Kadıköy'ün geleceğine 'yeşil bakış'

Kadıköy Kent Konseyi Çevre ve Altyapı Çalışma Grubu “Kadıköy’ün Geleceğini Nasıl Planlıyoruz?” panelinde buluştu

21 Nisan 2016 - 14:09
Bircan BİROL
Kadıköy, hem merkezi konumunu koruyor hem de büyümeye devam ediyor. Kadıköy Kent Konseyi’nin “Yeşil Kent, Yeşil Çevre” sloganı ile bir araya gelen Çevre ve Altyapı Çalışma Grubu da Kadıköy’ün geleceğini tartıştı. Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte moderatör; Saltuk Yüceer, konuşmacılar; Şehir Plancısı, Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi, İstanbul 5 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Yıldız, Şehir Plancısı, Kadıköy Belediyesi Plan ve Proje Müdürlüğü’nden Nilgün Canatar, Tasarım Atölyesi Kadıköy’den Mimar Onur Atay’dı.
Yer yer forum şeklini alan etkinlikteki ilk konuşmacı Nilgün Canatar, Kadıköy’deki yapılaşmaya dair genel bilgi verdikten sonra “5-6 ayda çok ciddi anlamda bir riskli bina artışı var. Bu da parsel ölçeğinde kentsel dönüşüm söz konusu, ki bu da bizim çok arzu etmediğimiz bir şey. Kadıköy’de hiçbir donatı artmadan şu anda parsel ölçeğinde nüfus artıyor. Planlı olanlar, imar yönetmeliğinden de gelen gizli emsal artışları var. Bunlarla neredeyse yüzde 30 oranında nüfus artıyor; ama biz buna bir şey yapamıyoruz.” dedi. Canatar daha sonra Kadıköy’deki bazı önemli projelerden bahsetti.

“HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”
İlk olarak hiç gündemden düşmeyen “Haydarpaşa ve Çevresi Planı” hakkında konuşan Canatar, projeye dair  “Hem bölge halkının hem başkanlığımızın karşı olduğu, ilçemize yoğun bir yapılaşma getiren bir proje.” dedi.
Canatar ardından Haydarpaşa planı ile ilgili şu bilgileri ekledi: “Plana göre, 220 bin metrekare gibi bir alana sadece ticaret alanları geliyor, turizm alanları ve gara gelecek otel fonksiyonu de cabası. Etrafında devlet demir yolu hizmet alanına giren yine içinde ticaret olan bir alan oluyor. Yani tüm alan turizm ya da ticaret olarak kullanabilen bir alan… Şu anda orada bir camii projesi de var. Yaklaşık 35 bin kişilik bir camii olması öngörülüyor planın içinde.”
Bu plana halihazırda dava açtıklarını belirten Canatar “Başkanlık olarak ve takip ediyoruz; ama bu arada açtığımız davalarda davayı red kararları da gelebiliyor. Son olarak İBB’nin meclis kararı var. Halkın ve ilçe belediyesinin tepkisi ve de açılan davalarla İBB bir geri adım atarak, yoğunluğun azaltılmasına yönelik bir karar alarak müdürlüğüne iade etti. Bu arada yargı kararları da devam ediyor. En son gelen yargı kararında dava reddedildi.” bilgilendirmesinde bulundu.
NUHOĞLU: “ÖZELLEŞTİRME İDARESİ’NE DİKKAT EDİLMELİ”
Haydarpaşa ile ilgili söz alan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu “Haydarpaşa’daki otel orijinal haliyle restore edilecek. Onun dışında kullanımıyla ilgili henüz bir şey yok. Bina yandığı için, o onarılıyor; ama proje şu an özelleştirme idaresinde. Sadece burası değil liman tarafı da öyle. Şu anda Kadıköy’de Devlet Demir Yolları, Tarım İl Müdürlüğü arazisi de dahil olmak üzere bunlar hep özelleştirme idaresinde. Yani fırsat buldukları zaman bunları satmaya çalışacaklar zaten. Bunlara dair duyarlılığı artırmak gerekiyor. Kadıköy’ün ilçesi, başkanlık ve bölge halkı olarak hazırlıklı olmamız gerekiyor her an. Kamusal alanlarımıza her an bir saldırı olabiliyor.” dedi.
Daha sonra söz alan bir katılımcı, Kadıköylülerin bu sürece dair mücadele ettiğini de hatırlatarak “Haydarpaşa Dayanışması her pazar saat 13.00 ile 14.00 arasında Haydarpaşa’nın önünde protestosuna devam ediyor” hatırlatmasında bulundu.
GAZHANE, MARİNA, KUŞDİLİ ve TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ
Canatar konuşmasının devamında Hasanpaşa Gazhanesi’nin enerji müzesi olması ile ilgili 15 yıl boyunca verilen mücadeleyi ve kazanımı, Fenerbahçe Marina’da mevcut alanın 3 katı kadar düşünülen yapılaşma planına karşı açılan davaları, yine Özelleştirme İdaresi kapsamında olan ve net bir kararın verilmediği Tarım İl Müdürlüğü arazisindeki ağaçları korumaya dair planlarını anlattı.
Yine kritik bir bölge olan Kuşdili Çayırı için de Canatar şunları söyledi: “Yine bölge halkı ve ilçe belediyesi olarak çok uğraştık. En son bakanlığın yaptığı, yine bütün bölgenin emsalini kullanan bir yapılşma öngören plan iptal oldu. Burası eski Salı Pazarı… Kadıköy merkezde doğru düzgün yeşil alanımız yokken burasının yeşil alan olması için çok mücadele ettik. Gelinen noktada bir meclis kararı var İBB’nin yeşil alan olması ile ilgili… Burası doğal sit alanı olduğu için tabii ki yetki son yasal mevzuata göre Tabiat Varlıkları Komisyonu’nda. Bu komisyon ile İBB arasında gidip gelen bir durum var. Henüz yasal olarak bir planı yok ama olacak diye düşünüyoruz. Orada da yeşil alanın altını otopark olarak önermişlerdi. Orada Arkeologlar Derneği’nin bir “Eski Bizans limanı” olabileceğine dair bir uyarısı vardı. O yüzden otopark da düşünülmesi gereken alanlardan bir tanesi.”
ALMAN PROFESÖRDEN 3 KADIKÖY SORUSU
İkinci konuşmacı, Yrd. Doç. Dr. Murat Yıldız oldu. Yıldız, “Kente bakmak açısından hepimizin önemli yorumları var; ama ben Almanya’dan davet ettiğimiz şehircilik konusundaki önemli bir profesörün Kadıköy’ü gezdikten sonra bana sorduğu üç soruyu aktararak başlamak istiyorum” dedi.
Yıldız, profesörün sorularını şu şekilde aktardı: “Birinci sorusunu kamyonları, inşaat çalışmalarını görüp sordu ‘Ne oluyor burada, yeni bir kent mi inşa ediyorsunuz?’ dedi ve ‘Dünyanın en şanslı toplumu olmalısınız, kentin bir bölgesinde böylesine rant varken sizz hayatınızı sürdürüyorsunuz’ dedi. İkinci sorusu şuydu ‘Buradaki yapılaşma ini nedir? Çok yüksek ve çok düşük binalar var.’ Ben de bunu eleştiriyorum. 70’li yılların imar planı ile kenti yönetmek mümkün değil. Üçüncü sorusu da şuydu ‘Deniz nerede?’ Kadıköy’de müthiş bir kıyı var ama denizi bulmak mümkün değil. Kadıköylünün kente ulaşması zor ve biz bunu kabullenmiş durumdayız.”
“KENT İÇİN ÇALIŞMAK GÖNÜLLÜLÜK GEREKTİRİR”
Üçüncü konuşmacı olan Tasarım Atölyesi Kadıköy’den mimar Onur Atay ise Tasarım Atölyesi’ni ve çalışma yöntemini anlatarak konuşmasına başladı. Atay “Bizim 6 kişilik bir ekibimiz var ve mahalle içinde yeri olan genç bir oluşumuz. Farklı disiplinlerden gelen bir tasarım ekibiyiz ve tasarım anlamında sipariş işlerden uzak durma taraftarıyız.” dedi.
Kadıköy’de gönüllülük esasının çok yüksek olduğunu ve mahalleliyle beraber hareket etmenin öneminin altını çizen Atay; yaptıkları” Rasimpaşa/Yeldeğirmeni Tasarım Rehberi” projesinden bahsetti: “İnanılmaz hızla değişen bir bölge olan Yeldeğirmeni’ni daha önce ÇEKÜL’in bir projesi parlatmıştı; ancak bu bir tehlikeyi de beraberinde getirdi.2014 yılında bizimle birlikte çalışan genç gönüllülerle beraber mahalleye indik ve mahalleli ile birlikte çalışma imkanı bulduk. Dünden bugüne değişimlerin rehberini çıkardık” dedi. Bağdat Caddesi için de benzer bir projeye başladıklarını söyleyen Atay, “Değişimin bir parçası olarak ilerlemek ve bu şekilde stratejiler geliştirmek zorundayız” dedi.
“YELDEĞİRMENİ’Nİ KURTARMALIYIZ”
Onur Atay’dan sonra söz alan Saltuk Yüceer, Yeldeğirmeni konusunda ekleme yaparak: “Yel değirmeni’ni gerçekten kurtarmak lazım. Şu anda akıl almaz şekilde büyüyor. Oradaki tarihi yapılara da zarar veriyor çünkü oradaki mevcut eski binaları kafe-bara çevirirseniz orada bir takım uygun olmayan tadilatlar yapmak durumunda kalıyorsunuz cephe açısından.” dedi. Tasarım Atölyesi’nin binasına dair de eleştiride bulunan Yüceer “Kimsenin şahsına söylemiyorum. Tasarım Atölyesi Kadıköy, Yeldeğirmenini kurtarmaya çalışıyor; ama maalesef Tasarım Atölyesi’nin olduğu bina Kadıköy’ün en eski sinemalarından bir tanesiydi. Maalesef önceki dönemde tescil olmasına rağmen, bizim de tepki göstermemize rağmen, aslına uygun olmayan şekilde restore edildiğini de hatırlatmak isterim” dedi.
Etkinlik soru-cevap kısmından sonra sona erdi.


 

ARŞİV