Kadın Yaşam Evi faaliyete geçti

Türkiye'de şiddete maruz kalan kadınların gidebileceği toplam 145 kadın sığınma evi var. Bu sığınma evlerinin kapasitesi ise malesef yeterli değil. Kadıköy Belediyesi de yetersiz olan sığınma evlerinden hareketle Kadın Yaşam Evi’ni faaliyete geçirdi

03 Aralık 2021 - 10:27

Kadın Konukevleri Yönetmeliği’nde yer alan ama uygulanmayan 13/1-c maddesine göre her belediye kirayı karşılayarak şiddete veya tehdide maruz kalan kadınlar için ev açabiliyor. 

Normalde kadınlar, sığınma evlerinde çocuklarından ayrı yaşamak zorunda kalırken Kadıköy Belediyesi’nin açtığı Kadın Yaşam Evi’nde 12 yaşından büyük erkek çocuklarıyla da kalabilecek. 

Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, “Parti gözetmeksizin, bütün kurumlara iyi bir örnek teşkil edeceğine inanıyorum” dediği projeyi, barınmayla birlikte verilecek eğitimleri, kadınları destekleyen bir belediye olarak Kadıköy Belediyesi’nin son faaliyetlerini anlattı: 

Kadınlar her gün şiddete uğruyor ve sığınma evlerinin, konuk evlerinin sayısı da yeterli değil. Bu bağlamda Kadıköy Belediyesi Kadın Yaşam Evi’nin önemi ne sizce?

Pandemi ile birlikte hayatımıza giren kapanma dönemlerinde yalnızca fiziksel şiddetin değil diğer şiddet türlerinin de artığını biliyoruz. Kadınlar, bu ülkede kendilerini güvende ve huzurlu hissetmiyor; dolayısıyla biz de...Belediye olarak bu mücadelede hep kadınların yanındayız. Bu kapsamda, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir politikayı hayata geçirdik. Mevzuata göre sığınma evine giren kadınlar, oğlu 12 yaşından büyükse yanında götüremiyor, çocuğunu ya şiddete maruz kaldığı evde bırakıyor ya da kurum bakımına bırakmak zorunda kalıyor. Birçok kadın çocuğundan ayrılmak istemediği için evdeki şiddete ses çıkarmıyor. Bir cesaretle atıldığı yeni hayatına çocuğu olmadan devam etmek istemiyor.

“AMACIMIZ SADECE BİR YER SAĞLAMAK DEĞİL…”

Biz, hem anne hem de çocuk açısından yaralayıcı bu durumu telafi etmek istedik. Bu projeyle amaçladığımız kadınlara sadece bir yer sağlamak değil: Kadın Sığınma Evlerimiz ve Kadın Yaşam Evlerimizde kalan kadınların istihdamı için meslek edindirme kurslarımız var. Türkiye’nin ünlü şef ve aşçıları ile Anadolu Mutfağı’na yönelik mutfak eğitimlerimiz, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) işbirliğiyle eğitimlerimiz olacak. Böylece kadınların sığınma evleri ya da kadın yaşam evlerinden ayrıldıktan sonra iş bulabilecekleri, hayata daha güçlü sarılabilecekleri bir imkân yaratıyoruz.

“BÜTÜN KURUMLARA ÖRNEK OLACAK”

Kadın Yaşam Evleri projesini ilk kez Kadıköy Belediyesi hayata geçirdi? Neden başka kurumlarda bu örnekler yok sizce?

Avukatlık mesleğimden dolayı yasalara çok hâkimim ve bu projeyi geliştirmeden önce Kadın Konukevleri yönetmeliğini bizzat kendim ayrıntılı olarak inceledim. Kadın Konukevleri yönetmeliğinde, kadın ve çocuğun yüksek yararına olacak yaşam evleri için yasada inisiyatife bırakılan bir sorumluluk vardı ve biz ilk kez bu sorumluluğu üstlenerek adım attık. Bu çalışmanın siyasi parti gözetmeksizin, bütün kurumlara iyi bir örnek teşkil edeceğine inanıyorum.

