Kadıköy’ün mucit çocukları

Kadıköy Belediyesi çocukları Kadıköy Mini Maker Faire Festivali’nde bir araya getirdi. Festivalde, çocukların geliştirdiği inovatif projeler sergilendi

26 Nisan 2018 - 16:16

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kadıköy Belediyesi tarafından organize edilen birçok programla kutlandı. Bu programlardan biri de tüketimin kaçınılmaz olduğu bu çağa, geri/ileri dönüşüm, inovasyon, açık kaynak gibi birçok yeni kavramla cevap veren Maker Hareketi’nin gerçekleştirdiği “Mini Maker Faire” etkinliğiydi. Üretmeyi seven yaratıcı mucitler, mühendisler, ustalar, sanatçılar, bilim kulüpleri, amatörler, öğrenciler, sanayiciler ve start-up'ları buluşturan Maker Faire festivallerinin 23 Nisan’a özel çocuklar için hazırlanan. Mini Maker Faire’de çocuklar yeteneklerini keşfederek, ürettikleri projeleri sergiledi.

Rasimpaşa’da bulunan Duatepe Sokak, Kadıköy Mini Maker Faire ziyaretçilerine özel olarak o gün trafiğe kapatıldı. 50 kadar proje, mahallenin ve TAK’ın içinde gerçekleşen pek çok atölye ile birlikte sergilendi. Ayrıca çocuklar ip çekme, ip atlama, yakan top ve sek sek gibi oyunlarla da doyasıya eğlendi. Kadıköy Belediye başkanı Aykurt Nuhoğlu da küçük mucitlerin sergiledikleri projeleri gezdi. 

Biz de Maker Hareketi’ne gönül vermiş Teknoloji ve Tasarım dersi öğretmeni Mustafa Kasar ve etkinliğe projeleriyle katılan çocuk mucitlerle konuştuk.

“ÇOCUKLAR HARİKALAR YARATABİLİYOR”

Dünyada ve Türkiye’de gün geçtikçe daha çok yayılan Maker Hareketi’nin takipçilerinden biri olan, aynı zamanda özel bir okulda Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliği yapan Mustafa Kasar, festivalle ilgili şunları söyledi: “Şu ana kadar 25’e yakın Maker Faire’e katıldık. Üret, dönüştür, kendin yap diyor;  para yerine emek, rekabet yerine paylaşım ilkelerini öne çıkarıyoruz. Çocuklara bunları aşılamak için çaba gösteriyoruz. Geri dönüşüm ve teknolojiyi bir araya getiren, ‘make’ yani yapmak kavramını içeren bir akım bu. Bu hareketin içinde çocukların evdeki atıklarını teknolojiyle bir araya getirdikleri bir hareket söz konusu. Bizim ülkemizde de son zamanlarda yayılmaya başladı. Bu şekilde çocuklar geleceğin dili olan kodlama diliyle de tanışma imkânı buluyor. Maalesef bu hareketle tanışıp bu işleri öğrenmek yalnızca özel okullarda mümkün olabiliyor. Devletin bu konuda yatırım yapması gerekiyor. Türkiye’yi büyütecek olan bence budur. Burası da canlı bir örneği ki çocuklara yeterli imkânı verdiğiniz takdirde harikalar yaratabiliyor.”  dedi.

“ÇOCUKLAR DA YAPABİLİR”

Etkinliğe katılan minik mucitler duygu ve düşüncelerini gazetemize anlattı:

Semih Çelik: İcada yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bu projeleri yaparken geri dönüşümden elde ettiğimiz malzemeleri kullanmaya özen gösteriyoruz. Çünkü dünya kaynak sorunuyla karşı karşıya. Doğaya ve gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzun gereği olarak yapıyoruz bunu. En sevdiğim projem deprem robotu, depremden sonra enkazın altına girip içeride canlı insan var mı yok mu taramasını yapıyor. 360 derece gece modunda çekim yaparak dışarıya cep telefonuna aktarıyor bu görüntüleri.

Gökhan Topbaş: Biz bugün projelerimizi tanıtmak, neler yaptığımızı, neler yapabileceğimizi göstermek adına buraya geldik. Mesela burada bir aracımız var. Geliştirdiğimiz algoritma sayesinde buradaki araç engeli gördüğü zaman önündeki sensörle o engele ne kadar uzaklıkta olduğunu ve ondan nasıl kaçabileceğini hesaplayarak kaçıyor. Çocuklar da bu tarz şeyleri yapabilir. Bunlar ilk başta çok zor, çok tehlikeli gibi geliyor fakat işin içine girince o kadar da zor olmadığını fark ediyorsunuz.

Yahya Kaan Bakırcı: Burada gelen kişilere yaptığımız çalışmaları anlatıyoruz. “Suyun Macerası” adlı bir proje yaptık. Bu projede nehirden gelen suyun dönüştürülüp kullanıma uygun hale getirilerek köye dağıtılabileceğini anlatmaya çalıştık. 

Mehmet Erdem: 5-6 haftadır bu proje için uğraşıyoruz. Legolarla gerçekleştirdik. Burada atık veya kullanılmayan suların nasıl değiştirileceğini göstermek istiyoruz. Çünkü doğada kaynaklarımız tükeniyor. Bunun için bir çalışma yapmak istedik.


ARŞİV