Kilise kurtuldu, sıra yatakhanede
Daha önce Yeldeğirmeni’ndeki eski kiliseyi sanat merkezi yapan Kadıköy Belediyesi, şimdi de okul bahçesindeki tarihi yapıyı restore etmek istiyor. Ancak devlet olumsuz yanıt veriyor
Gökçe UYGUN
Tarihi eserleri restore ederek Kadıköylünün yaşamına geri döndüren Kadıköy Belediyesi’nin ilçeye ve İstanbul kültür sanat hayatına bir mekân daha kazandırabilmek için çabaları aralıksız sürüyor. Daha önce Yeldeğirmeni’nde bulunan eski bir kiliseyi restore ederek sanat merkezine dönüştüren belediyenin yeni hedefi ise yine aynı semtteki Kemal Atatürk Lisesi bahçesinde bulunan ve zamanında öğrenci yurdu/yatakhane olarak kullanılan yapı…
Belediye; mülkiyeti Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne ait olan ve yıllardır atıl durumda bulunan 3 katlı binanın 2014 yılından beri kendine tahsis edilmesini talep ediyor. Ancak konuyla ilgili yapılan resmi yazışmalar hep olumsuz sonuçlanıyor. Gerekçe ise binanın Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsisli bulunması. Oysa Kadıköy Belediyesi kamuya ait bir binayı onararak tekrar kamunun hizmetine sunmak suretiyle kamu yararına bir eylemde bulunmaktan yana. Bu durumda, senelerdir boş ve harap durumda olan “ikinci sınıf tarihi eser” sayılan binanın kaderinin ne olacağı bilinemiyor…
“YIKILMASIN, YAŞASIN”
Biz de Yeldeğirmeni sokaklarına çıkarak mahalleliye görüşlerini sorduk;
Ömer Yürür: Doğma büyüme Yeldeğirmeni sakiniyim. O binayı da biliyorum, zamanında lojman olarak kullanılırdı. Sonra boşaltıldı, o zamandan beri de boş. Böyle durmasındansa vatana millete yararlı bir yer haline getirilmesini isterim. Mesela orası okul bahçesi, o bina da özürlü öğrenciler için bir okul olabilir. Ya da insanlara meslek kazandırmak amaçlı kurslar düzenlenebilir. Bakalım devlet burayı belediyemize verecek mi?
Dilek Altınova: Mahallemizde çocuklar için bir merkez yok. Ali İsmail Korkmaz Parkı dışında vakit geçirebilecekleri bir alan yok. Bu bina bu şekilde değerlendirilebilir. Çocuklar için etüt merkezi gibi bir yer olabilir ya da annelerin ve çocukların birlikte katılabileceği etkinlikler düzenlenebilir. Belediye daha önce yine başka bir binayı restore edip Yeldeğirmeni Sanat Merkezi yaptı. Çok güzel oldu her akşam konserler, etkinlikler oluyor.
Cengiz Mertcan: O binayı biliyorum, içini de gördüm. Elbette boş durmasın, yıkılmasın bu bina. Ama restorasyonunun çok düzgün bir şekilde yapılmasını önemsiyorum ben. Restore sonrası da mesela alt kat tiyatro, üst katlar da atölye olarak düzenlenebilir. İstanbul’da sanat alanında iki önemli eğitim kurumundan biri olan Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi biliyorsunuz Acıbadem’de bulunuyor. Oradaki çok değerli hocalar da bu sürece mutlaka dâhil edilmeli. Bu yapının ne şekilde değerlendirileceği akademik ve profesyonel bir açıdan belirlenmeli.
Ercan Demirhan: Açıkçası ben Yeldeğirmeni Sanat’a hiç gitmedim ama dışarıdan güzel duruyor. Her akşam konserler filan oluyor, gelen giden çok. Tabi bu durum esnaf olarak bizim de işimize yarıyor. Bu binayı da eğer belediye alabilirse iyi olur. Sinema yapabilirler mesela. Hiç sinema yok bu semtte. Ya da çocuklar için bir yer yapabilirler.
Aldoğan Kemaloğlu: Belediyemiz el attığı işlerde başarılı oluyor. Mesela eski kiliseyi Yeldeğirmeni Sanat yaptı, eski Özen sinemasını Tasarım Atölyesi Kadıköy yaptı. Bunlara herkes şahit. Okulun bahçesindeki bu binayı da aynı şekilde hayata döndüreceğine inancım ve güvenim tam. Yine kültür sanatla ilgili bir merkez olabilir. Mesela antika eser mezatı, gayrimüslimlerin kültür günleri gibi değişik etkinlikler düzenlenebilir.
Gökhan Aslan: Kadıköy Belediyesi’nin bu binayı kurtarmak adına attığı adımı önemsiyorum. Ama burada önemli olan soru, ‘Belediye bu binayı halkın kullanımına açacak mı?’ Gerçi açmasa bile, kendi birimi bile yapsa yine de binanın yok olup gitmesinden iyidir. Devlet kendine ait bir binayı belediyeye tamamen vermek istemiyor olabilir ama en azından 50-100 yıllık uzun vadeli kiralama yöntemi uygulanabilir. Bu yapının Beyoğlu’ndaki Salt gibi bir sanat alanı olması düşünülebilir. Ama sanat içeriği üretimini belediye kendisi yapmasın. Bu noktada İKSV gibi bir sanat kuruluşu ile ortak çalışabilir.
