Kadıköy’ün çok sesli ve renkli muhiti olan Barlar Sokağı’nda (resmi adıyla Kadife Sokak’ta) sağlam müziklerin çalındığı, müdavimlerinin olduğu, çatı katında konserlere evsahipliği yapan bir müzik evi... Dunia’dan bahsediyorum. Bir süredir aklımdaydı bu müzik Dunia’sından içeri adım atmak, burayı daha iyi tanıyıp ruhunu hissetmek... Bağımsız Festival'i bahane ederek çaldım kapıyı, mekanın müzik direktörü Eray Düzgünsoy'a sordum aklımdakileri... -
Kadıköy'ün alternatif mekânlarındansınız. Hikâyesi nedir buranın? Yandaki barın deposuydu burası. Ben de oranın işletmecisiydim. Yukarıda ne yapsak diye konuşurken ortaya çıktı fikir. Zaten ben de etnomüzikoloji okudum. Bu sokaktaki mekânlar genelde rock çalıyordu o zamanlar ki 10 yıl öncesinden bahsediyorum. Dünya müzikleri çalan bir yer olsun dedik, adını da o yüzden Dunia koyduk. (Endonezyacada dünya demek). Sonra ben bir 3 yıl buradan ayrı kalmıştım. Döndüğümde konsept değişmişti. Sonra tekrar girdik işin içine. Çatı katını performans alanı olarak düzenledik. Memlekette önemli ama bilinmeyen müzisyenler var. Onlar gelsin çalsın istedik.
-Böyle bir yeri sizin gibi müzik eğitimi alan birinin işletmesin artısı da bu olsa gerek...
Evet elbette. Son 1.5 senedir sanatçılar daha aktif olarak gelip gidiyor. Geçen nisandan bu yana 90 konser yaptık burada, 2 de festival. Burada funk da çalan var elektronik de. Kıstasımız iyi müzik!
-Sıkça kullandığınız alternatif kelimesi de buna mı işaret ediyor?Aynen...
-Dunai müdavimlerinin genel bir profilinden bahsetmek mümkün mü?Farklı ve sağlam müzik isteyenler... Yaş ortalaması 24-35. Yurt dışından çok misafirimiz oluyor. Sanırım bazı rehberlerde yazıyor burası. Çoğu dinleyici Kadıköy'den olmakla birlikte karşıdan gelenler de var. Müzisyenler de geliyor dinleyici olarak. Tam da bu yüzden iyi müzik sunmamız gerekiyor, tam da bu yüzden çıtamız yüksek! Burası müzikli ve müzisyenli bir ortam.
-10 yılı aşkın süredir Kadıköy’desiniz hem Dunia’nın müzik sorumlusu olarak hem de bir müzisyen olarak. Buralı sanatçılar, güncel Kadıköy müziği hakkında gözlemleriniz neler?
Evet sadece Dunia’da değil 2000'den beri buradaki pek çok mekanda dj'lik yaptım. Son 10 yılda Kadıköy müziğini oluşturan müziğin içindeyim. 2000'lerin başında bu sokak genelde rock mekânı idi. Sonra değişmeye başladı. Şuan da sokağın başı farklı (Rexx tarafı) sonu farklı (Buddha, Arkaoda, Karga, Dunia) çizgide. Canlı müziklerde bu kadar alternatif işler yapılması, bu kadar bağımsız sesin bir araya gelmesi... filan son 4 yılda arttı. Her ay yeni projeyle gelenler, Dunia’da çalmak isteyenler oluyor.
-Sanırım bu noktada da, bir müzik inisiyatifi olan Müzik Hayvanı giriyor işin içine.
Evet. Kadıköy kökenli bağımsız müzik oluşumu olan Müzik Hayvanı 2 sene önce kuruldu. İnsanların müziklerini paylaşabildiği bir alan. Günümüzde artık müzik internetten bedelsiz olarak edinilebilecek bir durumda. Ama bizim farkımız olsun dedik. Şarkıları cd'lerde çoğaltıp bunları ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Kadıköy’deki bazı müzik marketlere bağış kutuları koyduk. İsteyen istediği miktar parayı veriyor. İstemezse hiçbir bedel ödemeyebilir de.
-Bu devirde maddi karşılığı olmayan bir işe soyunmak ilginç. Sizi buna iten neydi?
Yıldız Teknik Müzikoloji mezunuyum. İyi eğitim alan, iyi müzik yapan Türkiye piyasası nedeniyle müziğe küsmüş çok müzisyen tanıyorum. Öte yandan çok güzel müzikler var ortaya çıkmamış. Ne yapabilirim diye düşündüm. Plak şirketine gitsen elinde müziğinle, ‘Kaç satar bu albüm?’den başlıyor konuşma. Aklıma bu formül geldi. İnsanları bağış karşılığında edinsinler bu cd'leri diye düşündüm. Zaten gelen para da CD basımı için matbaaya gidiyor.
