Kadın fotoğrafçılar Kadıköy'de bir araya geldi
Kadın Fotoğrafçılar Derneği, toplumsal kriz dönemlerinde sanatın ve kültürün üstlendiği sorumluluğun konuşulduğu bir toplantı gerçekleştirdi
Kadın Fotoğrafçılar Derneği, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, “Toplumsal Kriz Dönemlerinde Sanat ve Kültürün Üstlendiği Sorumluluk” başlığıyla bir söyleşi düzenledi. Söyleşi, Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde gerçekleşti ve Beral Madra, Prof. Dr. Esra
Aliçavuşoğlu, Ezgi Bakçay, Dr. Handan Tunç, Müge İplikçi, Prof. Dr. Seçkin Tercan konuşmacı olarak yer aldı.
Ülkemizde 6 Şubat 2023'te yaşanan deprem, 13,5 milyon kişinin yaşadığı, geniş bir bölgede ciddi yıkıma ve binlerce insanın yaşamını kaybetmesine yol açtı. Bu gibi hem kriz hem de krize neyin yol açtığı üzerine düşüncelerin paylaşıldığı toplantıda, köklü bir değişim zorunluluğuna, sürdürülebilir ve daha az yıkıcı bireysel ve toplumsal yaşam modelleri üzerinde özgürce tartışabilen, yaratıcı bir esnekliğe ve sanat vizyonuna ihtiyaç duyulduğu işaret edildi.
“KÜLTÜREL TEPKİYE İHTİYACIMIZ VAR”
Depremin ciddi bir yıkıma yol açtığını söyleyen Dr. Handan Tunç’un, “Kuşkusuz ekonomik yeniden yapılanma girişimleri, kaybedileni asla tam olarak geri getirmeyecek, toplulukları daha önce var olan ‘normal’ yaşama geri döndürmeyecektir. Sanat, siyasal, sosyal ve duygusal bir tarihi yoğunlaştırma ve içerme gücüne sahiptir. Sanatın dayanılmaz şeyleri gösterme yeteneği; tarihi ve kendimizi onun içinde nasıl gördüğümüzü fark etmemizi sağlar. Birbirleriyle, yaşadığı doğal çevreyle, tarihsel deneyim ve bilimsel birikimleriyle barışık yaşamak isteyen uygar dünyanın acı çeken insanları; kültürel ve sanatsal üretimde, insanın özüne derin bir bağlılık istiyor. Sanat yapıtlarının canlılığı, gerçekliğin ve geleceğin değeri olmaya devam ediyor.’’ dedi.
“İKTİDAR, KİTLELERİN YAŞAM GÜCÜNÜ SÖMÜRÜYOR”
Bu meseleyi kadın sanatçılar açısından ele aldığını söyleyen Sanat Eleştirmeni Beral Madra, ‘’Ben mesleğim gereği bu konuyu, hayatlarını kaybeden, çocuklarını ve ailelerini kaybeden kadınlara ithafen her zaman kadın gücünün, adaletin ve ifade özgürlüğünün görsel örneklerini üreten günümüz kadın sanatçıları açısından ele alıyorum. Neo-kapitalist düzen de tüketim ekonomisi iktidarları besliyor, kitlelerin yaşam gücünü sömürüyor. Görsel sanatlar alanında kadın sanatçıların üretimi her iki durumda da bu direniş ve teşvikin odağında yer alıyor. Toplumun dışına atılmış ya da toplumdaki kimliği bastırılmış bireylerin – ki bunlar içinde her sınıftan ve her meslekten kadınlar çoğunluktadır – durumunu iyileştirmek için her şeyden önce Büyük Anlatıların yapı-söküme uğratmak gerektiğini biliyoruz; bunu yapabilmek için kitlelerin ve kurumların geçerliliği bitmiş Modernist ve sağlıksız Post- modernist bakışını ve yapısını kökten değiştirmenin de gerekli olduğunu biliyoruz. Genel olarak dünya sanatı da büyük anlatıları içerir. Bu sanatsal büyük anlatılar bağlamında tarihsel perspektiften bugüne kadın kimliğinin sanat üretimi içindeki anlamı ve yerini iyi değerlendirmek gerekiyor.’’ diye konuştu.
KADIN FOTOĞRAFÇILAR DERNEĞİ
Kadın Fotoğrafçılar Derneği, kadın fotoğrafçıları yurt içi ve yurt dışında tanıtmak, çalışmalarını takip etmek ve toplumsal konulara duyarlı olarak fotoğraf projeleri hazırlamak amacıyla geçtiğimiz yıl mayıs ayında kuruldu. Derneğin kuruluşunda ayrıca kadın fotoğrafçıları ve fotoğraf temelli üretim yapan kadın sanatçıları destekleyen projeler üreterek eserlerin görünürlüğünün ve bilinirliğinin artırılması hedefleniyor.