Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği ve Alan Kadıköy’de gerçekleşen açılışa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu, CHP Eski Genel Başkanı Hikmet Çetin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP İlçe Başkanı Ali Narin, Kadıköy Belediye Başkanı Şendil Dara Odabaşı ve eşi Rojvan Odabaşı, Kadıköy geçmiş dönem belediye başkanları Cengiz Özyalçın, Selami Öztürk, Aykurt Nuhoğlu, CHP’li belediye başkanları ve parti yöneticileri katıldı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, katılımcılarla birlikte önce 20. Yüzyılın 20 Modern Türk Sanatçısı 2021 Papko – Öner Kocabeyoğlu Koleksiyonu sergisini gezdi. Sergide Türk resim sanatının önde gelen 20 sanatçısının 182 eseri yer alıyor. Sergi gezisinin ardından program Başkan Odabaşı’nın sunumuyla başladı. Odabaşı yaptığı açılış konuşmasında sürdürülebilir kalkınma ve dirençli bir kent yaratma hedeflerinden bahsetti ve geçmişten gelen ilkelerle bugün yaptıkları hizmetleri anlattı.
ESKİ BAŞKANLARA TEŞEKKÜR
“Kadıköy’ü gündelik savrulmalarla değil, planlı, uzun vadeli politikalar çerçevesinde geleceğe hazırlıyoruz” diyen Odabaşı, eski Kadıköy Belediye Başkanları Cengiz Özyalçın, Selami Öztürk, Aykurt Nuhoğlu’na teşekkür ederken bugüne dair şunları dile getirdi: “İstanbul’un farklı profildeki nüfusu artık akın akın Kadıköy’e geliyor. Kadıköy, toplumun her gün farklılaşan sorunlarını çözmeye çalışıyor. Ve bunu başarıyor da. Bu başarının altında uygulamaya çalıştığımız sosyal demokrat politikalarımız ve yönetim anlayışımız var. Üstelik bunu şeffaflık ve hesap verilebilirlik içinde yapıyoruz. Sayın genel başkanım sizin, iktidara geldiğimizde denetleme komisyonu başkanını muhalefet partisine verme vaadiniz gibi, biz de şimdiden belediye meclisinde muhalefet partisinin sayısı yetmediği halde onları ana komisyonlara aldık. Çünkü biz demokrasiyi bugünden gerçekleştiriyoruz ve çok sesliliğe inanıyoruz.”
Odabaşı, gelecekte büyük İstanbul depreminin, her gün daha da kötüleşen iklim krizinin ve pandeminin önemli risklerin başında geldiğini belirtirken Kadıköy Belediyesi’nin temel politikalarını dört başlıkta sıraladı:
- Kent Yoksulluğu ile Mücadele Etmek
- Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Sağlamak
- Afetler ve Küresel İklim Krizi ile Mücadele Etmek
- Yaşam Kalitesini Artırmak ve Yaşam Kültürü Oluşturmak
“KADINLARI GÜÇLENDİRMEK TEMEL HEDEFİMİZ”
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına özel vurgu yapan Odabaşı, “Kadıköy’de kadınların, yaşamın her alanında yer alabilmelerini sağlamak, onları güçlendirmek bizim temel hedefimiz. Hatta iddiamız şu: Toplumun daha istikrarlı ve adil olması, kalkınma ve sürdürülebilirlik hedeflerinin tutturulması, güçlü ekonomiler inşa etmek, gerçek anlamda toplumsal barışın sağlanması için toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması şart. Bir yandan kadınlarımızı güçlendirirken maalesef ki bir yandan da Türkiye gerçeği ile mücadele ediyoruz. Kadına karşı şiddet… Türkiye’de ilk kez, ‘Kadın Yaşam Evi’ projesini gerçekleştirdik. Şiddet mağduru annelerin 12 yaşından büyük erkek çocukları veya özel gereksinimi olan çocukları ile birlikte kalabileceği Kadın Yaşam Evlerini kurduk” diye konuştu.
“Paris İklim Anlaşması’nın şartlarını hükümet sözleşmeyi imzalamadan önce yerine getirmeye başlamıştık” diyen Odabaşı, bu konuda Kadıköy Belediyesi’nin Avrupa kentleri ile yarıştığını vurguladı.
