Kanal İstanbul projesine itirazlar hız kesmeden devam ediyor. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun askıya çıkarılmasıyla birlikte yüz binin üzerinde İstanbullu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne dilekçe sunarak itiraz etmişti.
İlk buluşma Küçükçekmece’deydi
Daha sonra çıkan plan için de itirazlarını sürdüren İstanbullular, Kanal İstanbul projesine karşı sivil bir inisiyatif olarak Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’nu oluşturdular. Koordinasyon ilk eylemini 12 Ocak’ta Küçükçekmece Gölü etrafında insan zinciri oluşturarak yaptı. Eyleme katılan yüzlerce İstanbullu, taşıdıkları pankart ve dövizlerle projeye karşı biraraya geldiler.
120’den fazla kurumun ve tüm bireylerin katılarak oluşturduğu Koordinasyon, ikinci eylemini ise 18 Ocak’ta Anadolu Yakası’nda Sancaktepe’de gerçekleştirdi. Eylemin sonunda açıklama yapan Koray Türkay, projeye harcanması planlanan 110 milyar TL ile 10 bin yeni okulun yapılacağını, deprem riski bulunan binaların güçlendirileceğini dile getirdi.
"Kanal'a değil, depreme bütçe"
Elazığ’da gerçekleşen depremi de gündemine alan Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, “Kanal'a değil depreme bütçe” başlığıyla İstanbul’un farklı yerlerinde forum ve toplantılar düzenlediler.
Koordinasyonun çağrısıyla İstanbullular, en son 2 Şubat’ta Arnavutköy’e bağlı Sazlıbosna Meydanı’nda buluşmuş, burada düzenlenen forumun ardından 11 kilometrelik bir yürüyüşün ardından Şamlar Köyü’nde eylem gerçekleştirmişti. Bu bölge Kanal’ın geçeceği bölgelerden biri.
Bahariye Caddesi’nde insan zinciri
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’nun bu defa adresi Kadıköy’dü. Kadıköy’de Süreyya Operası önünde buluşan İstanbullular, Bahariye Caddesi’nde insan zinciri oluşturdular. Zincir eyleminin ardından basın açıklaması gerçekleştirilirken, açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Bu proje gerçekleşirse bir avuç insan zengin olacak. Hafriyat kamyonları tüm İstanbul’a zehir ve ölüm saçacak. Bu proje gerçekleşirse binlerce yıllık kent belleği yok olacak. İstemiyoruz, dur diyoruz, durduracağız, katılın hep birlikte durduralım. Mahallemizi, parklarımızı, çocuklarımızın geleceğini korumak için buradayız.”
Açıklamada, bu projenin bir rant projesi olduğu ısrarla vurgulanırken “Sadece insanlara değil bütün canlılara zarar verecek bir projedir. Adeta İstanbul’a, hava, su, orman, deniz, ekosistemlere, tüm canlı yaşamına karşı açılmış bir savaştır. Kanal İstanbul projesi gerçekleşirse İstanbullu susuz kalacak. Proje yapıldığı takdirde Terkos Gölü’ne tuz karışacak. Sazlıdere Barajı ortadan kalkacak, Küçükçekmece Lagünü ve yer altı suları tuzlanacak. Vatandaşın evine, arazisine el konulacak. ÇED Raporu’na göre arazilerin yüzde 45’i hukuksuzca, bedelsiz bir şekilde alınacak. Marmara Denizi, ölü bir deniz haline gelecek. Proje Marmara’nın oksijensiz kalmasına, balık türlerinin yok olmasına, kanalizasyon sisteminin zarar görmesine neden olacak. Kuzey Ormanları tamamen yok olacak. Kanal, antik kenti ve İstanbul’un ilk yerleşim yerlerinden olan Yarımburgaz Mağaraları’nı yutacak. Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu olarak diyoruz ki; yalana, talana, yıkıma, Kanal İstanbul’a birlikte dur diyelim. Ormanı, suyu, insanı, tarım alanlarını birlikte koruyalım” denildi.
Eylemde sık sık, “Kanal’a değil depreme bütçe”, “Katıl durduralım, İstanbul’u kurtaralım”, “Kanal değil, insanca yaşam” sloganları atılırken, eylem açıklamanın ardından sona erdi.