Vapurlarda da alkışlar, sloganlar, marşlar eksik olmadı. 1 Haziran Cumartesi günü Kadıköy’den Taksim’e akın akın gidenler arasında sadece CHP’liler değil, toplumun farklı kesiminden ve farklı görüşünden binlerce insan vardı. Cumartesi günü de Taksim Meydanı’nı zorlayan kitleye polis müdahalesi yoğundu. Kitle iki kere meydana girdi ancak yoğun biber gazı nedeniyle geri çekildi. Üçüncü kez meydana girmeyi başaran kitleye polis müdahale etmeyince İstiklal Caddesi, Beşiktaş, Harbiye, Tarlabaşı tarafından gelen yüz binler Taksim Meydanı’na aktı.
1 Mayıs 2013’te Taksim Meydanı’nda birlik mücadele ve dayanışma günlerini kutlamak isteyen ancak sert polis müdahalesi nedeniyle meydana ulaşamayan kitle, tam bir ay sonra 1 Haziran 2013 günü büyük mücadelelerin sonucunda Taksim Meydanı’na girmeyi başardı.
 
TAKSİM MEYDANI’NDA BÜYÜK MİTİNG
36 saatlik direnişin ve mücadelenin ardından Taksim Meydanı’na girmeyi başaran ve polisin geri çekilmesini sağlayan kitle büyük bir coşku yaşadı. Gezi Parkı’nı ve meydanı dolduran kitle yüzbinlerle Taksim nöbetine başladı, geceyi orada geçirdi. Gece boyunca Beşiktaş’ta çatışmalar devam etti.
2 Haziran Pazar günüyse tüm siyasi parti, sendika ve örgütlerin katılımıyla büyük bir miting yapıldı. Mitingde Taksim Dayanışması adına yapılan konuşmada talepler sıralandı. Polis şiddeti durdurulup hükümet halkın taleplerini kabul edene kadar direnişin devam edeceği belirtildi. Grevdeki Türk Hava Yolu işçilerinin temsilcisi Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin de bir konuşma yaparak “Birleşince neler olabileceğini gördük.” Dedi. Mitingde hiçbir siyasi parti veya örgüt öne çıkmadı, kitlede kardeşlik havası hâkimdi. Sanatçılar şarkılar, türküler, marşlarla kitleye destek verdi.
 
SOSYAL MEDYA ZORLADI GENEL GREV BAŞLADI
Taksim’de direniş sürerken sosyal medya üzerinden örgütlenen vatandaşlar, Facebook’ta açtıkları sayfalarla sendikalara genel grev çağrısında bulundu. Twitter üzerinden de “#genelgrev #GenelGreveDavet” hash tag’leri (uzantı) kullanılarak grev davetinin yayılması çağrısında bulunuldu.  Çağrılara ilk yanıt Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’ndan (KESK) geldi. KESK, 5 Haziran’da ülke genelinde yapmayı planladığı uyarı grevini öne çekme kararı aldı. Karar uyarınca KESK üyesi memurlar, öğretmenler ve kamu çalışanları 4 Haziran Salı günü işe siyah kurdeleler ve siyah elbiselerle gitti, basın açıklamaları yaptı. Grev 5 Haziran Çarşamba günü, DİSK, TTB, TMMOB’un katılımıyla büyüdü. Saat 11.00’de işyerlerinden çıkan çalışanlar “Her yer Taksim her yer Direniş” sloganlarıyla toplandı. Harbiye’de buluşan sendikalar on binlerle Taksim’e yürüdü.
 
TAKSİM’DE ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ VAR
Gazetemiz yayına hazırlandığında Taksim direnişi 10. gününü geride bırakıyordu. Kadıköylüler günlerce Taksim’e destek vermeye devam ettiler. Herhangi bir çağrı olmamasına rağmen, Kadıköylüler gıda ve erzakları Taksim’e ulaştırmak üzere Kadıköy Belediyesi’ne getirdiler.
Gündüz emekçi gece direnişçi olan İstanbulluların artık bir de Taksim mesaisi var. İnsanlar iş çıkışı koşarak Gezi Parkı’na gidiyor. Taksim’e gidemeyenler sokaklarında direnişe “ses” oluyor. Kadıköylüler 1 Haziran’dan beri her akşam saat 21.00’de sokaklara çıkarak tencere tavayla “hep aynı havayı” çalmaya devam ediyor… Gezi Parkı ve Taksim meydanında kendilerine özgür ve bağımsız bir dünya kuran insanlar, paylaşmanın ve dayanışmanın en güzelini yaşıyor. “Devrim Market”te her şey ücretsiz, “Gezici Kütüphane”de tüm kitaplar halkın… Sloganlar ve duvar yazıları espri ve zekâ yüklü… Şu sıralar özgürlük ve demokrasinin tam anlamıyla yaşandığı tek yer Taksim…
 
GEZİ DİRENİŞÇİLERİN İHTİYAÇ LİSTESİ
Günlerdir Taksim Gezi Parkı’nda sabahlayanlar gazetemize bir ihtiyaç listesi iletti. İşte direnişçilerin ihtiyaçları:
-          Çadır
-          Çadır matı
-          Su
-          Plastik çatal, bıçak, bardak
-          Battaniye, kilim
-          Büyük şemsiye
-          Süt, limon
-          Çay-kahve makinesi
-          Su sebilleri
-          Çöp torbaları
-          Yağmurluk
 
 

ARŞİV