Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin İstanbul ayağını bu hafta Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirdi. Türkiye'nin dört bir yanına yayılan protestoların çıkış noktası olan İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü önünde düzenlenen mitingde, on binlerce yurttaş demokrasi ve adalet çağrısıyla bir araya geldi.
“UMUDUMUZU HİÇ KAYBETMEYECEĞİZ”
Mitingde CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun mesajını okudu.
İmamoğlu, mesajında 6 Mayıs’ın tarihimizdeki karanlık günlerden biri olduğunu belirterek, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı andı. 6 Mayıs’ın Türkiye tarihinde bir kırılma noktası olduğunu ifade eden İmamoğlu, “Üç fidanı koparanlar halkın tam bağımsızlık ve demokrasi talebini boğmak istiyordu” dedi.
2024 seçimlerinin ardından kendisine gösterilen halk desteğinin iktidarı endişelendirdiğini belirten İmamoğlu “Önce 30 yıllık diplomamı, savcılık baskısıyla, yetkisiz bir kurula iptal ettiler. Ardından da dün, yine hukuksuz bir girişimle sistemden sildiler. Devletin verdiği resmi diplomanın siyasi amaçlarla geçersiz sayıldığı bir ülkede, altında devletin mührü olan hiçbir belgenin değeri kalmaz. En başta da paramızın. Türk Lirası işte bu yüzden değerini kaybediyor.” dedi.
İmamoğlu, siyaset ile vesayet arasındaki farkı da vurgulayarak “Gerçek siyasetçiler millete saygı duyar, sandıkta yarışmaktan çekinmez. Vesayetçiler ise rakiplerini mahkeme salonlarında susturmaya çalışır” dedi.
Mahkemesinin canlı yayınlanmasını talep ettiğini ancak bu çağrısına yetkililerin sessiz kaldığını ifade eden İmamoğlu, “Çünkü milletin önüne çıkmaya cesaretleri yok” ifadelerini kullandı.
Mektubunun sonunda gençlere seslenen İmamoğlu, mücadelenin süreceğini ve umutlarını asla kaybetmeyeceklerini belirtti: “Seçimi çaldılar. Diplomayı çaldılar. Özgürlüğü çaldılar. 60 milyar doları yaktılar. Ama şunu unutmayın: Millet, tüm vesayetçilerden, darbecilerden büyüktür. Acı çekeceğiz, bedel ödeyeceğiz ama umudumuzu hiç kaybetmeyeceğiz. Güler yüzümüzü hiç soldurmayacağız. Tam bağımsız, demokratik Türkiye için genç ömrünü ortaya koymuş evlatlarımıza, 19 Mart’ta Beyazıt’tan Saraçhane’ye korku dağlarını yıkarak gelen o günden beri meydanlarda demokrasiye, geleceklerine sahip çıkmak için gençlerimize sözümüz var: Bu ülkeye adalet gelecek. Bu ülkeye özgürlük gelecek. Bu ülkeye eşitlik gelecek… Ve her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. “
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel sözlerine Nazım Hikmet'in “Hürriyet Kavgası” şiirini okuyarak başladı.
Meydandaki 'karartmaya' tepki gösteren Özel, “Bu büyük coşkuyu gölgelemek isteyen birileri bu meydanı aydınlatmamıza izin vermemek için her şeyi yaptı.” dedi.
“İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ BAŞKADIR”
19 Mart operasyonlarına değinen Özel, "Belediye başkanlarımızı alıp da içeriye tıkmaları, bu kayyum atamaları, bu İstanbul'un iradesine saldırmayı bize savaş ilanı kabul ediyorum. Kimse ama kimse bizi ezmeye kalkmasın” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Türkiye'nin dört bir yanına yayılan protestoların çıkış noktası olan öğrencilerin eylemini hatırlatan Özel, “Saraçhane'nin önüne tüm İstanbul'u davet ettiğimizde onlar, bir araya gelmeyi, toplanmayı, yürümeyi yasakladılar. İşte o gün bu meydanda olanlar oldu. Darülfünun, İstanbul Üniversitesi önündeki barikatları yıkarak Saraçhane'ye geldi, Saraçhane'yi kurtardı. Onların cesaretinin ve bu yüce çatının kim kötülüklere, kim hatalara alet ederse etsin, hangi beceriksiz eller bu kadim kurumun geleneğini kirletmeye çalışırsa çalışsın, İstanbul Üniversitesi başkadır, işte buradadır.” dedi.
Beyazıt Meydanı’nın politik hafızasının güçlü olduğunu söyleyen Özel, “Hürriyet mücadelesinin kalbi bu meydan. Bu meydanda direniş var, itiraz var, mücadele var, cesur kalpler, vatan için toprağa düşenler var. Zaman zaman bu meydana kanlı eller de uzandı, kontrgerilla, derin devlet can aldı. Ama bu meydan hiç teslim olmadı, olmayacak. Bu meydan mücadeleyi de kirli ellerin oyunlarını da bilir. Birileri bizi kavgaya davet etti. Davetleri kabulümüzdür. Biz nasıl bilirsek hep, hep bir ağızdan gülmesini; biliriz öylece yaşamasını, öylece ölmesini. Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için. İşte birimiz hepimiz için Silivri'de yatarken, hepimiz birimiz için Beyazıt'a eyleme geldik. Bugün buraya alın teriyle alınmış bir diplomayı geri almaya geldik.” şeklinde konuştu.
“ÜLKENİN YARINLARINI KURTARDINIZ”
Gençlere seslenen Özel, “Eğer o gün akşam üniversiteler sel olup gelmeseydi, gençlerden cesaret alıp o meydan dolmasaydı, geleceğinize sahip çıkmasaydınız umut yoktu. Ama sizler meydanlara, sokaklara taştınız, bu ülkenin yarınlarını kurtardınız. Hepinizin önünde saygıyla eğiliyorum.” dedi.
14 milyon 800 bin imza topladıklarını duyuran Özel, şunları ekledi: "Yolun yarısını geçtik, gidiyoruz. Bu imzalar toplanıyor, güvenli şekilde depolanıyor, arşivleniyor. Noter çağırılacak, tutanak tutulacak. Meslek örgütlerine hesaplattırılacak. Notere hesaplattırılacak. Ama hiçbir imzaya, saraya, Tayyip Erdoğan’a ya da ona ulaştırabilecek kimsenin eli değmeyecek, gözü değmeyecek. İmzalar bizim namusumuza emanettir. Her birinizin il, ilçe binalarından, internetten, meydanlardan, AVM önlerinden, kalabalık mekânlardaki Cumhuriyet Halk Partisi’nin imza topladığı stantlardan boş birer kâğıt, 25’er imza alıp hızla onları doldurup getirmenizi bekliyoruz.”
Mücadeleyi bırakmayacaklarını vurgulayan Özel, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Buradan hep beraber son sözümüz şudur ki; ant olsun ki mücadeleyi bırakmayacağız. Sonuç almadan ne eve döneceğiz, ne sokakları boşaltacağız. Her gün daha kararlı, daha güçlü olacağız. Biz haklıyız, biz başaracağız, biz kazanacağız. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.”