Kazdıkça tarih çıkıyor!

İki yıl önce çalışmaların başladığı Haydarpaşa arkeolojik kazıları devam ediyor. Kazılarda saray ve hamam kalıntılarının izine rastlandığını söyleyen İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, kazıların ne zaman biteceğine dair ise kesin bir tarih vermedi

12 Mart 2020 - 09:19

Tarihi Haydarpaşa Garı arazisinde sürdürülen arkeolojik kazılar sırasında şu ana kadar, mimari kalıntılar, mezarlar, binlerce obje ve hamam ile 10 bine yakın sikke bulundu.

Anadolu Ajansı’na konuşan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, kazı çalışmalarının yaklaşık 2 bin 500 yıllık bir yerleşim alanında yapıldığını belirterek şu açıklamayı yaptı: “Kazılardan ortaya çıkan buluntular, Khalkedon’un işlek ve hareketli bir ticaret limanı olduğunu gösteriyor. Buna bağlı olarak da çevresinde bir yerleşim alanı oluşmuş. MÖ 5. yüzyıldan başlayarak Cumhuriyet dönemini de içine alan süreçte bu alanda farklı yüzyıllara ait katmanlara rastlamak mümkün. Hem Roma hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemi yapı izleri ve kalıntıları burada bulunuyor. Alanın buluntularına ve kalıntılarına baktığımızda bir plan doğrultusunda yapılanma olduğunu görüyoruz. İstanbul’un tarihine ait buluntular açısından da şehrin tarihini zenginleştiren en önemli kazılardan birisi. Bu alanın varlığı İstanbul, ticaret ve şehirleşme tarihi açısından son derece önemlidir. Çünkü sikkeler ve diğer buluntular burada çok canlı, dinamik bir yapılaşma olduğunu gösteriyor.”

Fotoğraf: AA

SARAY VE HAMAM KALINTISI

Coşkun Yılmaz, kazı çalışmalarında ortaya çıkan kalıntı ve buluntulara ilişkin şu bilgileri verdi: “Kazı alanında bir hamam buluntusu var. Arkadaşların çalıştığı alanda ise bir saray kalıntısı olduğu varsayılıyor, bu konuda araştırma sürüyor. Atölyeler var. MS 5. yüzyıla tarihlenen ve İstanbul’un ilk kilise yapılarından biri olarak kabul edilen Azize Bassa Kilisesi ise Haydarpaşa kazılarının en önemli buluntularından biri. Yapı, hem Hristiyanlık tarihi hem de İstanbul’daki dini hayat açısından son derece önemli. Kilisenin içindeki alanda 28 insan iskeleti bulunuyor. Bu iskeletler de kazının en önemli bulgularından biri olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü hem defin kültürü hem buranın yaşam alanı hem de kilisenin önemi açısından fikir veriyor. Nitekim iskeletler incelendiğinde ölülerin hediyeyle defnedildiğini görüyoruz. Mesela, bir iskeletin diz bağı içerisinde koku şişesi ve benzeri hediyeler ortaya çıktı.”

NE ZAMAN BİTECEĞİ BELİRSİZ

Kazı çalışmalarının bitimiyle ilgili kesin bir tarih vermenin kazının ruhuna uygun olmadığını ifade eden Yılmaz, “Çünkü arkeolojik kazı, bir sarraf titizliğiyle yeri geldiğinde diş fırçasına varıncaya kadar hassas, ince, titiz, sabır, ustalık ve ihtisas isteyen bir iştir. 400’ü aşkın insanla yapıldığı dikkate alındığında bu, kazı çalışması için önemli bir ekiptir. Çalışmalar rutin mesai anlayışının dışında yoğun bir şekilde devam ediyor. En kısa sürede bitirmek muradımız ama bunu yaparken de buradaki kültürel mirası en güzel şekilde ortaya çıkarmayı ve insanımızın hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Kazılar tamamlandığı zaman buradaki buluntuların sergileneceği alanlar oluşturulacak.”


ARŞİV