Kentsel dönüşüm alanında kötü örneklerin ilk sırasında yer alan Fikirtepe, 10 yıldır çözüm bekleyen sorunlar yumağına dönüştü. Başladığı ilk günden şu ana kadar birçok hak gaspının ve mağduriyetin yaşandığı Fikirtepe’deki kentsel dönüşüm çalışmaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sorumluluğunda yürütülüyor. Kimi zaman gündemden düşen Fikirtepe, 2018 yılında bir grup vatandaşın yaptığı eylemler ile gündeme gelmişti. Uzun süre inşaat alanına kurdukları çadırlarda nöbet tutan Fikirtepeliler, sorunlarının çözüme kavuşturulması için yetkililerle görüşmek istemişti. Dönemin İller Bankası müsteşarı olan ama şu an Çevre ve Şehircilik Bakan yardımcısı Mücahit Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde çadır alanını ziyaret ederek bakanlığın kira ödemelerine derhal başlayacağını, yapılmayan inşaatların da tamamlanıp yaşanan mağduriyetlere son verileceğini söylemişti. Ancak verilen sözler tutulmadı ve Fikirtepeliler mağduriyetleriyle baş başa bırakıldı. Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Gelişim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Engin Akgüzel ve uzun yıllardır Fikirtepe’deki kentsel dönüşüm sürecini izleyen mimar ve fotoğraf sanatçısı Murat Germen ile bölgenin güncel sorunları ve gelişmeleri konuştuk.
Fotoğraf: Murat Germen
“YENİ PLANLARDA BİZ YOKUZ”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Fikirtepe’de yeni bir imar planı hazırladığı bilgisini paylaşan Engin Akgüzel, bu planın içinde Fikirtepelilerin olmadığını ve planların soylulaştırma projesine zemin hazırladığını söylüyor. Bakanlığın yeni planları hazırlarken Fikirtepelilerle görüşmeler yapmadığını ifade eden Akgüzel, şöyle konuştu: “İnsanlar kurbanlık koyun gibi başlarına daha ne gelecek bilmeden bekliyorlar. Bu planın içerisinde bizler yine yokuz, geçen seferki gibi bize bir şey soran yok. Tahminimiz mevcuttaki imar durumunun korunmayacağı, emsalin ve paylaşım oranlarının düşürüleceği, bitmiş projelerin emsal alınmayacağı. Ayrıca, yıllardır oturdukları evlerinden bakanlığın zoruyla çıkarılan ev sahiplerine borçlanarak tekrar ev sahibi olabilirsiniz diyecekler.”
Engin Akgüzel
“RİSKLİ YAPILARDA YAŞIYORLAR”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kadıköy Belediyesi ile sorunların çözümü için görüşmeler yaptıklarını söyleyen Akgüzel, Fikirtepe’deki güncel duruma ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Fikirtepe bölgesinde arsa ve konut sahibi yaklaşık 65 bin insan çeşitli mağduriyetler yaşıyor. Genelde gelir düzeyi düşük 55-60 yaş üstü insanların yaşadığı bölgemizde bir çok vatandaşımızın sosyal güvenceleri bile yok. Yıllarca çalışıp binbir emekle yaptıkları evlerini kaybetmelerinin yanında bir de kiraya verip gelir elde ederek yaşamlarını sürdürdükleri gelir kapılarını kaybeden dar gelirli insanlarımız dilenci durumuna düşürüldü.Yaşlı insanların günü kurtarmak için çevre mahallelerde merdiven temizliğine gittikleri bilinen bir gerçektir. Deprem kuşağında yaşayan insanlar olarak önümüzde birçok acı tecrübe dururken 2013 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Afet Riskli Alan ilan edilen Fikirtepe’de kira ödeyecek gücü olmayan insanlarımızın riskli yapılarda oturuyor olması çok vahim. Kamuya terk edilen alanların sonrasında da hazineye aktarılması ve bu alanların akıbetinin belirsizliği de başka sorunlar yaratıyor.”
Murat Germen
ÇÖZÜM YOLLARI NELER?
Fkirtepe’deki sorunların ivedilikle çözüme kavuşturulması için bir kanun çıkartılması gerektiğine işaret eden Akgüzel, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Çözümün sağlanabilmesi adına bakanlık, İBB, Kadıköy Belediyesi ve sivil toplum kuruluşlarını sürece dahil etmeli. Kira ödemelerinin riskli alanlarda kanunun öngördüğü şekilde bakanlık tarafından acil olarak yerine getirilmeli. Bakanlık; TOKİ, EMLAK GYO, EPP, KİPTAŞ gibi bir kurum çatısı altında tek elden satış süreçlerini yönetmeli. Bakanlık iş yapmayan firmaların sözleşmelerinin resmen fesih edilebileceğine dair kanunu işletmeli.”
