Kurbağalıdere tasarımları sergileniyor
Farklı ve özgür tasarımların yer aldığı Kurbağalıdere Vadisi Fikir Projesi yarışmasında katılan eserler, 22 Eylül’e kadar CKM’de sergileniyor.
Mustafa SÜRMELİ
Kurbağalıdere Vadisi Fikir Projesi Yarışması sonuçlandı. Birbirinden farklı ve özgün tasarımlar, Kadıköylülerin görebilmesi için 22 Eylül Pazar akşamına dek Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) gezilebilecek. Diğer taraftan yarışmanın bilimsel toplantısı ve ödül töreni, 21 Eylül 2013 Cumartesi günü saat 14.00’te yine CKM’de yapılacak. Bölgenin yeniden işlevlendirilmesi, halkın görüşlerini öğrenmek, mimar ve tasarımcılara söz hakkı tanımak amacıyla düzenlenen yarışmada jüri seçimini tamamlayarak, 10 Eylül’de yarışmayı sonuçlandırdı. Ortaya birbirinden modern, özgün ve etkileyici mimari tasarımlar çıktı.
GÖZ KAMAŞTIRICI TASARIMLAR
Eşdeğer ödüle layık görülen beş mimari proje tasarımını sizler için inceledik.
-34 sıra numaralı proje, Kurbağılıdere'de kesintiye uğramayan bir açık alan kurgusu öneriyor. Hasanpaşa'dan başlayarak Kalamış'a uzanan yeni vadi programı Transfer Meydanı'nı oluşturduktan sonra üç hatta ayrılıyor.
1.Kadıköy Rıhtım'a uzanan ticaret hattı
2.Kuşdili Çayırı ve dere hattını takip eden kültür hattı
3.Şükrü Saraçoglu Stadı'nı takip ederek Kalamış'a bağlanan karma kullanım hattıBu 3 hatla birlikte proje Kadıköylülere nefes alabilecekleri kamusal alanlar sunmak hedefleniyor.
2.Kuşdili Çayırı ve dere hattını takip eden kültür hattı
3.Şükrü Saraçoglu Stadı'nı takip ederek Kalamış'a bağlanan karma kullanım hattıBu 3 hatla birlikte proje Kadıköylülere nefes alabilecekleri kamusal alanlar sunmak hedefleniyor.
-30 sıra numaralı proje, tasarlayıcıları tarafındanİstanbul’un Kadıköy’üne nefes aldırmak, “günü kurtarmaktan çok geleceği kurgulamak” , kent ile doğanın birlikte varolabileceğini (co-existence) göstermek üzerine sözü olan bir proje olarak değerlendiriliyor. Zira projenin tasarımcıları, etkili önlemler alınmadıkça geliştirilecek olan stratejilerin kronik sorunlarla baş etmeye çalışan bir kentin hastalığına neşter vuramayacağını, yüzeysel önlemlerin yeterli olmayacağını vurguluyorlar. Onlar, İstanbul’un yaşanabilir/sürdürülebilir kentsel yaşam çevrelerine sahip olabilmesi adına doğadan ve ekolojiden yana tavır takınan, kentsel yaşam standardı ve yaşanabilir kentleşme kurgusunu metropolitan ölçekten bölgesel ölçeğe, daha sonra havza planlama ölçeğine taşıyarak kentin damarlarına temiz kan pompalayan stratejik yaklaşımlara gereksinim duyulduğunu ifade ediyorlar.
-33 sıra numaralı proje, büyük ölçekteki sözkonusu alanın sahip olduğu potansiyelleri ortaya çıkarmayı ve alanların kendi dinamikleri doğrultusunda rehabilite edilerek kentlinin kullanımına sunulmasını öngörüyor. Bu noktada, kentsel ölçekteki potansiyelleri birbirinden bağımsız bu alanlardaki dönüşümü tetikleyecek katalizörler konumlandırılmış ve kentli yaşantısı zenginleştirilmiş. Oluşturulan katalizörler ve odak bölgeler, alan boyunca devam eden kesintisiz yaya promenatlarıyla birbirine bağlanarak, yaya hareketi sürekli kılınmış. Buna ek olarak alanın genelinde dingin ve yalın bir peyzaj örgütlenmesine gidilmiş, vadi boyunca uzanan Kurbağalıdere imgesi öne çıkarılmış ve kentin her noktasından entegre olunabilen bir kent boşluğu oluşturulmuş. Bu boşluk, yoğun kent dokusu içerisinde kentlinin nefes alabileceği, farklı işlev ve etkinliklerle bireyin sosyal yaşantıya katılabileceği, gece ve gündüz olarak 24 saat yaşayan, bölgenin sosyo-kültürel hayatını canlandıran ve dolayısıyla kent hayatının önemli bir yapı taşına dönüşmesi amaçlanmış.
Tasarım alanının öncelikle kente tam olarak entegre olma , sonrasında ise onu olumlu yönde dönüştürme ve yeni bir kentsel çekim merkezi oluşturma amacı üzerine bir mimari yaklaşım tarzı kurgulanmış. Katılımcılığı teşvik eden, kentlinin içinde olmaktan zevk alacağı kentli yaşantısına gece ve gündüz entegre olabilen, Kadıköy iklimsel verileri göz önünde bulundurularak kentlinin nefes alabileceği bir tasarım dili tercih edildilmiş.
-41 sıra numaralı projede, Kurbağalıdere Havzası üst planlama kararlarında restorasyon yapmakta ve yeni bir kentsel strateji geliştiriyor. Bu anlamda Kurbağalıdere Havzası tarihsel sürecinde de sürekli olarak çevresi ile ilişkilenmiş ve etkilenmiş. Günümüz havza morfolojisi yapılaşmanın vermiş olduğu kesit ile fiziki yapısını kazandı. Proje Kurbağalıdere Vadi havzasını merkez odak olarak kabul ederek kent içine sızmalar ile kamusal alanda planlama tarifi getiriyor. Tasarımcıları, projenin Kurbağalıdere Havzası’nın sorunları ve potansiyelleri değerlendirerek dere kesiti boyunca kent içinde ekolojik, kültürel, sosyal, fiziki şartlarının restorasyonu, kentsel karakteristiğin korunmasını sürdürmeyi ve ithal ikame tuzaklarına takılmadan bu değerlerin kalıcı bir şekilde yarına aktarmayı önemsediğini ifade ediyorlar.