Kitap Bahçesi

Sevgili Gazete Kadıköy okurları, sayfalarımızda hem yetişkinler hem de çocuklar için yayınlanan kitapların tanıtımlarını bulacaksınız.

03 Temmuz 2014 - 15:13
Hazırlayan: Kadir İncesu
[email protected]
Sevgili Gazete Kadıköy okurları, sayfalarımızda hem yetişkinler hem de çocuklar için yayınlanan kitapların tanıtımlarını bulacaksınız.

-BANA ADINI SÖYLE/FİLİZ ÖZDEM
Filiz Özdem’in hazırladığı Bana Adını Söyle’de oyuncu/ yönetmen/senarist Uğur Yücel’den Doğan Yarıcı’ya, Mahir Öztaş’tan Nursel Duruel’e, şair Haydar Ergülen’den Yiğit Bener’e kadar pek çok yazar ve şair adlarının hayatlarını nasıl şekillendirdiğini anlatıyor.
“İsminle müsemma olasın!”, “Adınca yaşayasın!” dileklerini duymayan var mıdır? Bazen “adı batasıca” denmiştir arkamızdan, kimimizin istemediği işlere “adı karışmıştır”, “ismi lazım değil” dendiği de olmuştur birçoğumuza. Kimimiz isyanla “adım çıktı dokuza, inmez sekize” demişizdir. Kimi zaman, “adım gibi biliyorum ki…” diyerek ayak diremişizdir. Bazen de “adım deliye çıktı” diye yakınmışızdır. 
Adımızla ilgili öyle çok söz işitmişizdir ki, adımızın bir “kader” gibi bize koşut bir hayatı ya da bazen bize inat, gizli ya da hükümran bir hayatı olduğunu zaman zaman düşünmeden edememişizdir.
Peki, ömürlerini kelimelerle ve hayatı anlamlandırma gayretiyle geçiren, kelimeleri kılıktan kılığa sokan ve onlara durmadan yeni kılıflar, yeni anlam çeperleri kuran yazarlar, kendi seçmedikleri bir adla nasıl ilişki kurarlar? Yazarlar kendi adlarının anlamlarıyla nasıl bir bağ inşa ederler?
Filiz Özdem’in hazırladığı Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Bana Adını Söyle’de yazar ve şairler, kaleme aldıkları otobiyografik metinlerde bu konuyu duvarsız ve perdesiz, içtenlikle okurlarla paylaşıyor.
 Uğur Yücel’in yazısından…
Çocukken mahallede benden başka Uğur yoktu. O nedenle Kuzguncuk gibi bir yerde neredeyse lakapsız yegâne adam ben oldum. Hangi Uğur yok! Bir tane. Anneler çocuklarını akşam indiğinde haykırarak çağırırlardı. Mesela “Hüsametttiiiiin!” İnletir mahalleyi. Benim annem, “Uuuğuuuur!” diye bağırdığında kumru sesi gibi gelirdi. Bir de usulcacık bağırırdı yavrum. İsimlerin insanın kendi üzerinde bir efekt yarattığını bilirim. Demircan, Bünyamin, Haşmet. Koysanıza gürültülü bol heceli isimler. Uğur! Ne oldu şimdi? İki hecelik yalnızlık. Fakat iki Uğur arasında niyet tutayım mevzuunun benim için de diğer Uğur için de özel bir hazzı vardır. Teyzemiz araya girer kendine niyet tutar, kızına tutar, dedesini çağırır. Ancak, çocukluktan beri adımla birlikte beni şans nesnesi olarak tanımlamaları psikolojimi bozmuş olabilir.
(YAPI KREDİ YAYINLARI- Sayfa Sayısı: 248, Baskı Yılı: 2014)
 
