Kazalara karşı ses çıkardılar
Bağdat Caddesi’nde yaşanan ölümlü trafik kazaları Kadıköylüler tarafından protesto edildi
Bağdat Caddesi’nde meydana gelen trafik kazaları hem aileleri hem de Kadıköylüleri harekete geçirdi. Geçtiğimiz haftalarda kazalarla ilgili Caddebostan Kültür Merkezi’nde panel düzenleyen Göztepe Dayanışması bu defa tepkiyi sokağa taşıdı. 22 Mayıs Pazar günü Caddebostan ışıklar mevkiinde bir araya gelen vatandaşlar Şule İdil Dere, Okan Arıkan, Mehmet Emin Kaya, Feride Büşra Taşlı ve trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin resimlerini taşıdı. Eyleme, Feride Büşra Taşlı’nın ailesi, Okan Arıkan’ın babası Namık Arıkan ve arkadaşları katıldı. Eylemde ayrıca, “Kaza değil cinayet”, “Hız yarışları durdurulsun”, “Cadde ölüm pisti değildir” sloganları atıldı.
“ÖNLEMLER YETERSİZ”
Grup adına basın açıklamasını Göztepe Dayanışması üyesi Neslihan Özgünay okudu. Önlemlerin yetersiz, yetkililerin de konuya ilgisiz olduğunu vurgulayan Özgünay, “Bağdat Caddesi 2000 yılında ülke gündemine ‘ölüm yolu’ olarak girdi ve ilk kez önlem alınması için kamuoyu baskısı oluştu” dedi. Aradan 16 yıl geçmesine rağmen caddede yeterli önlemlerin alınmadığı ve onlarca vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Özgünay, alınması gereken önlemleri ise şu şekilde sıraladı: “Yolun geometrisine göre hız yapan sürücüleri engelleyecek fiziksel tedbirlerin akademik bir komisyon oluşturulup hayata geçirilmesini, trafik lambalarında hız kontrol kameraları ile araç hızının caddenin hiçbir yerinde 50 kilometrenin üzerine çıkmamasının sağlanmasını, trafik ekiplerinin 23.00- 05.00 arası sürekli ve farklı noktalarda denetim yapmasını talep ediyoruz.” Faillere verilen cezaların yetersiz olduğunu vurgulayan Özgünay, “Cezalar sürücülerin suç işlemesini önleyici, caydırıcı nitelikte arttırılmalı. Kamyon ve iş makinelerinin çalıştığı saatlerde gerekli önlemler alınmalı” dedi.
“ÜNİVERSİTELERDE OKUTULMALI”
Suadiye’de hayatını kaybeden Feride Büşra Taşlı’nın babası Erol Taşlı da Trafik Mağdurları Yasası’nın kısa zamanda TBMM’den geçmesi gerektiğini ifade ederek, “Kızımın ölümüyle bizim içimiz yandı. Hala da yanıyor. Üstelik kızımı öldüren zanlı 92 gün tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Kazalar sadece cezalarla önlenemez. Her şey aile içi ve okullarda verilen eğitimlerle başlıyor. Ailelerin daha duyarlı olması gerekiyor. İlkokuldan başlayarak üniversitelerde de trafik dersleri verilmeli. Bizim canımız yandı. Kızımız geri gelmeyecek ama başka canların yanmasını istemiyoruz” diye konuştu. Kızıltoprak’ta hız yapan bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybeden genç müzisyen Okan Arıkan’ın babası Namık Arıkan da kısa bir konuşma yaptı. “Okan’ı çok anlamsız bir kaza ile kaybettik” diyen baba Arıkan, “Okan çocukluğundan beri müzikle uğraşan bir çocuktu. Çok güzel işlere imza atmıştı. Bağdat Caddesi’nde onlarca trafik kazası yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Bizim amacımız kazaların yaşanmasını önlemek ve caydırıcı cezaların verilmesini sağlamak” dedi. Grup, basın açıklamasından sonra çevrede yaşayanların dikkatini çekmek için sloganlar eşliğinde Özgürlük Parkı’na kadar yürüdü. Kazalarla ilgili change.org’ta ortak bir imza kampanyası başlatıldı. “Trafik cinayetlerine karşı isyandayız” başlığı ile açılan kampanyaya şu ana kadar 151 bin kişi katıldı.
“ÖNLEMLER YETERSİZ”
Grup adına basın açıklamasını Göztepe Dayanışması üyesi Neslihan Özgünay okudu. Önlemlerin yetersiz, yetkililerin de konuya ilgisiz olduğunu vurgulayan Özgünay, “Bağdat Caddesi 2000 yılında ülke gündemine ‘ölüm yolu’ olarak girdi ve ilk kez önlem alınması için kamuoyu baskısı oluştu” dedi. Aradan 16 yıl geçmesine rağmen caddede yeterli önlemlerin alınmadığı ve onlarca vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Özgünay, alınması gereken önlemleri ise şu şekilde sıraladı: “Yolun geometrisine göre hız yapan sürücüleri engelleyecek fiziksel tedbirlerin akademik bir komisyon oluşturulup hayata geçirilmesini, trafik lambalarında hız kontrol kameraları ile araç hızının caddenin hiçbir yerinde 50 kilometrenin üzerine çıkmamasının sağlanmasını, trafik ekiplerinin 23.00- 05.00 arası sürekli ve farklı noktalarda denetim yapmasını talep ediyoruz.” Faillere verilen cezaların yetersiz olduğunu vurgulayan Özgünay, “Cezalar sürücülerin suç işlemesini önleyici, caydırıcı nitelikte arttırılmalı. Kamyon ve iş makinelerinin çalıştığı saatlerde gerekli önlemler alınmalı” dedi.
“ÜNİVERSİTELERDE OKUTULMALI”
Suadiye’de hayatını kaybeden Feride Büşra Taşlı’nın babası Erol Taşlı da Trafik Mağdurları Yasası’nın kısa zamanda TBMM’den geçmesi gerektiğini ifade ederek, “Kızımın ölümüyle bizim içimiz yandı. Hala da yanıyor. Üstelik kızımı öldüren zanlı 92 gün tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Kazalar sadece cezalarla önlenemez. Her şey aile içi ve okullarda verilen eğitimlerle başlıyor. Ailelerin daha duyarlı olması gerekiyor. İlkokuldan başlayarak üniversitelerde de trafik dersleri verilmeli. Bizim canımız yandı. Kızımız geri gelmeyecek ama başka canların yanmasını istemiyoruz” diye konuştu. Kızıltoprak’ta hız yapan bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybeden genç müzisyen Okan Arıkan’ın babası Namık Arıkan da kısa bir konuşma yaptı. “Okan’ı çok anlamsız bir kaza ile kaybettik” diyen baba Arıkan, “Okan çocukluğundan beri müzikle uğraşan bir çocuktu. Çok güzel işlere imza atmıştı. Bağdat Caddesi’nde onlarca trafik kazası yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Bizim amacımız kazaların yaşanmasını önlemek ve caydırıcı cezaların verilmesini sağlamak” dedi. Grup, basın açıklamasından sonra çevrede yaşayanların dikkatini çekmek için sloganlar eşliğinde Özgürlük Parkı’na kadar yürüdü. Kazalarla ilgili change.org’ta ortak bir imza kampanyası başlatıldı. “Trafik cinayetlerine karşı isyandayız” başlığı ile açılan kampanyaya şu ana kadar 151 bin kişi katıldı.