Kadınlar kadınları konuştu
Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nden düzenlenen ‘kadına şiddet’ konulu panelde, kadınlara uygulanan şiddet masaya yatırıldı.
Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nden düzenlenen ‘kadına şiddet’ konulu panelde, kadınlara uygulanan şiddet masaya yatırıldı.
Kadınlar Haftası etkinlikleri çerçevesinde Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde, “Kadına şiddetin uluslararası boyutu, siyasette kadın ve medyadaki konumu” konuları konuşuldu. Uluslararası ilişkiler uzmanı ve yazar Dr. Hilal Ünalmış Duda, 21. dönem milletvekili ve ziraat mühendisi Yücel Erdener ile gazeteci Füsun Altınok, konuyla ilgili görüşlerini dile getirdiler.
Şiddetin uluslararası boyutu olan “Savaşta tecavüz” konusunu değerlendiren Dr. Hilal Ünalmış Duda, savaşın insanlık tarihi boyunca değişmeyen hukuksuz bir güç mücadelesi olduğunu belirterek, malların yağmalanmasının yanı sıra kadınların da yağmalandığını söyledi ve devam etti:
“Kadının yağmalanması, yani tecavüz… Tecavüzü insanlık suçu olarak algılamayan, alt sınıftan kadınların başına bu işin gelmesini normal gören anlayış, ancak üst sınıf kadınların (asil kabul edilenlerin) başına gelince düşünmeye başlamıştır. 20. yüzyılda bile bu eylemin erkek doğasının bir parçası olduğuna inananlar olduğu için uluslararası hukukta yasaklanması gündeme daha erken gelememiştir. Malların yağmalanmasını 20. yüzyılın başında yasaklayan uluslararası anlaşmalar, kadının yağmalanmasını ancak 20. yüzyılın sonunda yasaklayabilmiştir, Kore’de, Vietnam’da, Somali’de, Ruanda’da, Bosna’da, Irak’ta, Afganistan’da, Nepal’de, Kongo’da, Sudan’da, Colombiya’da… İç savaşlarda hatta mülteci kamplarında. Kore’de 300 bin kadın kaçırılarak zorla askeri genelevde çalıştırılmış, 200 bin Bangladeş’li kadına tecavüz edilmiş ve 25 bin kadın hamile kalmış. Stratejik biçimde Sırp askerleri tarafından tecavüze uğrayan 50 bin Boşnak kadın’ın acısını hâlâ içimizde taşıyoruz. Artık bitti demeyi çok isterdim… Uluslararası örgütler her 23 saniyede bir kadın tecavüze uğruyor açıklamasını yaptığı için ‘bitti’ diyemiyorum…”
Yücel Erdener ise, siyasette kadınladrın yeri konusunu değerlendirirken, Cumhuriyet tarihinde kadın milletvekillerinin sayılarını aktardı ve “Maalesef görüldüğü gibi kadın vekillerin sayıları geçmiş dönemlerde daha fazlaymış. Halen çok az kadın siyaset için talip oluyor ve erkeklerin egemen olduğu bu dünyada seslerini duyuramıyorlar” dedi.
Gazeteci Füsun Altınok da, medyada kadınların genelde 3. sayfa haberi olduğuna dikkat çekerek 1. sayfada yer alabilmeleri için magazin olması ve dekolte fotoğraf olması koşulunun olduğunu belirtti. Altınok şöyle konuştu:
“Kadınlar medyada dört kategoride temsil ediliyorlar: İyi eş/anne, seks objesi, güzellik sembolü veya mağdur. Şiddete uğrayan kadına ilişkin bir haber, sözde ibret alınsın diye evrile-çevrile gösterilirken bir taraftan kadına şiddet anlayışı da meşrulaştırılıyor. Aslında amaç reyting. Evlendirme programlarında ise, ‘Beğenmedim, elektrik alamadım, bana başkasını bulun’ gibi istekler ve ‘Evin var mı, emekli maaşın var mı?’ yaklaşımının kanıksanarak birbirinin kopyası programlar insanları uyuşturuyor. Medya kadınları afyonlayıp gerçek sorunlarından uzak tutuyor.”