-TOKSÖZ 1924-ABDÜLKADİR KEMALİ'NİN MUHALİF YAZILARI/ IŞIK ÖĞÜTÇÜ
Işık Öğütçü, edebiyatımızın çnemli isimlerinden olan Orhan Kemal’in en küçük oğlu… Bugüne kadar babası Orhan Kemal ile ilgili gazete ve dergi sayfalarında kalmış pek çok yazıyı, öyküyü, romanı gün ışığına çıkardı. Bu kez de Abdülkadir Kemali’nin TOKSÖZ gazetesindeki yazılarını bir araya getirdi.
Abdülkadir Kemali’nin 1924 yılında Adana'da yayınlamaya başlayıp İstanbul'da devam ettiği ve o yıllarda muhalif kabul edilen Toksöz gazetesindeki makalelerini geçmişten günümüze bir köprü olması düşüncesiyle derleyen Işık Öğütçü ülkenin demokrasi yolculuğuna katkıda bulunabilecek bu eserle ilgili bize şöyle sesleniyor: “Yönetim kadrolarının özeleştiri için yapacakları eylem, arşivlerde yer alan kaynakların sessiz çığlığına kulak vermeleridir. Bu bağlamda hazırladığım yazıları okumaları onlara rehberlik edecek ve şimdi yaptıkları hataları yapmamalarını sağlamak için tekrar düşünmeye sevk edecektir umarım. Bu gerçekçi bir çağrıdır. Abdülkadir Kemali’nin dediği gibi; Bu sözlerimiz toktur. Fakat dost sözüdür, samimidir. Gururlara hançer de olsa vatan düşüncesinden doğan heyecanlı ifadelerdir.”
(EVEREST YAYINLARI, Sayfa Sayısı: 301, Baskı Tarihi: 2014)
 
-İÇ İSİM (ZAMANIN ÖTESİ)/BURÇE ACARTÜRK
Burçe Acartürk’ün ilk romanıyla ilgili Ahmet Saraçoğlu’nun bir yazısını paylaşmak istiyoruz sizlerle…
Burçe Acartürk; 1988 İstanbul doğumlu.Yüksek Lisanslı ve bir bankada çalışmakta. İÇ İSİM (Zamanın Ötesi) İlk yapıtı. Aralık 2012’de Sokak Kitaplar Yayınevinden ilk basımı yapılmış. Yaklaşık yarım yüzyıla varan okur olmanın rahatlığıyla okumaya başladığım İÇ İSİM; daha ilk bölümde beni güncel düşüncelerden alıp kendi burgacına çekti. Bu devinimin nedeni; anlatım rahatlığı, devrik tümcelerdeki ince beceri, bir sonraki bölümlere ilgi uyandıracak sorular yüklemesi olduğunun ayırtdına vardım. Romanla okur içiçeliği olası bir olgudur çoğu kez. İÇ İSİM’de yazarın duygusal dürtüsüyle bir sacayağı oluşunu gözlemlersiniz. Yıllardır araştıran, yazan, üreten bir yazar sanısı oluşuyor belleklerde.
İÇ İSİM, gotik romanın çılgınlıklarından farklı olarak, çağın gündeminde olan, ancak hayal aşamasında gezinen olağan dışı olguları uyarlayan ve bu olgular içindeki; fantastik, duygusal gelişmeleri sergileyen bir roman. İngiliz ve Amerikan Romanlarını öykündürse de kendine özgülüğü anlamında farklı bir yapıt. Bir anlamda birkaç türü barındırma yetisini göstermiştir. Gotik göndermeleri, sergilemeleriyle İÇ SESİM okura varım amacına ulaşmıştır. Yazar kendi mantığı içinde ve kendine özgü yöntemiyle insan’ın çeşitli yanlarını ve bilim-kurgu türünü farklı biçimde sergiliyor.
Yazar farklı bir yaklaşımla; bölümleri geçerken nasıl bir müzik eşliğinde okumanız gerektiğini belirliyor. Örneğin; Bach, Angus & Julia Stone, Franz Joseph Haydın, Le Ann Rimes, Queen, Sertap Erener, Chopin, Edith Piaf…
Yazarın, serinin ikinci kitabı olan, ‘İÇ İSİM- Ruhun Ötesi’ üzerine çalışmaları sürüyor.
(SOKAK KİTAPLARI YAYINLARI, Sayfa Sayısı: 358)
 