Fotoğraf: Murat Germen
FOTOĞRAFLARIYLA BELGELİYOR
2000’den beri İstanbul’da kültürel, çevresel, iklimsel, mimari miras gibi katmanlarda tahribatı yerden ve havadan fotoğraflayan Murat Germen Fikirtepelilerin kampanyasına destek veriyor. Arşivinde devasa bir birikim oluştuğunu ifade eden Germen’e göre Fikirtepe ayrı yere sahip: “Selahattin Giz’in müthiş İstanbul fotoğrafları külliyatı genişliğinde ve gittikçe büyüyen bir arşiv söz konusu. Tüm bu belgeleme çabası içerisinde Fikirtepe ayrı bir öneme sahip. Bu değerli semte 2012 yılından beri gidiyorum. Olan bitenin şokunu Engin Akgüzel ve #LekeFikirtepe ekibiyle tanıştıktan sonra hissettim. Soylulaştırma süreçleri hakkında okuduğum metinlerde duyduğum ve havsalamda soyut bir kavram olarak yer alan ‘mülksüzleştirme’nin gözümün önünde somutlaşması söz konusu oldu.”
“BENİM EVİM ARTIK BU”
Germen’i süreç içerisinde en çok etkileyen Fikirtepeli Zeynep Düzgünoğlu’nun sözleri olmuş. Germen o anı şöyle özetliyor: “Kentsel ‘dönüşememe’ sürecine dair çalışmalarım üzerine röportaj yapmak isteyen yerli, yabancı TV kanallarını Fikirtepe’ye yönlendirmelerimin bir seferinde; Alman-Fransız ortaklığında bir sanat kanalı olan ARTE çekimleri için oradayken, mağdurlardan Düzgünoğlu röportaj sırasında omzuna asılı sırt çantasını göstererek şunları söylemişti: ‘Biliyor musunuz benim evim artık bu! Kira yardımı alamıyorum, kira verecek imkanım yok ve her akşam Fikirtepe’de başka bir arkadaşımda kalıyorum!’ Bu yaşta bir kadının rant hırsı yüzünden bu halde bırakılması çok ağırıma gitti! Sonunda iyi bir haber alınacağına inanıyorum; ama maddi konular bir yana, Zeynep Hanım ve diğer mağdurların manevi zararları kim tarafından karşılanacak bilemiyorum.”
Fotoğraf: Murat Germen
“FİKİRTEPELİLER TEHDİT EDİLDİ”
“Fikirtepe’dekilere benzer eziyetler Esenyurt, Sulukule gibi diğer semtlerde de çektirildi.” diyen Germen, şöyle devam etti: “Fikirtepe, kentsel dönüşüm suçlarının farklı nitelik ve nicelikteki örneklerini göreceğiniz ‘kent planlamada kötü örnekler ve yapılmaması gerekenler katalog semtine’ dönüştü. Başarılı bir mücadele kampanyası sayesinde rezalet her yerde haber olmaya başlayınca, mahalleliden ihanet etme potansiyeli taşıyan insanlara rüşvetler verilerek kale içeriden fethedilmeye çalışıldı. Ortaklaşa mücadele yürüten Fikirtepeliler dolaylı olarak tehdit edildiler. Diğer yandan, kendilerini şanslı hissedip ‘lüks’ rezidanslarına kavuşan insanların da yakın zamanda çeşitli mağduriyetler yaşadığını okuyoruz. Temmuz 2020 başında yüksek katlı rezidans projelerinden birinde ‘7 gün elektrik kesintisi yaşandığı, musluklardan pis su aktığı’ bilgisi geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanı olsam Fikirtepe’de olanlardan büyük utanç duyar ve ilk çözülmesi gerekenler listemin başına bu semti koyardım. Ama burası öncelik tanınan ‘garanti oy deposu’ semtlerden birisi değil, herkesten vergi toplayıp sadece belli kesim insana hizmet verilmesi ise hiç adil değil. Fikirtepe, Türkiye kent plancılığı tarihinde kara leke olarak en başlarda duran az sayıda vakalardan birisidir.”
Fotoğraf: Murat Germen
“MUTLU SONLA BİTMESİ ŞART”
Fikirtepelilerin hak arama mücadelesini hayranlıkla izlediğini ifade eden Germen, Fikirtepelilerin eylem ve etkinliklerini de fotoğraflıyor. “Mücadele o kadar barışçıl, yaratıcı ve suhuletle yürütüldü ki; çağırdıklarında bu güzel insanların yanında olmak benim için eğitici oldu.” diyen Germen, “Bir sorumluluk hissediyorum doğrusu. Burada gerçekleştirilen, şahsen tanık olma şansını elde ettiğim farklı eylemleri fotoğraflamaya devam etmek istememin nedeni yurtiçi ve yurtdışı etkinliklerde bu mücadeleyi örnek olarak gösteriyor olmam. #LekeFikirtepe ekibi beni çağırdığı sürece işbirliği yapmaya devam etmeyi, dostluğu ilerletmeyi, sonunda evlerine kavuştuklarını görerek bunu Fikirtepe’ye yakışır bir sokak festivali ile kutlamayı arzuluyorum. Bu öfkelendirici hikayenin mutlu sonla bitmesi şart!” diye konuştu.
Ana Görsel: Murat Germen