Kilo almak diyabeti tetikliyor!

14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle Kadıköy Belediyesi’nde düzenlenen bir seminere katılan Dr. Ayşegül Karaçam, kilo almanın bu sinsi hastalığı tetiklediğine dikkat çekti.

25 Kasım 2011 - 09:07

14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle Kadıköy Belediyesi’nde düzenlenen bir seminere katılan Dr. Ayşegül Karaçam, kilo almanın bu sinsi hastalığı tetiklediğine dikkat çekti.

1994 yılından itibaren her yıl 14 Kasım günü; Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun işbirliğiyle; diyabet hastalığı açısından dünya çapında bir bilinç geliştirmek amacıyla Dünya Diyabet Günü olarak kutlanıyor. Bu günün diğer bir özelliği ise diyabet hastalarının ilacı olan insülinin bulunduğu gün olması.
Diyabet hastalığı gün geçtikçe tüm dünyaya yayılmakla beraber Türkiye’de diyabet dünyadakinden daha hızlı artıyor. Bu konuyla ilgili de 17 Kasım Cuma günü Kadıköy Belediyesi’nde düzenlenen diyabet seminerinde Dr. Ayşegül Karaçam hastalıkla ilgili bilinmeyen gerçekleri anlattı. Karaçam’a göre, hastalıkta kilo almanın büyük rolü var. Kilo almak bu sinsi hastalığı tetikliyor. Türkiye’de, Doğu Anadolu bölgesi, diyabetin en fazla görülen yer. Trabzon ise diyabetin en az görüldüğü il olma özelliğini taşıyor. Karaçam, gizli şeker hakkında da şunları söyledi: “Şeker hastalığında teşhis koyulmadan önce gizli şekere bakmak gerekir. Bu ne demektir? Gizli şeker gerçek şeker hastalığı teşhisi konulmadan önce kendini gizler. Hasta bunu fark etmez. Teşhis konulmadan 5-6 sene öncesine varan bir hastalık süreci olabilir ama hasta bunu fark etmez. Bu hastalık kronik, sinsi geç kalınırsa dönüşümsüz komplikosyonlarla seyreden, yaşam boyu süren ve kalitesini bozan, sosyo ekonomik yönden maliyeti yüksek, sürekli eğitim gerektiren bir sendromdur.”
 
DİYABETİ CİDDİYE ALIN!
 
Dr. Ayşegül Karaçam, diyabetin belirtilerini ise şöyle sıraladı: “Sık sık idrara çıkma, aşırı susama, bulanık görme, halsizlik, bitkinlik, beklenmedik kilo kaybı, acıkma hissi, mide bulantısı, kusma, nefes kokusu, sık idrar yolu enfeksiyonu, bulanık görme, kuru ve kaşıntılı deri, yaraların geç iyileşmesidir.”
Hastalığın tedavisi; iyi beslenme, fiziksel aktivite, eğitim, eşlik eden hastalıkların (yüksek tansiyon, yağ metabolizmasında bozukluklar vb.) tedavisi, oral antidiyobetik ilaçlar (insülin, duyarlaştırıcılar, insülin salgılatıcılar, şeker emilimini geciktiren ilaçlar ve gerektiğinde insülin) ile mümkün oluyor.
 
Arzu İŞGÜZAR

ARŞİV