-HAYVANLAR-BİTKİLER, OYUNCAKLAR, HEDİYELİK/NAZAN TACER
Kanat çırpan kuş, zıplayan kurbağa, geveze karga, kahkaha çiçeği, yıldız şekerlik ve daha niceleri… Hepsi de origami ustası Nazan Tacer’in vazgeçemediği tutkusu origami sanatının en nadide eserlerinden.
Temeli yaklaşık 2000 yıl öncesine dayanan Uzakdoğu menşeli bu kâğıt katlama sanatının gelişimi ise altıncı yüzyılda Japonya’da oluyor. Zamanla tüm dünyaya yayılan bu sanat, haliyle Türkiye sınırlarına kadar ulaşıyor. Origami sanatı Türk insanı için öncelikli olarak ailelerin çocukları ile birlikte keyifli vakit geçirmeleri için kullanılmış. Bu alanda hünerli olan ayrıcalıklı eller daha sonrasında bu sanatı Türkiye’de yaygınlaştırmak için ellerinden geleni yapmışlar. Nazan Tacer de bu isimlerden biri. Yıllar önce babası ile birlikte oynadıkları, adını bile bilmediği kâğıt katlama oyunu onu öylesine derinden etkilemiş ki yıllar onu emsalsiz bir origami ustasına dönüştürmüş. Nazan Tacer’in yediden yetmişe herkesi cezbedecek origami kitapları üç ayrı başlıkta toplanıyor: Hayvanlar bitkilerOyuncaklar ve Hediyelik.
Birbirinden neşeli renkli kâğıtlarla üç boyutlu tasarımlar yapmak çok heyecan verici bir duygu. Küçücük bir kâğıt parçasının takip edilecek bir dizi katlama işleminin ardından bambaşka bir şeye dönüşecek olmasının hayalini kurmak ise ayrı bir haz veriyor insana.
(TUDEM, Her kitap 32 sayfa, Baskı Tarihi: 2011)
 
 
-BULUT KUŞ/ YAZAN: BAİ BİNG-RESIMLEYEN: YU RONG  
Uluslararası ödüllere sahip tasarımcı, illüstratör Yu Rong’un benzersiz desenleri ve yazar, yayıncı Bai Bing’in öyküsüyle hayat bulan Bulut Kuş, özgürlük arayışını ve canlıların yaşamlarıyla ilgili seçim yapma hakkını yorumlayan şiirsel bir felsefe kitabı. Çin’in en yaygın geleneksel sanatlarından olan kâğıt kesme sanatının da kullanıldığı desenler, okuru alışılmışın dışında bir düşünce ve duygu dünyasıyla tanıştırıyor. Zengin desenleri ve yalın diliyle etkileyici Bulut Kuş, her çocuğun ve yetişkinin, kütüphanesine katmak isteyeceği özel bir koleksiyon kitabı. Birlikte okumak, sayfalarında kaybolmak için birebir.
(GÜNIŞIĞI KITAPLIĞI, Sayfa Sayısı: 36, Baskı Tarighi: 2014)
 
-DENİZ OLSUN ADI/ADİL İZCİ
Türk şiirinde ayrıcalıklı bir yere sahip olan şair Adil İzci’nin ilk çocuk şiirleri kitabında 41 şiir yer alıyor. Deneme ve monografi kitaplarıyla da tanınan İzci’nin, uzun yıllar emek verdiği öğretmenlik mesleğinin yanı sıra engin edebiyat birikimi, duru ve zengin Türkçesi’yle derinleşen, doğaya ve yaşama övgü dolu şiirleri, okura etkileyici bir dilsel deneyim sunuyor. Şair, çocukluğa, aile ve iletişime, doğa sevgisi ve korumaya, sevgi ve hoşgörüye ilişkin şiirlerinin içerdiği felsefi söylemi çocuk okura yakınlaştırıyor, ustalıkla çocuğa göre kılıyor. İllüstratör Sadi Güran’ın incelikli desenleri ve grafik tasarımıyla boyutlanan kitap, çocuk edebiyatımızda şiirin güçlü soluğunu yeniden duyumsatacak.
(GÜNIŞIĞI KİTAPLIĞI, Sayfa Sayısı: 112, Baskı Tarihi: 2011)

ARŞİV