Pandeminin ardından sürekli artan kira fiyatları Türkiye genelinde barınma krizine neden oldu. Özellikle İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya gibi büyük kentlerde kiralık konut fiyatı yüksek rakamlara ulaştı. Barınma ve konut krizinin gündemden düşmemesi üzerine Türk Borçlar Kanunu’na 8 Haziran 2022’de eklenen geçici madde ile konut kiralarına yüzde 25 kira artış zam sınırı getirilmişti ve bu sınırlama 1 Temmuz 2024’e kadar uzatılmıştı. Ancak uygulamanın 1 Temmuz itibari ile kalkması bekleniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kirada yüzde 25 sınırının devam etmesi için bir sebep olmadığını belirterek “Kirada yüzde 25 sınırının devam etmesi için bir sebep görmüyorum, çok büyük ihtimalle devam etmez.” ifadelerini kullanmıştı. Düzenleme değiştiği takdirde kira artışları 12 aylık enflasyon ortalaması hesabına göre yapılacak. Peki düzenleme devam etmezse yeni bir konut krizi ortaya çıkar mı? Av.Elvan Kakıcı Şimşek ile konuştuk.
“YÜZDE 60’LARA ÇIKACAK”
Şimşek, “Kira zam sınırının kaldırılması, ev sahiplerine yönelik kira vergisini artırmayı öngören yasa hazırlığı, tüketicinin kredi bulmakta zorlandığı, bankalarda yasal takip patlamasının yaşandığı bir süreçte kiracıların ciddi sıkıntıya gireceği ortada.” dedi. Şimşek, şöyle devam etti: “8 Haziran 2022'de Türk Borçlar Kanunu'na eklenen geçici madde ile konut kiralarına getirilen yüzde 25 kira artış sınırı, 1 Temmuz 2024'te sona erecek. 2 Temmuz 2024'ten itibaren kira artışları, 12 aylık enflasyon ortalamasına göre belirlenecek. Dolayısıyla kira artış sınırının kaldırılmasıyla yıllık kira zam oranı ortalama yüzde 60'lara çıkacak. Açıklanan nisan ayı enflasyon verilerine göre; 12 aylık TEFE-TÜFE ortalaması yüzde 59,64. Bu durumda, yüzde 25'lik tavan uygulaması olmasaydı, ev sahipleri nisan ayında en fazla yüzde 59,64 zam yapabilecekti.”
62 BİN 783’ÜNDE ANLAŞMA SAĞLANAMADI
Bugüne kadar uygulanan tavan kira zammı uygulamasının kiracı ile mal sahibi arasındaki gerilimin artırdığını söyleyen Şimşek, şu bilgileri paylaştı: “Anlaşmazlıklar mahkeme salonlarına taşınırken, tahliye ve kira tespit davalarında patlamalar yaşandı. Ev sahibi ve kiracı arasındaki ihtilafın çözümü noktasında mahkemelerin yükünü hafifletmek için 2023’te uygulamaya konan arabuluculuk sistemi de sorunu maalesef çözemedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un mayıs ayında yaptığı açıklamaya göre kira davalarında arabulucuya başvuru sayısı 169 bin 255'i bulurken, başvuruların 62 bin 783’ünde anlaşma sağlanamadı.”
VERGİLER DE ARTIYOR
“Kira zam sınırının kaldırılmasının ardından bu kez de ‘kiraların ödenememesi’ sorunu ile karşı karşıya kalınacak.” diyen Şimşek, “2 yıldır yüzde 25 kira artışı üzerinden kendi ekonomisini zar zor götüren kiracı, temmuz ayı sonrasında yüzde 65 oranında kira artışları ile karşılaşacak. Kiracıların bu yükü kaldırması mümkün değil. Bu kez de kiraların ödenmemesi sorunu ortaya çıkacak ve yeniden mahkemelerde tahliye davalarıyla yığılmalar yaşanacak. Şu an Ankara ve İstanbul’da Sulh Hukuk Mahkemelerinin sayısının artırılması da bunun açık bir göstergesi. Yeni vergi reformu taslağına göre, ev sahiplerinin kira gelir vergisi yükü artacak ve artan vergi maliyetleri kiracılara yansıtılacak Bu taslağa göre, evini düşük bedelle kiraya veren ev sahiplerinin daha düşük Reform taslağına göre, evini düşük bedelle kiraya veren ev sahiplerinin daha düşük gelir vergisi ödemelerini sağlayan 33 bin liralık istisna kaldırılıyor ve evini kiraya veren ev sahiplerinden bir yılda elde ettikleri kira geliri karşılığında indirim uygulanmadan doğrudan yüzde 15’ten başlayıp yüzde 40’a kadar uzanan oranlarda vergi alınacak”
YENİ BİR KRİZ YAŞANIR MI?
Şimşek’e göre vergi yükü artan ev sahiplerinin kira artışına yönelecek. “Özelikle geçimini kira gelirinden sağlayan ev sahiplerinin bu yansıtmayı zorunlu olarak yapacağı ortada.” diyen Şimşek, şöyle devam etti: “Kira zamlarındaki yüzde 25 sınırının da kalkmasıyla maliyetlerin kiralara zam olarak yansıtılmasında engel kalmayacak. Kiralar arttıkça, maliye indirim yapmadan daha çok vergi toplayacak. Bunun yanında; kira davalarının çok uzun sürmesi ve kira gelir vergisinin artması halinde ev sahipleri evlerini kiraya vermemeye başlayacak ve ciddi bir boş konut sorunu ortaya çıkacak. Özellikle yaz aylarında memur tayinlerinin ve üniversite öğrencilerinin kiralık ev derdine düştüğü dönemlerde çok ciddi bir kiralık konut sıkıntısı yaşanabilir.”
Öğrenciler, çalışanlar, emekliler, dar ve orta gelirlilerin konuta erişim hakkını koruyacak pozitif adımların atılması gerektiğini ifade eden Şimşek, “Türkiye’nin çok çeşitli sosyal konutlara, konut finansmanı ve üretiminde sorunlara çözüm getiren bir politika anlayışına ihtiyacı var.” dedi.