Antalyalı fotoğraf sanatçısı Uğur Umay, Kadıköy'de açtığı sergisi ''Reanimasyon''da sağlıksız kentleşme olgusunun bütün türlerine olan başkaldırısını gözler önüne seriyor.
Gökçe UYGUN
Antalya'da yaşayan fotoğraf sanatçısı Uğur Umay, ''Reanimasyon'' adını taşıyan sergisi ile Kadıköy'e konuk oldu. Umay'ın 2 yıldır üzerinde çalıştığı "Fotoğraf Temelli Dijital Sanat" projesini önce Antalya'da sergiledi. Serginin ikinci durağı ise Kadıköy oldu. Bahariye Kadife Sokak'taki Hera Cafe & Galeri'de 10 Şubat'ta açılan ve 14 Nisan'a dek izlenebilecek olan sergide, 11 tablo yer alıyor.
Günümüz dünyasının engellenemez sorunlarından çarpık kentleşme, betonlaşma, hızlı şehirleşme ve doğanın yok oluş süreçleri gibi temaları olan sergi, zaman ve mekân kavramlarını yeniden sorguluyor. Kullanılmamak üzere yüzlerce fotoğraf karesini depoladığı arşivinden yaptığı seçimleri, yeniden hayatın bir parçası haline getirmeyi deneyen ve bu sayede projenin adını alan terime ironik bir gönderme yapan sanatçı Uğur Umay, çıplak gözlerin göremeyeceği anları; kimi zaman masalsı bir kompozisyonda, kimi zaman bir renk ve çizgi karmaşası içinde, kimi zaman da sade bir anlatımda ortaya koymaya çalışıyor. Reanimasyon (tekrar canlandırma) serisinde, kaybolmayı bekleyen zaman dilimlerinin birçok duyguyu besleyerek canlandırdığı karmaşık durum, Umay’ın ziyaret ettiği şehirlerdeki hatıraları gösteren bir etken olarak sanatseverlerin karşısına çıkıyor.
ŞEHİR YAŞAMAINA REANİMASYON İHTİYACI
Antalya Fotoğraf Kulübü'nde (ANFOK) digital fotoğrafçılık dersleri veren fotoğrafçı Korel Eraybar, “Reanimasyon” serisinin, şehir yaşamının insanı baskılayıp yok eden tarafları üzerine karamsar bir tabloyu gözlerimizin önüne serdiğini vurgulayarak, ''Ters dönmüş yapılar, yana yatmış binalar, bükülmüş kuleler, döküman değeri taşımanın ötesine geçmeyen sismolojik afet fotoğraflarının aksine, şehir hayatı içine sıkışmış insanın, mekânı, zamanı ve bunun doğal sonucu olarak da hayatı doğru algılayamamasına neden olan soyut şekiller olarak karşımıza çıkıyor. Sanatçının eserlerinde izlemlenen simetri, tüm bu karamsar tablo içinde bir “uyum”u, dolayısıyla bir umudu çağrıştırıyor gibi görünse de, bu uyumun olumsuzlukları pekiştirmek ve olumsuzlukları çoğaltmak amacıyla kullanıldığını gözden kaçırmamak gerekiyor. Çalışmalarda kullanılan renklerin solukluğu ve cansızlığı, “Reanimasyon” kelimesinde tam olarak anlamını bulmuş. Bu durum, sanatçının eserlerine kendisi yerleştirebildiğini kanıtlıyor. Sanatçı, bizleri, şehir yaşamının gerektirdiği reanimasyon ihtiyacının farkındalığına ikna etmek istiyor.'' diyor.