Kadın Konukevleri yönetmeliğinde yer alan ama uygulanmayan 13/1-c maddesi şöyle diyor: ‘On iki yaşından büyük erkek çocuğu olan kadınlar ile engelli çocuğu bulunan kadınlar, can güvenliği riski olmamak kaydıyla, ŞÖNİM (Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi) tarafından uygun görülmesi halinde, kira ve iaşesi karşılanmak üzere bağımsız bir ev kiralanmak suretiyle barındırılması yoluna gidilir.’ Aslında bu yasanın biz yerel yönetimlere sağladığı olanağı henüz kimse fark etmemişti. Bu yönetmelikte gösteriyordu ki bu projeyi gerçekleştirmek için önümüzde herhangi bir hukuki engel yoktu. Projemiz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan da ruhsatını aldı.

Kadınlar, yaşam evine nasıl başvurabilecek, kapasitesi ne olacak?

Proje ile kentsel dönüşüm nedeniyle tapusu belediyeye geçen 6 daireden 5 tanesi pilot çalışma olarak Kadın Yaşam Evi’ne dönüştürüldü. İhtiyaç halinde kiralama yoluyla daire sayımızı artıracağız. Kadın ve çocuğuna tahsis edilen ve fatura giderleri ile ev eşyaları belediye tarafından karşılanan evde, kadınlar yeni bir yaşam kurana kadar, çocuklarından ayrılmak zorunda kalmadan geçici olarak konaklayacak. Evlerde bir kapasite belirlemiyoruz çünkü bu evler nüfusuna bakılmaksızın bir ailenin yaşayabileceği standartta hazırlandı. 

Yani şiddete uğrayan kadın, sadece 12 yaşından büyük erkek çocuğu ile değil, kardeşler de birbirinden ayrılmadan diğer çocuklarıyla da birlikte bu eve gelip kalabilecek. Bu evlerde Kadın Konukevleri yönetmeliğinde olduğu gibi ŞÖNİM tarafından uygun görülen ve yönlendirilen kadınlar ve beraberindeki çocuklar kalacak.

“BU DÜZEN DEĞİŞECEK MİMARI DA KADINLAR OLACAK”

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, 6284 sayılı kanunun yeterince uygulanmaması kadın ve çocukları daha fazla hedef haline getiriyor. İktidarın bu tercihleriyle birlikte belediyeler de kadın ve çocuklara dair faaliyetlerini arttırmış görünüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz, Kadıköy Belediyesi bu konuya nasıl bakıyor?

Bugün baktığımızda ülkenin en iyi muhalefetini kadınlar yapıyor. Kadınlar bugün, sesini çıkarmaya bile korkan kalabalıklara inat direniyor, toplanıyor, seslerini yükseltiyor. Sosyal medyanın gücünü kullanıyor, dayanışıyor.

Bu gerçek, bir siyasetçi olarak beni her gün daha da umutlandırıyor. Biliyorum ki bu ülkede bu düzen değişecek ve bunun en büyük mimarı kadınlar olacak. Bütün bunların üzerine siyasetin, hükmedenin yapması gereken tek şey; herkesin olduğu gibi kadınların yaşam haklarını ve özgürlük alanlarını, kanun eliyle korunmasını sağlamak. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının; kısır siyasetten başka kimseye faydası olmadığı gibi, kadınların yaşam alanlarını kısıtlayan zihniyetin, kadınların yaşamını tehdit eden erkek egemen aklı beslemekten başka bir sonucu yok. Gerçeğin farkındayız. Bu nedenle; Kadıköy Belediyesi, her zaman olduğu gibi bugün de yarın da, şiddete maruz kalan kadınların yanında olmaya devam edecek. 

Siyasetin  bir parçası değil, temel insan hakları sorunu olarak yaklaşıyoruz konuya. Arkadaşlarımız da ona göre politikalar geliştirip, pratiğe geçiriyorlar. Kadıköy’ü geleceğe hazırlamak iddiasıyla çıktığımız bu yolda yapılan bütün işler, örgütlü toplum, özgür birey mücadelesinde Kadıköy’ü bir kez daha öne çıkarıyor. Bu anlamda, bu mücadelenin bir parçası olan, başta kadınlar olmak üzere, bütün mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim.


ARŞİV