Kurbağalıdere'de çöküntü başladı

Kurbağalıdere’nin iki yakasında derin çatlaklar oluşmaya başladı. Zemin etüt çalışmalarının devam ettiği derenin çöken kısımlarına güçlendirme çalışması yapılması planlanıyor

19 Ocak 2017 - 09:46

Yıllardır süren ıslah çalışmaları nedeniyle Kadıköy ve Kadıköylülerin en büyük sorunlarından biri haline gelen Kurbağalıdere’de ıslah projesi tamamlanmak üzere. Ancak Kurbağalıdere’de bu defa farklı bir sorun söz konusu. Derenin Yoğurtçu Parkı kısmında 18 santimetrelik bir eğim oluştu. O eğim çöküntü ve derin çatlaklara yol açtı. Ufak çaplı başlayan çatlaklar park ile dere arasında bulunan yürüyüş yolu boyunca artmaya başladı. Derenin iki yakasında başlayan çöküntüler ilk olarak geçtiğimiz yılın aralık ayı başında fark edildi ve Kadıköy Belediyesi ekipleri çöküntünün olduğu kısmı bariyerler ile kapattı.  Peki, Kurbağalıdere’de yaşanan bu çöküntünün ve zemin kaymasının sebebi ne?

“18 CM EĞİTİM SAPTANDI”

Konuyla ilgili açıklama yapan Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Şengün, Kurbağalıdere’de yürütülen ıslah çalışmaları sırasında derenin zemininden 60 bin metreküp balçık çıkarıldığını bu nedenle 3 metre derinliği olan dere tabanın 4 metre daha derinlik kazanarak 7 metreye ulaştığını söyledi. Derenin iki yakasında bulunan kazıkların seviyesinin ise sabit kaldığını ifade eden Şengün, “Kazıkların kara tarafında ise değerler aynı kaldı. Her yağış ile beraber suyun debisi yükseliyor. Yükselen su anafor etkisi yaratarak kazıkların arasındaki toprağın kaymasına neden oluyor.  Şu ana kadar kazıklarda 18 cm eğim baş gösterdi” diye konuştu.

ZEMİN ÇALIŞMASI YAPILIYOR

Kadıköy Belediyesi olarak çalışmaları yakından takip ettiklerini belirten Şengün, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi çöküntülerin meydana geldiği alanda zemin çalışmalarını sürdürüyor. Zemin etüt çalışmaları tamamlandığında alana nasıl bir müdahalede bulunacağı projelendirilecek. Mevcut kazıkların yerine başka kazıklar yerleştirilerek önlem alınmış olacak” bilgisini paylaştı.

Dere kenarında oluşan çatlaklar yayaların güvenliği için de tehlike arz ediyor. Yürüyüş yolunu kullanan vatandaşların dikkatli olması gerekiyor.

KADIKÖY BELEDİYESİ’NDEN AÇIKLAMA 

Kadıköy Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü de konuyla ilgili bir rapor hazırladı: Raporda şu ifadelere yer verildi: “ Kurbağalıdere ağzında (denize döküldüğü noktada) bulunan yürüme yollarının pek çok noktasında yerel ve genel kırılmalar, dereye doğru ayrılmalar ve çöküntüler tespit edilmiş, bunun üzerine Belediyemiz ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan heyetler tarafından yerinde inceleme yapılmıştır. Yapılan incelemenin ardından kıyıyı oluşturan kazıklı duvarların statik açıdan kararsız duruma geçtiği ve zemin yüklerine karşı güvenliğinin kontrol edilmesi gerektiği hususunda görüş birliğine varılmış, bölgede güvenlik önlemleri aldırılarak riskli alanlar kamu kullanımına kapatılmıştır.

 “Kurbağalıdere ağzındaki kazıklı duvar sistemini dengede tutan kuvvetlerden biri olan dere tabanı toprak itkisi, taban seviyesinin temizlenme çalışmaları nedeni ile yaklaşık 4 metre alçalması sonucunda hem azalmış hem de uygulama noktası değişmiştir. Bu durum kuvvetler dengesinde yerel ve genel bozulmalara yol açmış, meydana gelen yer değiştirmeler sonucunda yeni bir denge sistemi kurulmuştur. Bu denge sisteminin kararlı olup olmadığı, ilave hareketlere gebe olup olmadığı sayısal ölçümler ile takip edilmektedir.”

DOLGU ALANLAR MECLİS GÜNDEMİNDE 

İBB ve Kadıköy Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Namık Kemal Ceylan,  Bostancı sahiline dolgu alan yapılmasının gündemde olduğunu belirterek, konuyla ilgili İBB Meclisi’ne soru önergesi verdi. 2014 yılında Emirgan sahil projesi ile boğazın 8 metre daraltıldığını ifade eden Ceylan, “Üsküdar Meydan projesi ile denize dolgu yapılmak isteniyor. Maltepe sahili neredeyse Adalar ile birleşti. Bostancı sahili ile ilgili dolgu projesinin gündeme gelmesi beklenmekte. Karadaki canlı varlıkların yaşam alanları yok edildi, nefessiz kaldık. Şimdi deniz altında yaşayan canlı varlıkların yaşam alanları nefessiz bırakılıyor” dedi.

Ceylan  İBB Meclisi’ne sunduğu önergede şu soruları sordu:

“Bu projeler yapılırken doğal afetler hesaba katılıyor mu? Deprem ve Tsunami gibi tehlikeler ön görülüyor mu? Üniversitelerden ve jeofizik mühendislerinden görüş alındı mı? Geçmişte tankerlerin kıyılara çarpması ve benzer kazalar defalarca yaşanmıştı, denize doğru dolgu alanları çoğaldıkça benzer kazalar yaşanmayacak mı?”


ARŞİV