Konuta ulaşmak zorlaştı

İstanbul Planlama Ajansı’nın hazırladığı “Bir Hak Olarak Barınma: Sağlıklı, Dayanıklı ve Güvenli Konuta Erişim Herkes İçin Mümkün Mü?” raporuna göre orta ve düşük gelir grubu için İstanbul’da konut satın almak imkansızlaştı

19 Ocak 2024 - 10:05

İstanbul Planlama Ajansı’nın hazırladığı “Bir Hak Olarak Barınma: Sağlıklı, Dayanıklı ve Güvenli Konuta Erişim Herkes İçin Mümkün Mü?” raporunda Türkiye ve İstanbul’daki barınma krizinin nedenleri ve enflasyonunun etkileri incelendi. Raporda ayrıca İstanbulların kentsel dönüşüm hakkında düşünceleri ve talepleri de aktarıldı. Rapordan öne çıkan verilere göre İstanbul’da son bir yıl içerisinde konut satış fiyatları yüzde 84,14 oranında, kira fiyatları yüzde 75,56 artış gösterdi. Metrekare fiyatları değerlendirildiğinde ise satılık fiyatının yüzde 82,54, kiralık fiyatının ise yüzde 84,33 arttığı görülüyor.

Raporda 2000’li yıllarda İstanbul genelinde konut üretiminde ve satışında artış yaşandığı ama buna rağmen orta ve düşük gelir grubu için konut satın almanın imkansızlaştığı da kaydedildi. Kent genelinde sunulan kiralık konutlar da düşük ve orta gelir grubu için ödenebilir olma niteliğini kaybetti.

Pandeminin etkisi ile birlikte kira fiyatları 2020 ile 2022 arasında tüm ülkelerde artış gösterdi. Ancak dünya genelinde kiralar 1,6, İstanbul’da 5,2 kat arttı. Raporda, Türkiye’de satın alma gücünün de son yıllarda hızla düşmesiyle birlikte barınma krizi kaçınılmaz hale geldiği ifade edilirken, “Konut kiralarında ve satışında yaşanan ciddi fiyat artışı, her konut değişiminde artan kira uçurumu, yeni konut bulamama gibi sorunlar sadece ev bulma sürecinde hane ekonomilerini sarsmıyor, aynı zamanda kiracıları sürekli kaygı ve tedirginlikle baş başa bırakıyor” ifadelerine yer verildi.

DAR GELİRLİ KREDİ ALAMIYOR

Raporun detaylarına göre asgari ücrette yaşanan artış ve kira fiyatlarında yaşanan artış karşılaştırıldığında asgari ücret zamlarının kiralardan çok daha az arttığı görülüyor. TÜİK’e göre ortalama hane halkı gelirinin 2023 yılında yaklaşık 13 bin TL olduğu düşünüldüğünde, konut kredilerinden yalnızca ayda 100 bin TL üzeri geliri olanların, yani toplumun en çok gelir elde eden yüzde 5’inin yararlanabildiği görülüyor. Araştırmada, toplumun yüzde 95’inin konut kredisinden faydalanamadığı bu dönemde kredili konut satışlarının da ülke genelinde tarihin dip noktasına düştüğü ve evin bir barınma değil finansal yatırım aracına dönüştüğünün de altı çizildi.   

İSTANBULLU NE İSTİYOR? 

6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından olası Marmara Depremi odağa alınarak İstanbul’un afet riski meselesi oldukça önemli bir konu olarak gündeme geldi. Bu kapsamda İstanbullunun kentsel dönüşüm hakkındaki görüşleri ve kentsel dönüşüme yaklaşımlarını değerlendirmek adına İstanbul Planlama Ajansı tarafından 3 Ağustos - 1 Eylül 2023 tarihleri arasında 317 İstanbul sakini ile Bilgisayar Destekli Telefon Anketi (CATI) yöntemi kullanılarak görüşmeler yapıldı. Çalışmaya katılanların yüzde 64,8’ini erkek, yüzde 35,2’sini kadın katılımcılar oluşturdu. Farklı gelir gruplarından gelen katılımcıların  yüzde 84,7’si binalarında kentsel dönüşümün gerekli olduğunu düşünüyor. Kentsel dönüşümün gerekli olduğunu düşünen katılımcıların yüzde 93,4’ü 30 yıl ve üzeri binalarda yaşıyor. Bu durum 30 ve üzeri yaşta binaların yaşayanlarını tedirgin ettiğini ve dönüşümün bir ihtiyaç olarak değerlendirildiğini ortaya koyuyor.  Katılımcılara kentsel dönüşüme yönelik beklentileri sorulduğunda yüzde 62,1’i kentsel dönüşümden en öncelikli beklentisini doğal afetlere karşı dayanıklılık olarak tanımladı. Yüzde 17,8’i güvenli bir yaşam alanı, yüzde 5,2’si ise ekonomik olarak mağdur edilmemek ve evlerinin küçülmemesi olarak belirtti. Her ne kadar kentsel dönüşüm dayanıklı ve güvenli konut sahipliği olarak önemli görülse de konut sahiplerinin ekonomik mağduriyete yönelik kaygıları ve konut büyüklüklerine yönelik talepleri olduğu da ortaya çıkıyor. 

İŞBİRLİĞİ YAPILMALI

Araştırmaya katılan vatandaşların ortak kaygısı “evlerinin küçülmesi”, “çok pahalı olması” ve “ödeme güçlüğü.  Katılımcıların yüzde 53,4’ü kentsel dönüşümün zamanında tamamlanmayacağından endişe ettiğini belirtti. Katılımcıların yüzde 37,6’sı kentsel dönüşüm ile ilgili hukuki haklarını bildiğini, yüzde 30,6’sı bilmediğini, yüzde 29,3’ü kısmen bildiğini düşünüyor. Katılımcıların yüzde 76,6’sı İstanbul’da binaların depreme dayanıklı hale getirilmesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, yüzde 71,3’ü ise merkezi yönetimin görev alması gerektiğini ifade etti. Ek olarak, İstanbul’da kentsel dönüşümün hızlanmasında en etkili yöntemin yüzde 20,1 ile belediye ve merkezi yönetimin işbirliği sağlaması olduğu ortaya çıktı. Bu yöntemi kira yardımı gibi maddi desteklerin sağlanması ve komşular arasındaki uyuşmazlıklar için yasal zorunluluklar getirilmesi takip etti. 

 


ARŞİV