Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyon sonrasında gazetenin yazarları ve yöneticileri tutuklandı. Gazete binası önünde başlatılan nöbet ise devam ediyor.
Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyon sonrasında gazetenin yazarları ve yöneticileri tutuklandı. Gazete binası önünde başlatılan nöbet ise devam ediyor. Kadıköylü kadınların da destek verdiği nöbete katılan vatandaşlarla konuştuk. Ortak fikir; basın özgürlüğüne sahip çıkılması
Erhan DEMİRTAŞ
Cumhuriyet gazetesi yazarlarına ve yöneticilerine yönelik 31 Ekim Pazartesi günü sabah operasyonu yapılmıştı. Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında “PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir oldukları” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ile Kadri Gürsel, Musa Kart, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Turhan Günay, Bülent Utku, Önder Çelik ve Eser Sevinç 5 Kasım Cumartesi günü tutuklandı.
Aydın Engin ve Hikmet Çetinkaya adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Günseli Özaltay ve Bülent Yener ise emniyet sorgusundan sonra serbest bırakılmıştı. Haklarında yakalama kararı bulunan Can Dündar ile Akın Atalay’ın “yurt dışında olması, bu nedenle şüphelerinin de kaçma ihtimali bulunmasından dolayı” tutuklanmaları yönünde karar verilmesi talep edildi. Aydın Engin gazete girişinde yaptığı açıklamada, “İçeride daha 9 arkadaşımız var. Ben kıdemli bir basın sanığıyım. Murat Sabuncu’nun bir sözünü sizinle paylaşayım; ‘Halkımızın ve okurlarımızın önünde saygıyla eğiliriz. Başka kimsenin de önünde eğilmeyiz.’ Öyle oldu” dedi.
KADINLAR NÖBETTE
Cumhuriyet gazetesi binası önünde 31 Ekim Pazartesi günü başlayan nöbet ise devam ediyor. İstanbul’un çeşitli ilçelerinden gazete binasına gelen vatandaşlar 24 saat boyunca dönüşümlü olarak süren nöbete destek veriyor. 12 gündür devam eden destek eylemlerine Kadıköy’den de vatandaşlar katılım gösteriyor. CHP Kadıköy Kadın Kolları üyesi kadınlar da 7 Kasım Pazartesi günü Cumhuriyet gazetesindeki nöbete katıldı.
“BİZİM DEĞERİMİZ”
Gazete Kadıköy olarak nöbete katılan kadınlarla konuştuk. Kadınların ortak talebi basın özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması ve tutuklanan yazarların serbest bırakılması. “Cumhuriyet özgürlük, Cumhuriyet Mustafa Kemal Atatürk ve binlerce şehittir” diyen CHP Kadın Kolları Başkanı Canan Murtezaoğlu, Cumhuriyet gazetesine verdikleri desteği şu sözlerle açıkladı: “Cumhuriyet Gazetesi önemli çünkü Atatürk’ün kurduğu bir gazete, o bizim değerimiz. Zaten son yıllarda yapılmak istenen değerlerimizi teker teker yok etmek. Bütün iş buraya kayyım atanmasını önlemek. Çünkü kayyım atandığı an siz artık Cumhuriyet dağıtsanız ne dağıtmasanız ne. Hiçbir önemi yok. Onun için ısrarla gazete alıp dağıtmak, insanları olaylardan haberdar etmek gerekiyor.”
Önümüzdeki günlerde Kadıköy esnafını kapı kapı gezerek Cumhuriyet gazetesi dağıtmayı planladıklarını ifade eden Murtezaoğlu, “Cumhuriyet gerçekten çok ağır bedellerle kuruldu. Ve bunun değerleriyle oynayan, bunu yok sayan zihniyet eninde sonunda halka bunun hesabını verecek. Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır. Biz de küçük bir halkayız, zinciriz. Zincir oluşturuyoruz, bunu sürdüreceğiz. Sağ kaldığımız müddetçe bunun için çalışacağız” diye konuştu.
“CUMHURİYET BİR OKUL”
Nöbete destek veren bir başka Kadıköylü kadın Seher Demirci’ye göre; Cumhuriyet’e sahip çıkmak basın özgürlüğüne sahip çıkmak anlamına geliyor. “Özgür basın susturulamaz diyoruz. Onun için buradayız” diyen Demirci, “Son kale de giderse zaten işimiz çok zor bunun farkındayız. Cumhuriyet sadece bizim için bir gazete de değil aslında bir okul, bir kitap. Ben gençliğimden beri Cumhuriyet okuyorum. Daha kitlesel sahip çıkılması gerekir diye düşünüyorum. Ama işte biraz zayıf kalıyor maalesef” şeklinde konuştu.
Basının her şeyi özgür bir şekilde yazması gerektiğini söyleyen Arzu Girgin de “Evvelden de elimizde Cumhuriyet gazetesi varsa bizi sokaklarda dövüyorlardı. Cumhuriyet gazetesini desteklemek amacıyla geldik ve özgür basın susturulamaz diyoruz. Susmamalı bence. Özgürce her şeyi yazmalı diyoruz. Elimizden geldiğince çoklu olarak katılmak istiyoruz ama elimizden gelen de bu maalesef. Yani birileri ‘hadi Cumhuriyet’i desteklemeye gidelim’ demeden ‘Gelelim, destekleyelim, basın susturulmamalı’ demeli” dedi.
“ÇOCUKLARIMIZ İÇİN…”
Basının susturulması ile beraber muhalif kesimlerin tamamen sindirileceğini ifade eden Özlem Yüksel de, “Hepimizin buraya gelip, hiçbir etki altında kalmadan kendi düşüncelerimizle özgür basına destek vermek zorundayız. Ama daha kitlesel olmak zorundayız. El ele vermeliyiz. Sadece bu kadar üç beş kişiyle değil çoğunluk halinde sesimizi çıkarmalıyız” şeklinde konuştu.
Emekli öğretmen Nurhan Gen “Anayız ve çocuklarımızın geleceğimiz olduğunun bilincindeyiz. Dolayısıyla çocuklarımızın geleceği için buradayız, ülkemizin geleceği için buradayız” sözleriyle Cumhuriyet gazetesine verdikleri desteği açıkladı. Duyarlı her yurttaşın basın özgürlüğünü desteklemesi gerektiğini ifade eden Gen, “Herkes fikrini hür ve özgür bir şekilde söylemezse hiçbir gelişme olmaz. Eğer birtakım şeyler eleştirilmezse bir adım ileriye gidemeyiz” dedi.