Kalamış'ta bir kâğıt gemi…

Fotoğrafçı Candaş Arın; usta şair-yazar Eyüboğlu’nun 40. ölüm yıldönümünde ilginç bir anma eylemi yaptı; Eyüboğlu’nun ‘Kâğıt Gemi’ şiirinin yazılı olduğu bir kâğıt gemiyi Kadıköy sularına bıraktı

02 Ekim 2015 - 11:44
Profesyonel reklam fotoğrafçısı ve yönetmen Candaş Arın… Şair-yazar Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun esaslı bir hayranı.  Eyüboğlu ile tanışma şansı hiç olamadı zira Arın doğmadan üç yıl evvel Eyüboğlu bu dünyaya veda etmişti. Ancak Arın, ‘Reis’ Eyüboğlu ile manen tanıştığı andan beri onu çok sevdi, hep hayranı oldu.
Hatta Candaş Arın’ın da, tıpkı zamanında Eyüboğlu ve arkadaşlarının olduğu gibi bir tekne ekibi var; “10 yıldır her yıl aynı ekip mavi geziye çıkıyoruz. Ustaların dümen suyunda ilerliyoruz. Bu geziler esnasında en keyif aldığımız nokta hep Göcek'te bulunan Bedri Rahmi koyu olmuştur. Gel zaman git zaman orada bir fotoğraf çekmeye, Reis'i onurlandırmaya, Kâğıt Gemi şiirini de fotoğraflarım arasına katmaya karar verdim. Tabi bu vesile ile aileyle de tanıştım. Sağolsunlar aileye armağan ettiğim fotoğrafı alıp Bedri Rahmi'nin çalışma masasına koydular.”

BİR ŞİİR, BİR GEMİ…
Geçtiğimiz 21 Eylül, Bedri Rahmi’nin 40. ölüm yıldönümüydü. Candaş Arın da bu özel gün anısına özel bir şey yapmaya karar verdi. Ama nasıl?; “Kağıt Gemi şiirinin son mısrasını (Daha birkaç gemi yaparım, çok şükür)  okuduğumda hüzünleniyorum.  Çünkü Bedri Baba artık yok, ‘daha birkaç gemi’ yapamıyor...
Beni hep sarstı bu.  Aklıma ‘batmayan kâğıt gemi’ fikri geldi”
Bunun üzerine Candaş Arın, yanına sanatçı dostları Erdinç Toğulga ve Efe Işıldaksoy’u da alarak ‘batmayan bir kağıt gemi’ inşa etti. 
Üzerinde Eyüboğlu’nun ‘Kâğıt Gemi’ şiirinin son satırının yazılı olduğu, 5 metre boyunda 2 metre enindeki gemiyi,  ustanın evine en yakın nokta olan Kalamış kıyısından denize indirdiler; başka bir tekne yardımı ile Kalamış-Moda koyunda gezdirdiler…
BEDRİ RAHMİ FARKINDALIĞI
“Bedri Rahmi ile alakalı bir farkındalık yaratmak istedim” diyen Candaş Arın, şunları söylüyor;
“Bedri Rahmi'nin 4.Levent'te binalara yaptığı devasa mozaik panolarını kırıp dökerek dükkân yapan, 20 metreye varan bu sanat eserlerini arkasından bırakarak oraya reklam panoları yerleştirilen bir ülkede yaşıyoruz.
Yeni kuşak bu tip sanatçıları tanımıyor, hazırlop bir takım işleri beğeniyorlar. Biraz ağırıma gidiyor. Bir parça ağırlığım varsa bu hayatta, onu da kullanarak bir farkındalık yaratmaya çalıştım.”

 

ARŞİV