Kira terörünün kültürel kurbanı; İmge Sahaf

Tüm ülkede olduğu gibi Kadıköy’de çok yüksek oranlarda artan kira ücretleri, ilçenin bir sahafı kaybetmesine neden oldu. Kapısına kilit vuran yılların İmge Sahaf’ının ortaklarından Gökhan Demiray, “Bir sahaf olarak hiçbir zaman ilk hedefimiz para olmadı ama para işimize engel oldu.” dedi.

24 Mayıs 2023 - 17:41

Bu sabah saatlerinde sosyal medyaya bir paylaşım düştü. Kadıköy sahaflarından Bahtiyar İstekli, üzücü bir haber veriyordu; “Bir sahafın son günü! Kadıköy’ün en büyük sahafı İmge Sahaf kira zorluğu sebebiyle kapandı! Barlar, meyhaneler Kadıköy Çarşısını neredeyse yutmuş, İmge Sahaf arada, bir ada gibi kalmıştı; nihayet o da daha fazla rekabet edemeyerek kapandı! Sonumuz hayrolsun.”

Hemen İmge Sahaf’ı aradım, telefona Gökhan Demiray çıktı. Sesi üzgün geliyordu. Haberi doğruladı. Hatta kitapları kolilemeye bile başladıklarını söyledi. Gelip haber yapmak istediğimde hemen davet etti beni. Kadıköy çarşıya vardığımda beni yılların sahaf dükkanında hummalı bir telaş karşıladı. Gençler kitapları raflardan indirip, kolilere yerleştiriliyordu. Gökhan beyle, 3 katlı dükkanın üst katına çıktık. Ses kayıt cihazımı açtım, dinlemeye başladım.

İmge Sahaf’ın hem ortağı (dayısı ve ustası Haluk Ceylandağ ile birlikte burayı işletiyorlardı) hem emekçisi olan Gökhan bey, çocukluktan beri kitap kokusuyla büyümüş. 20’li yaşlarının başında okulu bitirip, askerlik görevini yaptıktan sonra hemen İmge'de çalışmaya başlamış. O gün bugündür sahaflık yapıyor. İmge Sahaf’ın temelleri 90’lı yılların başında Moda Caddesi’nde Haluk bey tarafından atılmış. Daha sonra, şuan bulundukları binaya taşınmışlar 98’de. Yıllardır burada kitabın her türlüsünü satıyorlar; çok basit beyaz dizisi kitaplardan nadir el yazmalarına dek.

“ASTRONOMİK KİRALAR SAHAFLIKLA ÖDENEMİYOR”

Ta ki bundan 1 yıl öncesine dek. Geçen sene 30 bin olan kiraya bu yıl yüzde 70 zam yapılmış. Gökhan beyin dediğine göre, dükkan gideri personel, stopaj, vergi gibi kalemlerle 80 bini buluyor. Önce bir 6 ay kadar dayanıp, bu kirayı ödemişler ama artık durum sürdürülebilir bir hal olmaktan çıkmış. Gökhan bey, “Astronomik kira bedelleri bizi bu işi yapamaz hale getirdi. Yaptığımız ciro kiraya gidiyor. İşimizi seviyoruz ama mutlu olmamız bir şey değiştirmiyor. Bu kiraların sahaflıkla ödenebilirliği kalmadı. Akıntıya karşı sürekli kürek çekmek bizi yordu.” diyor. Mülk sahibiyle pazarlık yapıp yapmadıklarını soruyorum, şöyle yanıtlıyor; “Onun da bir suçu yok ki. Biz şimdi buradan çıkınca 150 bin liraya kiraya verebilir çok rahat. Sorunumuz ev sahibiyle değil, piyasa şartlarıyla…”

Kadıköy çarşının değişimine dikkat çeken Gökhan Demiray, şunları anlatıyor: “Mesela biz şimdi buraya çıkmayıp bu sahafı, bir yeme içme dükkanına çevirseydik şu an karşınızda böyle konuşuyor olmazdım. Bu artan kiralar ve Kadıköy'ün büyük bir bar,  yeme içme merkezi olması nedeniyle çarşıdaki çeşitlilik de kayboldu. Farklı kollarda çalışan dükkanlar yok artık. Artık Kadıköy çarşıda ya çok güçlü bir marka ya da yeme içme sektöründe iseniz ayakta kalabilirsiniz. Başka hiçbir esnafın tutunma şansı kalmadı. Bu kiralarla baş etmek zor. Kadıköy eğlence sektöründe bir yandan modernleşirken bir yandan da bir yozlaşma sürecinde. Eskiden bizim Kadıköy'ün yerlisi müşterilerimiz çoktu, şimdi çok az. Bu iş artık bitti. İmge Sahaf gibi bir yer bir daha olmaz. Bu aynı zamanda bir kültürel kayıp. Biz çok dayandık idealistiz siz çünkü sahafız. Bir sahaf olarak hiçbir zaman ilk hedefimiz para olmadı ama para işimize engel oldu.”

KİTAPLAR NE OLACAK?

Peki bu kadar kitap (en az 70 bin) ne olacak? Bu zengin arşivin ziyan olmaması ve değerini bilen birine gitmesini önemsediklerini vurgulayan Gökhan bey, bu nedenle özel bir eğitim kurumuyla anlaştıklarını açıklıyor. Gökhan bey, sahaflık mesleğinin geleceği için endişeli; “Sahaflar, kıyıda köşede küçücük dükkanlarda, az kitap çeşidiyle anca ayakta kalabilecekler. İnternet sahaflığı bize göre değil. Çünkü o çok ticari. Gerçek saflığın içinde ticaret çok küçük bir bölümdür. Sahaf, kitabı sevdiği için sahaftır.”

Gökhan beye, -kendi tanımıyla- İmge’nin kitap dostlarına ne söylemek istediğini soruyorum. Sesi titreyip, gözleri doluyor; “Çok güzel günler yaşadık. 35 yıl boyunca hizmet verdiğimiz hiçbir gün için pişman değiliz. Ama artık buraya kadarmış…”

 


ARŞİV