Kilolar,farklı hastalıklara yol açıyor

Sağlıklı yaşam için gerekli olan yağ hücrelerinin, vücudun belirli bölgelerinde aşırı birikmesinin birçok hastalığa zemin hazırladığına dikkat çekildi.

08 Ocak 2014 - 08:59
Sağlıklı yaşam için gerekli olan yağ hücrelerinin, vücudun belirli bölgelerinde aşırı birikmesinin birçok hastalığa zemin hazırladığına dikkat çekildi. Estetik ve Plastik Cerrah Doç. Dr. Tayfun Türkaslan, yağ dokusunun kadın vücut ağırlığının yüzde 30’unu, erkeklerde yüzde 20’sini geçmesi durumunda, biriktiği bölgelere bağlı olarak kalp damar hastalıkları, yüksek tansiyon, diz yaralanmaları, boyun fıtığı ve obezite gibi birçok rahatsızlığın ortaya çıkabileceğini vurguladı.                                     Türkiye’nin kalp damar hastalıkları gibi en yaygın sağlık sorunlarına obezite ve fazla kilonunun yol açtığını belirten Doç. Dr. Tayfun Türkaslan, resmi verilere göre nüfusumuzun 15 yaş üstündeki bölümünün yüzde 17’sinin obez ve yüzde 33’ünün fazla kilolu olduğunu, bu oranın yarısını kadınların oluşturduğunu ifade etti.
 
KARBONHİDART HASTALIKLARA DAVETİYE ÇIKARIYOR
En çok karın, bel, basen ve göğüslerde görülen bölgesel yağlanmaların ayrı ayrı birçok rahatsızlığa neden olduğunu söyleyen Doç. Dr. Türkaslan, vücudumuzun farklı bölgelerinde biriken yağlanmaların belli başlı nedenlerini hızlı, dengesiz ve yüksek karbonhidratlı tüketim alışkanlıkları, hareketsiz yaşam, hormonal dengesizlik ve genetik yatkınlık olarak sıraladı.
 
BELDEKİ YAĞLANMA KALBİN DÜŞMANI
Yağ dokusunun kadınlarda ve erkeklerde en sık ve en fazla bel ve karın bölgesinde toplandığını kaydeden Doç. Dr. Türkaslan, “30-40 yaşları arasında bu bölgede yağlanmalar başlamaktadır. Sağlıksız beslenmeye eşlik eden hormonların düzensiz çalışması erken ergenliğe neden olduğu için 20’li yaşlarda da bel simidinde aşırı yağlanmalara maalesef rastlamaya başladık. Bel bölgesindeki yağlanmalar obezitenin başlangıcıdır. Ayrıca yağ hücrelerinin iri ve iç organlara yakınlığı nedeniyle birçok rahatsızlığa da zemin hazırlanıyor. Kalp-damar rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, idrar kaçırma sorunu, erken yaşlanma bu hastalıkların başlıcaları” diye konuştu. 
 
 BÜYÜK GÖĞÜSLER BOYUN FITIĞI YAPIYOR
Hormon dengesizliğinin erken ergenliğe yol açtığına, bunun birtakım hastalık silsilesinin başlangıcı olduğuna işaret eden Doç. Dr. Türkaslan, “Erken ergenlik, obezitenin en belirgin nedenlerindendir. Alınan fazla kiloların en çok etkilediği bölgelerden biri de göğüslerdir. Vücut oranıyla dengesiz aşırı büyük göğüslere sahip olan genç kızların bu sorunu genellikle ileri yaşlarda da devam ederek, boyun fıtığına, sinir sıkışmasına zemin hazırlıyor. Ayrıca omuzlarda ağrıya, kollarda sıkışmaya, göğüs kafesine baskı yaparak nefes alma ve uyku problemlerine, mantar hastalıklarına, omurga problemlerine neden olabiliyor. Erkeklerde ise, ergenlik dönemiyle birlikte kadınsı büyük göğüslerin ortaya çıkmasına ve bunun sonunda psikolojik rahatsızlıklara neden olabiliyor” dedi.
 
GENİŞLEYEN BASENLER DİZ SAĞLIĞINI BOZUYOR
Aşırı yağlanmanın kadınları erkeklerden daha fazla etkilediği tek vücut bölgesinin basen ve kalça olduğunu belirten Doç. Dr. Tayfun Türkaslan şunları söyledi: “Doğurgan yapısı nedeniyle kadınların basen bölgesinin erkeklere göre daha geniş olması, halihazırda dizlere binen yükü artırmakta ve diz sakatlanmaları, yaralanmaları riskini daha da arttırmaktadır. En çok bel, basen ve kalça çevresinden kilo alan kadınların genişleyen basen bölgesi bu baskıyı daha da arttırıyor. Bu nedenle kadınlarda diz eklemi, diz bağları rahatsızlıkları erkeklerden daha fazla görülüyor.”
 
YAĞLARDAN KALICI OLARAK KURTULMAK MÜMKÜN
 Bölgesel fazla kiloya neden olan yağ hücrelerinin spor ve diyetlerle yok edilmeye karşı inatçı ve dirençli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Türkaslan, kalıcı tedavi yöntemiyle bu yağlardan ve yol açtığı rahatsızlıklardan kurtulmanın mümkün olduğunu kaydetti.                                         Bel ve karın bölgesi ile basen çevresindeki inatçı yağ hücrelerinin eritilerek bir daha kendini yenilemeyecek şekilde vücuttan kalıcı olarak lazer lipoliz yöntemiyle atılacağını belirten Doç. Dr. Tayfun Türkaslan, “Güçlü lazer ışınlarıyla yağ hücreleri patlatılarak eritilip vücut tarafından tamamen yok edilmesi sağlanıyor. 15 dk. ile 1 saat arasında süren ve cerrahi olmayan bu tek seanslık işlemle birlikte gerek görüldüğü takdirde lazer liposuction da yapılıyor. Fazla yağları alınan bu bölgeler ortalama 1.5 ayda tam olarak iyileşerek, sözkonusu hastalık riskleri de minimuma indiriliyor. Bu yöntem erkeklerdeki kadınsı meme tedavisinde de etkili sonuçlar veriyor” dedi.        Aşırı büyük göğüslerden ve yol açtığı hastalıklardan meme küçültme ameliyatıyla risksiz ve hızlı bir şekilde kurtulmanın mümkün olduğunu ifade eden Doç. Dr. Tayfun Türkaslan, ameliyatla ilgili şu bilgileri verdi: “Göğüslerden 200 gramdan 2 kiloya kadar yağ dokusu çıkarılarak sağlıklı ve ideal ölçülere getiriliyor. 1 ile 3 saat arasında süren ameliyatta dokular azaltıldığı için kansere karşı koruyucu bir etki de yaratılmış oluyor. Ameliyat sonrasında, büyük göğüslerin yol açtığı sağlık sorunları da ortadan kalkıyor.”

ARŞİV