-Şimdiye dek bu şekilde kaç albüm yaptınız?
25. Ulusal medyada haber olduk. Müzik Hayvanı kendi içinde sıradışı kayıtlar, avangart seslerle büyüdü. Mesela Kadife Sokak'ın ses kataloğunu yaptık. Yıllar sonra buradaki herşey değişse bile, bu sesler kalacak elimizde. Zamanla Müzik Hayvanı'na akademisyenler de girdi. Yani Müzik Hayvanı'ndaki işlerin altı metinsel anlamda da dolu. Yurt dışından ilgi çok. Güney Afrika’dan bile kayıt ulaştı bize! Alman 7 besteci albümlerini yayınladık.
-Bu ilgiyi neye yoruyorsunuz?
E piyasada albüm yapmak zor! Müzik Hayvanı olarak beklentimiz para kazanmak değil. Gelen bağışlarla matbaa giderlerini karşılıyoruz. Beklentimiz; festival düzenlemek gibi şeyleri kendimiz kurgulayabilir hale gelmekti.
-Kapınızı çalmaya hazırlanan taze müzisyenlere bir şey demek ister misiniz?
Biz kesinlikle ‘oldu-olmadı’ diyen bir jüri değiliz. Tarzı bize uygunsa, belli bir çıtanın üstünde kaliteli müzikse destek sunarız elbette. Belli çizgilerimizi korumak kaydıyla herkese açık kapımız...Müzik Hayvanı bu topraklardan çıkan değerli bir oluşum bence. Çünkü müziğini paylaşmak isteyen ve değerli olan pek çok müzisyen bu işin içinde. Buna şimdi biz sahip çıkıyoruz ama desteğe de açığız!
-Dunia ile Müzik Hayvanı'nın bağlantısı nasıl kuruluyor?
Müzik Hayvanı’nından çıkan her albüme, Dunia'da lansman konseri düzenliyoruz. Böylece konsere gelenler Müzik Hayvanı'ndan, önceden albümü alıp da konsere gelenler de Dunia’dan haberdar oluyor. Zamanla lansman konserleri de burada konser vermek isteyen müzisyenler de artmaya başladı. ‘Festival yapalım’ dedik.
-Bağımsız Festival bu gereklilikten doğdu yani?
Aynen. Bu konuda tekel var memlekette! İyi müzik yapan bu insanlar kendilerini gösterebilmeleri zor. Büyük festivallere gitseler, gece çıkan ana gruplar öncesi, gündüz vakti, sıcağın altında 3-5 kişiye çalmak zorundalar ki ben de müzisyen olduğumdan bunun ne kadar berbat bir his olduğunu iyi bilirim! Dunia'nın çatı katı 60 kişilik, çabucak doluyor. Konser veren müzisyen için de mutluluk verici oluyor. Bu his, müziğe teşvik ediyor.
-Bağımsız Festivali biraz daha anlatır mısınız?
Kadıköylü bağımsız müzisyen ve grupları sahne alıyor. İlk festivali geçen sezon kasım ayında, 4 ay sonra da ikincisini yaptık. Senelik yapmamaya karar verdik. Albümler, müzikler oldukça 4-5 ayda bir yapalım, dinleyenlere sıcağı sıcağına paylaşalım dedik. Şimdi de 3. festivale hazırlanıyoruz. Bu kez iş biraz daha büyüdü. Daha çok müzisyen olacak. Konserler bu kez Dunia'da değil Kadıköy Sahne'de olacak. E tabi orası Dunia'den epey büyük! Normal olarak mekânı doldurma kaygısı oldu. İşin içine Biletix filan girdi.
-Ama, bu şekilde bağımsız çizginizden sapmış olmadınız mı?
Baba Zula, Replikas, Gevende gibi headlinerlara (ana grup-sanatçı) ihtiyaç vardı. Ki bu müzisyenler de bağımsız ruha aykırı tipler değil zaten... Onlar da piyasanın alternatifi. Ne bileyim kimi çıkarsak çizgimizi bozmuş olurduk...? -
Demet Akalın filan?!
Ha evet (gülüşmeler) O zaman ‘bağımsız dağıldı’ derdik.
-Bu demin bahsettiğimiz gruplar, Bağımsız Festival'in bilinirliğini de arttıracaktır, değil mi?Aynen.. KadıköySahne olması da aynı şekilde. Zira Dunia'yı bilen biliyor. Şimdi daha çok insanla buluşmuş olacağız.