Kılıçdaroğlu CKM'de öykücüler ve fotoğrafçılara ödüllerini verdi
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği öykü ve fotoğraf yarışmasının ödülleri Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde verildi. Ödül törenine katılarak bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kazananlara da ödüllerini takdim etti
CHP İstanbul İl Başkanlığı Kültür Sanat Komisyonu’nun salgın sürecinde artan karamsarlık ve kaygı duygularını sanat yoluyla umuda dönüştürmek için düzenlediği öykü ve fotoğraf yarışmasının ödülleri Kadıköy Belediyesi, Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) sahiplerine verildi.
Etkinliğe CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katılırken, ödül kazananlar, hediye ve plaketlerini Kılıçdaroğlu’nun elinden aldılar. Etkinliğe Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP PM üyesi ve İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da katıldı.
ÖDÜLLERİ KILIÇDAROĞLU TAKDİM ETTİ
Doğan Hızlan, Adnan Özyalçıner, Baki Asiltürk, Eren Aysan, Ahmet Bozkurt, İbrahim Dizman, Recep Tatar, Gülsüm Hale Özcömert Coşkun, Levent Turhan Gümüş ve Mustafa Can Poyraz’ın jürisinde yer aldığı öykü yarışmasının birincisi “İstanbullu Kemal” adlı öyküsüyle Enes Ersagun Aslan oldu. İkincilik ödülü “Yanık Kokusu” adlı öyküsüyle İbrahim Şaşma’nın olurken “Umudun Tirtrek Işığı” isimli öyküsüyle Hüseyin Opruklu üçüncülük ödülünün sahibi oldu. Mansiyon ödüllerinin sahipleri ise, “11 No’lu Daire” isimli öyküsüyle Zerrin Mütevellioğlu, “Umut” isimli öyküsüyle Banu Akeloğlu, ve “Bir Avuç Sevgi” öyküsüyle Suat Sedefoğlu oldu. Yarışmanın seçici kurul üyeleri de plaketlerini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan aldı.
Öykü yarışmasında olduğu gibi fotoğraf yarışmasının kazananları da ödüllerini CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun elinden aldı. Sağlık çalışanlarına ithafen düzenlenen yarışmanın seçici kurulunda, Prof. Dr. Güler Ertan, Dilan Bozyel, Alberto Modiano, Niko Guido, Gülsüm Hale Özcömert Coşkun, Gürcan Erdinç ve Tuğba Diner yer aldı.
Seçici kurulun yaptığı değerlendirmeler sonucunda birincilik ödülünü “Kız Kulesi” isimli fotoğrafıyla Murat İbranoğlu, ikincilik ödülünü “İstiklal” isimli fotoğrafıyla Ömer Şahin, üçüncülük ödülünü ise “Beykoz” fotoğrafıyla Fatma Demir kazandı.
“SANATÇI, DÜNYANIN EN GÜÇLÜ İNSANIDIR”
Ödüllerin takdim edilmesinin ardından CHP lideri Kılıçdaroğlu bir konuşma yaptı. “Sanat bazen düşüncede yoğunluktur, sevgide, anlayışta yoğunluktur. Sanatın özü budur” diye konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, “Sanatçı dünyanın en güçlü insanıdır. Bir sanat eseriyle dünyanın her yerine sesini duyurabilir. O nedenle sanata artık yumuşak güç diyorlar. Bir ülke sanat konusunda güçlü ise dünyanın her yerine sesini duyurabilir” dedi.
Çocukluğunda özel bir yeri olduğunu paylaşan, Alexander Dumas’nın Üç Silahşörler kitabından bir öyküyü Kadıköylülerle paylaşan Kılıçdaroğlu, fotoğraf ve öykü başta olmak üzere sanatın önemini, kendisine hissettirdiklerini şöyle anlattı: “Bazen TRT 2’de eski fotoğrafları gösterir, onları büyük bir merakla izlerim. Fotoğraf sadece bir kişiye özgü değil. Aldığı bütün alanı gözlemleyebilirsiniz. Fotoğraf çekerken bile fark edemeyebilirsiniz ama hangi öyküleri içerdiğini yıllar sonra görebilirsiniz. Şiir de öyledir. Sıkıntılarımızı, aşklarımızı, umutlarımızı aktarırız. Umudu yeşerten sanattır.”
“BAZEN BİR RESİM YASAKLANIR”
“Sanat o kadar güçlüdür ki bazen bir fotoğraf, bazen bir resim siyasal yöneticiler tarafından yasaklanır” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Potemkin Zırhlısı bunların başında gelir. Filmi gösterilmiştir ama müziği yasaklanmıştır. Sinema filminin yasaklanması ne demektir. Yöneticilerin korkularının gün yüzüne çıkması demektir. Hele İstanbul’u anlatmak ayrı bir olaydır. İstanbul’da yaşarken İstanbul’un tadına varamazsınız. Nasıl olsa bir gün şuraya gider görürüm dersiniz. Ama benim atamam Ankara’ya yapıldığında gitmeden önce hepsini gezmiştim. İstanbul’da yaşamak ayrı bir olaydır, ayrı bir kültürdür. Bu kültür olağanüstü zengin bir kültür. Şairler vardı, öykücüler, romancılar vardı arkadaşlarımızın arasında. Büyük bir dikkatle dinlerdik. Son derece değerliydi. O zaman politikada değildim ama politikaya girdikten sonra da edebiyatçılarla, felsefecilerle bir araya gelmek isterim, geliyorum da. Sanatı ve sanatçıyı ödüllendirmek, eleştirilerini dinlemek bizim düşün dünyamızı zenginleştirir. Bunun farkında mıyız, çoğu kez değiliz. Bize umut veren, geleceğimizi çizen sanat ve sanatçılardır.”