‘YAŞAM, BARIŞ ADALET’
‘YAŞAM, BARIŞ ADALET’
İstanbul’da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü, Kadıköy’de yapılan mitinglerle kutlandı. 10 Mart Cumartesi günü erkeklerin de katıldığı miting sönük geçerken, 11 Mart Pazar günü düzenlenen mitinge ise on bine yakın kadın katıldı. Şenlik havasında geçen ve ‘Yaşam, Barış, Adalet’ talebinin öne çıktığı mitingde kadınlar, 8 Mart’ın ücretli izin günü olmasını, tutuklanan kadın sendikacı, yazar ve gazetecilerin serbest bırakılmasını, kadın emeğinin sömürüsüne son verilmesini, haksız tahrik indiriminin kaldırılmasını istedi. Rengârenk bayraklar, dövizler ve pankartlar ile ziller, tefler ve bando takımlarının olduğu kortejlerde cadı ve kırmızı başlıklı kız kostümleri giyen, gelinlikle yürüyen kadınlar dikkat çekti.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 102. yılında, Kadıköy’de düzenlenen kitlesel katılımlı mitingle kutlandı. Bu yıl da geçen yıllarda olduğu gibi erkeklerin katıldığı ve katılmadığı iki miting düzenlendi. Devrimci 8 Mart Platformu’nun düzenlediği 8 Mart mitingi 10 Mart Cumartesi yapıldı. Erkeklerin yoğunluğunun dikkat çektiği mitinge 500’ü aşkın kişi katıldı. “8 Mart kızıldır, kızıl kalacak” sloganıyla Tepe Nautilius’tan Kadıköy İskeleye yürüyen kitle, sosyalizm mücadelesinde yaşamını yitiren kadınların fotoğraflarını taşıdı. Devrimci 8 Mart Platformu adına açıklamayı okuyan Gamze Keşkek, 8 Mart'ın tarihçesi hakkında bilgi verdi, direnişteki kadın işçiler ile N.Ç. davasına değindi. Keşkek'in ardından KESK'li kadınlar adına söz alan Eğitim-Sen 3 No'lu Şube Örgütlenme Sekreteri Nursel Tanrıverdi ise “Kadın sorununu sadece taciz ve tecavüz ile sınırlayan, erkek düşmanı yaklaşımlar var. Bizler ise erkek arkadaşlarımızla omuz omuza mücadele edeceğiz”diye konuştu.
Mitinge katılan Maltepe Belediyesi taşeron işçileri ve MEPA işçileri adına erkek işçiler, birer konuşma yaparak, direnişleri ve kadın mücadelesi hakkında konuştu. Tutuklu kadınların mesajının okunduğu miting, Pınar Sağ ve Bilgesu Erenus'un dinletisinin ardından sona erdi.
BİNLERCE KADIN KADIKÖY’E AKTI
İstanbul’da düzenlenen en kitlesel 8 Mart kutlaması, 11 Mart Pazar günü gerçekleştirildi. İstanbul 8 Mart Platformu’nun düzenlediği mitinge sosyalistlerden feministlere, yaşlılardan gencine, Kürt kadınlarından Karadeniz kadınına, lezbiyen ve transeksüellere kadar hayatın farklı alanlarında mücadele eden binlerce kadın katıldı.
Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde toplanan binlerce kadın, kadına yönelik şiddetin, savaşın, politik kadınlara yönelik gözaltıların son bulmasını ve tutuklananların serbest bırakılmasını istedi. Kadın emeğinin görülmesini isteyen kadınlar, 8 Mart’ın kadınlar için ücretli izin günü olmasını talep etti. Binlerce kadın Türkçe ve Kürtçe yazılı “Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz için erkek egemen sisteme karşı yaşasın örgütlü mücadelemiz” pankartı arkasında Haydarpaşa'dan Kadıköy'e yürüdü. Kadınlar yürüyüş boyunca “Yaşam, barış, adalet”, "Yaşasın kadın dayanışması”, “Görünmeyen emek sesini yükselt”, “Erkek vuruyor, devlet koruyor” ve “Anayız barıştan yanayız”, sloganlarını attı.
Kadıköy Meydanı'ndaki miting, saygı duruşuyla başladı. Kitlenin kalabalık olması nedeniyle alana giriş oldukça uzun sürdü. Kadınların sloganları ve şarkılarıyla şenlendirdiği miting alanında ilk olarak Kürtçe konuşma yapıldı. Konuşmalar başladığı sırada yağmurun yağması üzerine, kürsünün üzerine brandadan çadır kuruldu.
ERKEK VE DEVLET ŞİDDETİNE SON
Mitingin ana konuşmasını İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği üyesi Eylem Çağdaş yaptı. Çağdaş, “Bugün bu alandaki kadınlar, bizler, ne her gün evde, işte verdiğimiz emek için teşekkürleri kabul etmeye ne de bu kürsüyü ya da rahatça dolaşamadığımız bu sokakları erkeklerden bir günlüğüne devralmaya geldik” dedi.
Erkek ve devlet şiddetinin sona erdirilmesini isteyen Çağdaş, kadın cinayetlerinin politik olduğunu söyledi. Ailenin korunması ve devamlılığını temel alan ve cinselliği üremeye indirgeyen ikili cinsiyet sistemi ve heteroseksizmin, kadınları iki kere vurduğunu belirten Çağdaş, cinsel yönelimlerin yok sayıldığını söyledi.
Kadın emeğinin güvencesiz olduğunu belirten Çağdaş, “Yaptığımız işler vasıfsız sayılıyor. Aynı işi yapan erkeklerden düşük ücret alıyoruz ve iş yerlerinde ancak bir noktaya kadar yükselebiliyoruz. Ücretli çalışsak da çalışmasak da evde tüm aile üyelerinin bakımı, beslenmesi, giydirilmesi, evin çekip çevrilmesi, yaşlılarla, çocuklarla, hastalarla ilgilenmek hepsi bizim tartışılmaz ve karşılıksız görev ve sorumluluğumuz kabul ediliyor” dedi.
KÜRT SORUNUNDA MÜZAKERE TALEBİ
Savaş politikalarına tepki gösteren Çağdaş, “Erkek egemen zihniyetin yürüttüğü savaş uzağımızda ve yakınımızda devam ediyor. Savaş, kadınların daha çok şiddete maruz kalmalarına, cinsel meta olarak kullanılmalarına, mülteci konumuna düşürülmelerine, daha çok yoksulluk ve sefalet içerisine itilmelerine, daha fazla tacize, tecavüze uğramalarına neden olmaktadır” diye konuştu. Çağdaş, “Kürt sorununun diyalog ve müzakere yoluyla, eşit ve özgür yurttaşlık temelinde çözülmesini istiyoruz” dedi.
BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel’in de bir konuşma yaptığı mitingde, hasta tutuklulardan Bakırköy Kadın Hapishanesi'nde bulunan Hediye Aksoy'un gönderdiği mektup okundu. Kadınlar, mektubun okunmasının ardından “Kadın tutsaklar onurumuzdur” sloganını attı. Miting, feminist kadın grubu, Rojda ve Van'dan gelen kadın dengbejlerin sahne alması ve yağmur altında çekilen halaylarla sona erdi.
Haber ve Fotoğraflar: Semra ÇELEBİ