“KADIKÖY’Ü GELECEĞE TAŞIYORUZ”
Odabaşı sözlerini şöyle noktaladı: “Gördüğünüz gibi hizmetlerimizin bütünlüklü bir anlamı var. Bu liste bir resmin parçası. Daha doğrusu bir haritanın. Bizim yönetim haritamızın. Biz bu haritayı bir döngüyle çeviriyoruz. En başta da söylediğimiz gibi her şeyi içine alacak bir kültürel döngüyle. Sürdürülebilir kalkınma ve dirençli bir kent yaratma hedefimiz, geçmişten gelen ilkelerimiz, bugün yaptığımız hizmetlerimizle buluşuyor ve Kadıköy’ü geleceğe taşıyoruz. Bu nedenle diyoruz ki: Daha çok Kadıköy, Daha çok Kadıköy, Daha çok Kadıköy.”
Odabaşı’nın ardından konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da konuşmasında İBB olarak tüm belediyelere, başkanlarının partilerine bakmaksızın hizmet verdiklerini, işbirliği yaptıklarını belirtti: “Açıkçası şu anda İstanbul'da 25 bize muhalif olan siyasi partilere mensup belediye başkanları var, hiçbirisi iddia edemez ki, 2.5 seneyi aşkın süredir ‘şöyle bir işimiz büyükşehir belediyesinden takıldı, bize engelleme yapıldı' veya ‘şu işimize köstek olundu. Ama bizim işimizi engellemeye çalışan devletimizin birtakım kurumlarıyla işbirliği yapan ilçe belediye başkanlarımız dahi oldu. Bu bir akıl tutulması. Ben insan olarak düşünüyorum. Bu nasıl yapılır? İnanın düşünemiyorum bile. Düşünüyorum demek bile insana zul geliyor, haksızlık geliyor.”
“500 GÜNDÜR BEKLEDİĞİMİZ KURUL ONAYLARI SÖZ KONUSU”
“Başkanımız güzel bir Kadıköy özeti yaptı, heyecanla dinledik” diyen İmamoğlu, “Hem yine bir siyasi yol arkadaşlığıyla dinledim, aynı zamanda yine bir Kadıköylü olarak dinledim, elbette beraber görev yaptığımız belediye başkanı olarak da dinledim. Bunlar güzel ama bir yandan da bir takım engellemelerle karşılaşıyoruz. Örneğin Büyükşehir Belediyesi olarak bizde de yüz elli, beş yüz gündür beklediğimiz kurul onayları söz konusu. İnsan ayırt etmeksizin, herkese eşitlikçi bakan ve herkesin hizmetinin önünü açan bir görev yapma anlayışıyla bütün arkadaşlarımın görevlerini yapacağına inanıyorum” diye konuştu.
Etkinlikte son konuşmayı ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gerçekleştirdi. İmamoğlu gibi engellere değinen Kılıçdaroğlu, “Engeller konuyor ama ben gururla şunu da görüyorum: Belediye başkanlarımızın önüne konan engelleri, belediye başkanlarımız şikayet konusu yapmadan aşabiliyorlar ve halka kucaklaşıyorlar. Bu son derece değerli bir olay” dedi.
“KADIKÖY’E Mİ YERLEŞSEK DİYE DÜŞÜNDÜM”
Kadıköy'de 12 yıl yaşadığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Kadıköy Belediye Başkanımız o kadar güzel şeyler anlattı ki, gelip Kadıköy'e mi yerleşsek diye düşündüm” dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Kadıköy’ün ve CHP’li belediyelerin geçmişte ihmal edildiğini biliyoruz, ama önemli olan şu, belediyeler arasında ayrım yapmaksızın bütün İstanbullulara hizmet eden bir anlayışın egemen olmasıdır.”
Kenti olmanın öneminden bahseden Kılıçdaroğlu, kültür, sanatın yumuşak güç olduğunu ve gittikçe değer kazandığını ancak iktidarın bunu anlayamadığından bahsetti. Kılıçdaroğlu son olarak “Asla umutsuz olmadım, yine de olmayacağım. Genç arkadaşım dedi ki, ‘450 kilometreyi hak, hukuk, adalet için yürüdü.' Daha o bitmedi. Onu sürdüreceğiz. Hakkı, hukuku ve adaleti gerçekten de 7'den 70'e kadar içimize sindirdiğimiz zaman, kendi içinde barışık olan bir Türkiye'yi ayağa kaldıracağız” diyerek sözlerini sonlandırdı.