KESK: “2026 bütçesi emek karşıtı bir yıkım bütçesidir”
KESK İstanbul Şubeler Platformu Kadıköy İskele Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Yapılan açıklamada, “İktidarın ‘Türkiye Yüzyılının somut yansıması’ olarak sunduğu 2026 yılı Bütçe Yasa Teklifi, gerçekte emek karşıtı, sermaye yanlısı, güvenlikçi ve eril bir yıkım bütçesidir” denildi
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, “Halk için bütçe, demokratik bir Türkiye için sesimizi yükseltiyoruz!” diyerek 3 Aralık Çarşamba günü Kadıköy İskele Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Platform, TBMM’de görüşmeleri süren 2026 yılı Bütçe Yasa Teklifinin halkın değil sermayenin çıkarlarına göre şekillendiğini belirterek, emekçilerin sırtına yüklenen vergi yüküne ve bütçe kaynaklarının kullanımındaki adaletsizliğe dikkat çekti.
“BÜTÇENİN GELİŞİ OVP’DEN BELLİ”
Yapılan basın açıklamasında, “2026 yılı Bütçe Yasa Teklifinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeleri devam ediyor. Bütçe süresi 7 Eylül’de Orta Vadeli Programın (OVP) açıklanması ile başlamıştı. O süreçte KESK olarak ‘Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan; bütçenin gelişi de bu OVP’den belli’ demiştik. Tam da öyle oldu. Bütçe yasa teklifini TBMM’ye vermeden hemen önce 16 Ekim’de Bütçe Bağlama Töreni düzenlemiştir. Burada konuşan Cumhurbaşkanı yardımcısının her cümlesi nasıl bir bütçe ile karşı karşıya olduğumuzu göstermiştir. Ülkedeki mevcut tablo iktidar bloku tarafından adeta 86 milyonla dalga geçercesine toz pembe bir tablo gibi sunulmaktadır” denildi.
“EN ÇOK VERGİ YÜKÜ BİNDİREN BÜTÇE OLACAK”
2026 bütçe yasa teklifinin eleştirildiği açıklamada, “Yasa teklifine göre bütçe giderleri yüzde 28,5, bütçe gelirleri ise yüzde 27 oranında artırılmaktadır. Bütçe gelirlerinin yüzde 85’i emekçilerin omuzlarına yıkılan vergi gelirinden karşılanacak. 2026 bütçesinde patronlara destek için 713 milyar TL ayrılmakta. Vergi harcaması adı altındaki büyük bölümü sermaye lehine olmak üzere, toplamda 3 trilyon 597 milyar liralık bir gelirden vazgeçilmektedir. Dolayısıyla teklif bu haliyle geçerse 2026 bütçesi, bugüne kadar emekçinin sırtına en çok vergi yükü bindiren bütçe olacaktır. Üstelik bu vergiler faize, silahlanmaya ve sermayeye kaynak aktarmak için kullanılacaktır. Yani iktidarın ‘Türkiye Yüzyılının somut yansıması’ olarak sunduğu bu bütçe, gerçekte emek karşıtı, sermaye yanlısı, güvenlikçi ve eril bir yıkım bütçesidir” ifadeleri kullanıldı.
“SAVUNDUĞUMUZ DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
2026 yılı bütçe teklifi ile emekçilerin omuzlarına yıkıla vergi yükünün daha da artacağına değinilen açıklamada, “Kamu emekçisinden işçisine, gencinden çocuğuna, asgari ücretlisinden emeklisine toplumun ezici çoğunluğunu oluşturanların adım adım içine itildiği işsizlik, yoksulluk, gelir dağılımı adaletsizliği tablosunda geldiğimiz yeri anlatmaya çalışıyoruz. Biz KESK olarak her zaman demokrasinin, adaletin işçiler ve emekçiler açısından ekmek kadar, su kadar vazgeçilmez olduğunu vurguluyoruz” denilerek şöyle devam edildi “2026 bütçe teklifi ile halka, emekçilere dayatılmak istenen ağır tablo elbette ki halk iradesini yok sayan, en küçük itirazı bile baskı ve şiddet politikaları ile susturmayı hedefleyen, gittikçe otoriter hale gelen, emeğin haklarını yok sayan, uluslararası ve yerli sermayenin çıkarlarını temel alan anti demokratik bir sistemden beslenmektedir. Dolayısıyla KESK olarak, bu yakıcı süreçte yıllardır kim iktidarda olursa olsun savunduğumuz değerlerimize sahip çıkacağız.”
TALEPLER DİLE GETİRİLDİ
Halktan, emekten yana bir bütçe için taleplerin dile getirildiği açıklamada, “Bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Vergi sisteminde adalet istiyoruz. Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasviyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz. Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz. Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz. Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz. Dar gelirlileri korucuyu tedbirlerin hayata geçirilmesi için bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz. Bu süreçte KESK olarak bütçeye ve insanca yaşamaya yetecek ücrete ilişkin temel taleplerimizin karşılanmaması halinde, üretimden gelen gücümüzü kullanma dahil işyerlerinden alanlara uzanan bir mücadele hattını oluşturmaya devam edeceğiz” denildi.