Kadıköylü Ruslar: 'Halklar kardeş'

Rusya ile Türkiye arasında gittikçe yükselen tansiyonun, Kadıköy’ün Rus sakinlerine yansımasını araştırdık

03 Aralık 2015 - 16:22
Gökçe UYGUN
Sürekli okurlarımız bilirler; Gazete Kadıköy ilçenin nabzını tutan bir yayın organı olmanın yanı sıra Türkiye’de ve dünyada yaşanan olaylara da kayıtsız kalmaz ve olaylara ‘Kadıköy penceresi’ açan haberler yayınlar. Bu anlayışımız doğrultusunda bu sayımızda da Rus krizini sayfalarımıza taşımaya karar verdik. Amacımız Rusya ile ticaret ilişkisi olan Kadıköylü iş insanları ile krizden nasıl etkilendiklerini konuşmak ve Kadıköy’de yaşayan/çalışan yahut okuyan Rus vatandaşlarının bu krize dair duygu ve düşüncelerini öğrenmekti. Lakin konunun hassasiyeti nedeniyle insanlardan görüş almak pek de kolay olmadı.  İşte görüşlerini paylaşanların söyledikleri…

“BİZ SİYASETÇİ DEĞİL HALKIZ”
O isimlerden ilki Maria Suçin.  Rusya Eğitim Kültür ve İşbirliği Derneği Kadıköy Şubesi çalışanı ve Rusça öğretmeni. Bir Türk ile evli, 14 yıldır Kadıköy’de yaşıyor ve çalışıyor. Suçin’e krizi ilk duyduğunda ne hissettiğini soruyorum, tek kelimeyle “Üzüntü…” diyor ve ekliyor; “Ne olursa olsun insanlar zarar görmesin”
Suçin, Türkiye’de yaşayan bir Rus olarak kriz çıktığında kendini hiç tedirgin hissetmemiş. Hatta başına gelen hoş bir olayı şöyle anlatıyor; “Benim günlük yaşamıma yansıyan olumsuz bir durum olmadı. Hatta tam tersi bir etki oldu. Geçen gün bir kafeye gittim. Bir öğrencimle karşılaştık. Bana nasıl olduğumu filan sordu öğrencim. Kafenin sahipleri de Rus olduğumu öğrenince içtiğim kahvenin ücretini almak istemediler. Ne kadar hoş, değil mi?”
Türkiye Rusya halkları arasında iş ya da ticaret ilişkilerden önce ve öte sıkı dostluk bağları olduğunu ifade eden Maria Suçin, Rus ve Türk kültürlerinin birbirlerine çok benzediğini anlatıyor. Suçin, şöyle devam ediyor; “Biz Ruslar burada Türklere kötü gözle bakmıyoruz. Rusya’da da Türklere öyle olmadığını düşünüyorum. Çünkü biz sıradan insanlarız, siyasetçi değiliz. Biz halkın yanındayız.  Halk da biziz, ister Ruslar ister Türkler olsun. Bu kriz daha da büyürse –ki öyle olacağını hiç sanmıyorum- Rusya’ya dönmeyi düşünmem. Kendimi buralı sayıyorum. Neden? Orada da insan var burada da. Hepimiz insanız. Ben insanlığa değer veriyorum. Türk insanlarını çok seviyoruz. Olumsuz siyasi olaylar, bizlerin yaşamını etkilemesin. Şuana dek öyle bir şey olmadı, bundan sonra da böyle devam edeceğinden şüphem yok. ‘’

