Kadıköylü yönetmen hayatına son verdi
Kadıköy sakini genç yönetmen Caner Ceyhan, intihar etti. 33 yaşındaki yönetmen Ceyhan’dan gün boyunca haber alamayan ailesi, polisi aradı. Ceyhan’ın Kadıköy’deki evine giden polis, zili uzun süre çaldı ancak yanıt alamadı. Polis, çilingire kapıyı açtırdı ve Ceyhan'ın cansız bedeni ile karşılaştı. Genç yönetmenin, bir süredir işsiz olduğu, sinema sektörünün zorluklarına karşı direnemediği ve ardında bir mektup bırakarak intihar ettiği öğrenildi.
Birçok dizide ve sinema filminde yardımcı yönetmen olarak görev yapan Ceyhan’ın intiharı, sinema sektöründeki çalışma şartlarını, dizilerin süreleri ve sektördeki tekelleşme tartışmalarını da tekrar gündeme getirdi. Yönetmen Yüksel Aksu, Ceyhan'ın ilk stajını ve asistanlığını kendisinin yanında yaptığını belirterek, ‘’Olaya usta çırak ilişkisi olarak bakıyorum. Usta çırak ilişkisinde hayat tedrisatı da verilir. Mesleğe davet ettik ama demek ki yaşama sevinci verememişiz. Çok üzgünüm. Dünyanın en vahşi sektörü, Türkiye'deki dizi sektörü. İnsanlar setlerde 24 saat çalışıyor’’ dedi.
Senarist, yapımcı ve yönetmen Nazif Tunç da dizi ve sinema sektörünün bir kısır döngüde olduğuna vurgu yaparak, “Aynı oyuncular, bir dizi bitiyor, bir başka yapımcının diğer dizisine geçiyor. Bir yönetmen, başladığından bu yana, o yapımcının bütün işlerini çekiyor ve böylece ister istemez sektöre gelen genç kuşakların, kendisini göstermek isteyenlerin gelişmelerini engelleyen bir durum oluşuyor. Tabii buna insan fıtratı sabredemiyor bazen. Bir takım buhranların içine sürüklenebiliyor ve Caner'in başına gelen gibi, bu tip üzücü durumlar yaşanabiliyor.'
“neşeliydi...”
Yapımcı Ahmet Edebali ise 'Caner duygusal ama neşeli bir arkadaştı, bunalımlı biri değildi. Sektördekilerin zaman zaman kendi bildikleri dışında hiç kimseyle çalışmaması veya sadece belli insanların sektörde iş yapabiliyor olması, sektörümüzde çalışan insanları bu tür bir bunalımın içine sürükleyebiliyor’’ yorumunu yaptı.
Birçok dizide ve sinema filminde yardımcı yönetmen olarak görev yapan Ceyhan’ın intiharı, sinema sektöründeki çalışma şartlarını, dizilerin süreleri ve sektördeki tekelleşme tartışmalarını da tekrar gündeme getirdi. Yönetmen Yüksel Aksu, Ceyhan'ın ilk stajını ve asistanlığını kendisinin yanında yaptığını belirterek, ‘’Olaya usta çırak ilişkisi olarak bakıyorum. Usta çırak ilişkisinde hayat tedrisatı da verilir. Mesleğe davet ettik ama demek ki yaşama sevinci verememişiz. Çok üzgünüm. Dünyanın en vahşi sektörü, Türkiye'deki dizi sektörü. İnsanlar setlerde 24 saat çalışıyor’’ dedi.
Senarist, yapımcı ve yönetmen Nazif Tunç da dizi ve sinema sektörünün bir kısır döngüde olduğuna vurgu yaparak, “Aynı oyuncular, bir dizi bitiyor, bir başka yapımcının diğer dizisine geçiyor. Bir yönetmen, başladığından bu yana, o yapımcının bütün işlerini çekiyor ve böylece ister istemez sektöre gelen genç kuşakların, kendisini göstermek isteyenlerin gelişmelerini engelleyen bir durum oluşuyor. Tabii buna insan fıtratı sabredemiyor bazen. Bir takım buhranların içine sürüklenebiliyor ve Caner'in başına gelen gibi, bu tip üzücü durumlar yaşanabiliyor.'
“neşeliydi...”
Yapımcı Ahmet Edebali ise 'Caner duygusal ama neşeli bir arkadaştı, bunalımlı biri değildi. Sektördekilerin zaman zaman kendi bildikleri dışında hiç kimseyle çalışmaması veya sadece belli insanların sektörde iş yapabiliyor olması, sektörümüzde çalışan insanları bu tür bir bunalımın içine sürükleyebiliyor’’ yorumunu yaptı.