Belediye; mülkiyeti Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne ait olan ve yıllardır atıl durumda bulunan 3 katlı binanın 2014 yılından beri kendine tahsis edilmesini talep ediyor. Ancak konuyla ilgili yapılan resmi yazışmalar hep olumsuz sonuçlanıyor. Gerekçe ise binanın Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsisli bulunması. Oysa Kadıköy Belediyesi kamuya ait bir binayı onararak tekrar kamunun hizmetine sunmak suretiyle kamu yararına bir eylemde bulunmaktan yana. Bu durumda, senelerdir boş ve harap durumda olan “ikinci sınıf tarihi eser” sayılan binanın kaderinin ne olacağı bilinemiyor…
“YIKILMASIN, YAŞASIN”
Biz de Yeldeğirmeni sokaklarına çıkarak mahalleliye görüşlerini sorduk;
Ömer Yürür: Doğma büyüme Yeldeğirmeni sakiniyim. O binayı da biliyorum, zamanında lojman olarak kullanılırdı. Sonra boşaltıldı, o zamandan beri de boş. Böyle durmasındansa vatana millete yararlı bir yer haline getirilmesini isterim. Mesela orası okul bahçesi, o bina da özürlü öğrenciler için bir okul olabilir. Ya da insanlara meslek kazandırmak amaçlı kurslar düzenlenebilir. Bakalım devlet burayı belediyemize verecek mi?
Dilek Altınova: Mahallemizde çocuklar için bir merkez yok. Ali İsmail Korkmaz Parkı dışında vakit geçirebilecekleri bir alan yok. Bu bina bu şekilde değerlendirilebilir. Çocuklar için etüt merkezi gibi bir yer olabilir ya da annelerin ve çocukların birlikte katılabileceği etkinlikler düzenlenebilir. Belediye daha önce yine başka bir binayı restore edip Yeldeğirmeni Sanat Merkezi yaptı. Çok güzel oldu her akşam konserler, etkinlikler oluyor.
Cengiz Mertcan: O binayı biliyorum, içini de gördüm. Elbette boş durmasın, yıkılmasın bu bina. Ama restorasyonunun çok düzgün bir şekilde yapılmasını önemsiyorum ben. Restore sonrası da mesela alt kat tiyatro, üst katlar da atölye olarak düzenlenebilir. İstanbul’da sanat alanında iki önemli eğitim kurumundan biri olan Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi biliyorsunuz Acıbadem’de bulunuyor. Oradaki çok değerli hocalar da bu sürece mutlaka dâhil edilmeli. Bu yapının ne şekilde değerlendirileceği akademik ve profesyonel bir açıdan belirlenmeli.
Ercan Demirhan: Açıkçası ben Yeldeğirmeni Sanat’a hiç gitmedim ama dışarıdan güzel duruyor. Her akşam konserler filan oluyor, gelen giden çok. Tabi bu durum esnaf olarak bizim de işimize yarıyor. Bu binayı da eğer belediye alabilirse iyi olur. Sinema yapabilirler mesela. Hiç sinema yok bu semtte. Ya da çocuklar için bir yer yapabilirler.
Aldoğan Kemaloğlu: Belediyemiz el attığı işlerde başarılı oluyor. Mesela eski kiliseyi Yeldeğirmeni Sanat yaptı, eski Özen sinemasını Tasarım Atölyesi Kadıköy yaptı. Bunlara herkes şahit. Okulun bahçesindeki bu binayı da aynı şekilde hayata döndüreceğine inancım ve güvenim tam. Yine kültür sanatla ilgili bir merkez olabilir. Mesela antika eser mezatı, gayrimüslimlerin kültür günleri gibi değişik etkinlikler düzenlenebilir.
Gökhan Aslan: Kadıköy Belediyesi’nin bu binayı kurtarmak adına attığı adımı önemsiyorum. Ama burada önemli olan soru, ‘Belediye bu binayı halkın kullanımına açacak mı?’ Gerçi açmasa bile, kendi birimi bile yapsa yine de binanın yok olup gitmesinden iyidir. Devlet kendine ait bir binayı belediyeye tamamen vermek istemiyor olabilir ama en azından 50-100 yıllık uzun vadeli kiralama yöntemi uygulanabilir. Bu yapının Beyoğlu’ndaki Salt gibi bir sanat alanı olması düşünülebilir. Ama sanat içeriği üretimini belediye kendisi yapmasın. Bu noktada İKSV gibi bir sanat kuruluşu ile ortak çalışabilir.
KİLİSEYDİ SANATLA DOLDU
Kadıköy Belediyesi, uzun süre atıl durumda olan Tarihi Notre Dame du Rosaire Kilisesi’ni, Rasimpaşa-Yeldeğirmeni Mahalle Canlandırma projesi kapsamında 2013 yılında kamulaştırılarak restore etti. Yeldeğirmeni Sanat adı verilen 119 yıllık tarihi bina, Mart 2014’te hizmete açıldı. Böylelikle yıkılmaktan kurtulan eski Fransız Kilise binası, Kadıköylülerin kültür sanat yaşamına katıldı. Bu çalışma, Tarihi Kentler Birliği’nin 2011 yılı “Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje Uygulamalarını Özendirme Yarışması”nda ise Proje Ödülü’ne layık görüldü.
Kadıköy Belediyesi, uzun süre atıl durumda olan Tarihi Notre Dame du Rosaire Kilisesi’ni, Rasimpaşa-Yeldeğirmeni Mahalle Canlandırma projesi kapsamında 2013 yılında kamulaştırılarak restore etti. Yeldeğirmeni Sanat adı verilen 119 yıllık tarihi bina, Mart 2014’te hizmete açıldı. Böylelikle yıkılmaktan kurtulan eski Fransız Kilise binası, Kadıköylülerin kültür sanat yaşamına katıldı. Bu çalışma, Tarihi Kentler Birliği’nin 2011 yılı “Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje Uygulamalarını Özendirme Yarışması”nda ise Proje Ödülü’ne layık görüldü.