“SAVAŞ OLURSA KAÇARIZ”
Türkçe Öğrenim, Araştırma ve Uygulama Merkezi (TÖMER) Kadıköy şubesinde Türkçe öğrencisi olan Rus vatandaşı Anna Koroleva da bir buçuk yıldır Bağdat Caddesi’nde yaşıyor. Krizden dolayı çok üzgün ve gergin olduklarını vurgulayan Koroleva, “Bu kriz konusunda Rusya kötü ya da Türkiye kötü diye bir şey düşünmedim özellikle. Çünkü bence Ruslar da Türkler de ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz. Bu politikacıların işi. Burada Türkiye’de farklı şeyler söyleniyor, Rusya’da farklı. Sosyal medyada bana ne düşündüğümü soruyorlar. Ben de diyorum ki ‘Bana hiçbir şey sormayın. Ben ve ailem politik insanlar değiliz. Biz Kadıköy’e yaşayan sıradan bir Rus-Türk aileyiz, o kadar’. Bu konuya çok karışmak istemiyorum ama bir yandan çok üzülüyoruz” diye konuşuyor. Koroleva, İstanbul’daki Türklerin kendisine kötü davranmadığının altını çizerek, “Hiçbir Türk kalkıp da bana ‘Sizin yüzünüzden işlerimiz kötü gidiyor’ gibi bir şey demedi. Sadece geçmiş olsun dileyip, üzüntüsünü paylaşanlar var. Ama Rusya’da Türklere kötü davranılıyor. Türklerin çalışma izinleri iptal ediliyor ve Rusya’ya giden Türkler geri gönderiliyor” ifadelerini kullanıyor. Türk olan eşinin Rusya ve Avrupa’ya ihracat yapan bir ilaç firmasında çalıştığını söyleyen Koroleva, bu konudaki endişesini “Şu an işlerinde bir değişiklik yok gibi ama ne olacak bilmiyoruz, maddi açıdan zor duruma girebiliriz” sözleriyle aktarıyor. Anna Koroleva, iki ülke arasındaki kriz daha da derinleşmesi olasılığına karşı da şu görüşleri aktarıyor; “Mesela ben Rusya’ya nasıl gideceğim? Normalde yalnız gitmem, hep eşimle gideriz. Ama şimdi onun vize sorunu olacak. Çok zor olacak bizim açımızdan. Eğer her şey daha da kötüleşir ve savaş çıkarsa, biz Rusya’ya kaçarız. Ama şimdi buradayız ve kalmak istiyoruz. Umarım her şey kısa zamanda düzelir.”

“BİRBİRİMİZE İHTİYACIMIZ VAR”
Rusya ile yakın ilişkileri olan bir diğer isim de Caddebostan’da Matruşka Tavern’in kurucusu ve işletmecisi Ercan Günalp. Dünyaca ünlü Rus mutfağının leziz ürünlerini Kadıköylülere sunan Günalp, “Tesadüf o ki bu kriz çıkmadan 2 ay önce mekânın konseptinin değişmesine karar verdik ve Rus mutfağını durdurmuş idik.  Türkiye ve Rusya’nın yakında yumuşayarak ilişkilerini düzeltme yönünde hareket edeceğini umuyorum. Tek arzum uzun sürmemesi, çünkü iki devletin ve halkın birbirine ihtiyacı var ve birbirlerini tamamlayan malları var. Başkalarının –varsa- oyununu bozmak lazım” diye konuşuyor.

KRİZ, TURİZMİ VURACAK
Peki, Rusya krizinin turizme yansıması nasıl olacak? Bu konuyu da Kadıköylü turizmci Cem Arayıcı’ya sorduk. Setur Kadıköy Yetkili Acentası Mis Turizm’in sahibi olan Arayıcı, vizenin kalkmasıyla birlikte Rusya turlarına rağbet olduğunu, her ay muhakkak 3-5 defa Rusya bölgesi turları organize ettiklerini anımsatarak, “Dünya istatistiklerine göre Rusya’ya,  Çin’den sonra en çok turist yollayan ülkeyiz. Bu yılın ilk 9 ayında da 390 binden fazla Rus vatandaşı İstanbul’a geldi” bilgisini veriyor.  Krizin çıkmasının ardından Rusya’ya tatile gidecek Türklerin olumsuz etkilendiğini anlatan Arayıcı, “Türkiye'den Rusya'ya tur iptalleri şu an için yaşanmasa da bu süreç devam ettikçe kesinlikle olacak. Rusya içi tur operatörleri de ciddi sayıda tur iptalleri yaptı bile” diyor. Arayıcı, krizin derinleşmesi halinde turizmin ciddi olarak etkileneceğini vurgulayarak, “Turlar kötü yönde etkilenecek. Hatta yapılamaz hale gelebilir’’ yorumunu yapıyor.

“RUS ÖĞRENCİLERİ KAYBEDEBİLİRİZ”
Cem Arayıcı, krizin Kadıköylü tatilcilere olası etkisini de şöyle anlatıyor; “Etkileyecektir tabi ama geçiş Kadıköy’de biraz daha kolay. Çünkü Kadıköy, orta sınıf etrafında dolaşan bir hedef kitle olduğu için vize problemleri daha az. Çok rahat olarak rezervasyonlar Avrupa’ya kayabilir. Ayrıca kriz devam eder ve Türkiye de duygusal tepki vermeye kalkarsa Rus öğrenciler açısından da sorun olabilir. Kadıköy’de sık sık görmeye başladığımız Rus öğrencileri kaybedebiliriz.’’

ARŞİV