Kadıköylü bir Polonyalı'nın Afrika sergisi

Polonyalı Pawel Kolodziejczyk’ın Afrika gezisinde çektiği karelerden oluşan ‘Afrikalı Yüzler’ sergisi, 15 Nisan’a kadar Kadıköy’deki Pera Güzel Sanatlar Sergi Salonu’nda devam edecek...

21 Mart 2013 - 13:31
 
Uzun süredir yaşamını Kadıköy’de sürdüren Polonyalı Pawel Kolodziejczyk’ın “Afrikalı Yüzler” sergisi Kadıköy’de açıldı. 
Afrika’nın çeşitli ülkelerinde çekilmiş fotoğraflardan oluşan, Pera Güzel Sanatlar Sergi Salonu’nda açılan sergide, günlük yaşamın içinden seçilmiş kareler ve portreler yer alıyor. 
Son fotoğraf gezisini Afrika’nın çeşitli ülkelerine yapan Kolodziejczyk, çektiği fotoğraflardan oluşan bir sergiyle bize Afrika portreleri sunuyor.
Sergide Kenya, Zanzibar, Tanzanya ve Etiyopya’da çekilen fotoğraflar yer alıyor. Pawel Kolodziejczyk’ın 2010’da çıktığı geziden çektiği karelerden oluşan sergi üç bölümden oluşuyor. İlk bölümde küçük çocukları, ikinci bölümde orta yaşlı ya da yaşlı yüzleri görüyorsunuz, son bölümde ise dini törenlerin yer aldığı bir bölüm var. Sergi, Afrika’daki bir anlamda yaşam döngüsünü göstermek için bu şeklide düzenlenmiş. Çocuklarla başlayan, yaşlılarla devam eden ve dinsel ayinlerle sonlanan bir kurgu oluşturmak istediğini söyleyen Kolodziejczyk,“Serginin ilginç yanı fotoğraflardaki yüzlerin hepsiyle konuştum, onlarla yaşadım. Bazılarıyla birkaç dakika sokakta karşılaştım, bazılarıyla birkaç hafta süren yolculuk yaptım. Çok güzel sohbetler ettim. Tüm bu fotoğraflar o sohbetlerden süzülen kareler oldu. Bu sayede onları doğal halleriyle tanıdım, gerçek yüzlerle gerçek insanlarla maskesiz sohbetler ettik” diyor.
 
‘SÜRPRİZLERLE DOLU BİR YER’
“Afrika her zaman gitmek istediğim fakat bir türlü gitme cesaretini gösteremediğim bir yerdi” diyen Kolodziejczyk, seyahatini anlatırken, “Korkuyordum ama Afrika gezimden sonra gördüm ki birçok yerden daha doğal ve kolay gezilebilecek, sürprizlerle dolu bir yer. Serginin dini törenlerinin olduğu kısımda yer alan fotoğraflardan hafızama kazınmış anlar yer alıyor” diye anlatıyor.
Afrika gezisinden çok etkilendiğini kaydeden Kolodziejczyk, şöyle devam ediyor:
“Gezim sırasında Paskalya törenlerine rastgeldim Etiyopya’da. Doğru zamanda doğru yerde olduğum için çok şanslıydım. Bu sayede hislere tanık olma şansına sahip oldum, birbirinden renkli törenlere şahit olmak ve fotoğraflamak gerçekten çok büyük bir şanstı. Her fotoğraf çok sade olduğu kadar önemli bir anı yansıtıyor.Her zaman bilinmeyenden, yeni olandan korkarız ama Afrika’ya girmek benim için İstanbul’a gelmekten farklı değildi. Hiçbir önyargım yoktu, çünkü hiçbir şey bilmiyordum. Buraya gelirken de ‘tabula rasa’ydım Afrika’ya giderken de. Yaptığım şey sadece deneyimlerimin benim kitabımı yazmasına izin vermek oldu.
Herkes bir mesaj verir ya da bir mesajı iletir ben ise burada hayatın sadeliğini gösterme istedim. Hayat her yerde Türkiye’de, Polonya’da olduğu gibi devam ediyor, belki de insanlar fotoğrafları gördükçe önyargıları kırılacak, genellemelerden kaçacaklar. İlk gidişimden sonra Afrika’ya hep tekrar gitmek istedim ama hiç ‘keşke’lerim olmadı. Gezdiğim birçok yerde şahane insanlarla tanıştım arkadaş oldum hâlâ görüşüyorum.”
Pawel Kolodziejczyk, gelecek ay Uganda’ya gidiyor, 12 hafta orada kalacak. Yazın bir başka güzergâhı ise Filipinler.
Bu Kolodziejczyk’in ilk sergisi, dışarıda soğuk ve yağışlı bir hava var ama kendisi sergiyi gezmek isteyen insanlara, sıcak bir Afrika’yı, Afrika’nın sıcak insanlarını ve rengârenk kareleri vaat ediyor.
African Faces Sergisi, 15 Nisan’a kadar Kadıköy’deki Pera Güzel Sanatlar Sergi Salonu’nda gezilebilir. www.peraartgallery.com
 
7 YILDIR KADIKÖY’DE YAŞIYOR
Bir yandan Bahçeşehir Üniversitesi’nde İngilizce dersleri veren bir yandan da fotoğraf çeken Pawel Kolodziejczyk, 2006 yılından beri İstanbul’da yaşıyor. Kendisini fotoğraf sanatçısı olarak tanımlamayan, fotoğraf çekmeyi profesyonel olarak yapmadığını vurgulayan Kolodziejczyk, “Bu benim için sadece bir tutku. Fotoğraf çekme şansına sahip olduğum için kendimi şanslı görüyorum” diyor. 
Fotoğrafa olan tutkusunun 14 yaşında babasının Kiyev marka fotoğraf makinesi hediye etmesiyle başladığını söyleyen Kolodziejczyk, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Anı durduruyor olmak ilk defa beni bu kadar cezbetmişti. 17 yaşında fotoğraf sergilerine ve yarışmalarına katıldım, fakat o zamanlar pratik bilgiden çok hissettiklerim beni yönlendiriyordu. Yıllar bana, pratik bilgiyle hissettiklerimi birleştirme olanağı sundu. Kamerayla ve objektiflerle olan ilişkim, inişli-çıkışlı olsa da hem kendi gözlemlerim hem de insanlarla olan sohbetlerim sonucunda iyi fotoğrafın bir anı ölümsüzleştirmekten çok onu basitliği ve açıklığıyla sunmak olduğuna kanaat getirdim.”

ARŞİV