Kurbağalıdere’den alınan örnek TÜBİTAK tarafından incelenerek, haraporda derenin balçığın tehlikeli atık olmadığı, suyunun ise içme suyu kalitesinde olduğu iddia edildi!
Erhan DEMİRTAŞ
Kurbağalıdere’de 1994 yılından beri aşamalı olarak yürütülen ıslah çalışması 21 yılı geride bırakırken, dere Kadıköy’ün sorunu olmaya devam ediyor
İÇME SUYU KALİTESİNDE
Yaklaşık 4 ay önce Kadıköylüler ıslah çalışmaları bir türlü tamamlanmayan ve zehir saçan Kurbağalıdere için ayağa kalkmıştı. Kadıköylülerin İBB’yi protesto etmesinden sonra ıslah çalışmalarına hız verildi. İBB, Deniz Hizmetleri Müdürlüğü ve Ulaştırma Bakanlığı’nın başlattığı ortak çalışmayla derenin dibindeki balçık tahliye edildi. Ancak binlerce metreküp çamur ilk olarak Yassıada ile Sivriada açıklarına döküldü. İBB, daha sonra Kadıköylülerin ve İstanbulların tepkisini dikkate alarak balçığı denize dökmek yerine karaya tahliye etti ama bu defa da Kartal Kumcular Limanı’na boşaltmaya başladı. Kartal Belediyesi Çevre Müdürlüğü ekipleri aldıkları balçık örneklerini incelenmesi talebiyle TÜBİTAK’a gönderdi. TÜBİTAK’ın Kurbağalıdere raporunda, çıkarılan balçığın “tehlikeli olmadığı”, sudaki oksijen değerlerinin de içme suyundaki değerlere sahip olduğu belirtildi.
TÜBİTAK’ın Marmara Araştırma Merkezi Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü’nün hazırladığı raporda Atık Yönetimi Yönetmeliği’ne göre incelenen çamur örneklerinin tehlikesiz olduğu belirtildi. Raporda ayrıca; oksijen miktarının 9,17 mg olduğu tespit edilen atık çamur numunesinin sucul ortamlara karışması halinde risk yaratmayacağı ifade edildi.
DEĞERLER ARASINDA FARK VAR
TÜBİTAK’ın raporunu değerlendiren Çevre Mühendisleri Odası üyesi Cevahir Efe Akçelik, Kurbağalıdere’den aldıkları numunelerden elde edilen analiz sonuçlarının, Kurbağalıdere’den akan suyun atık su olduğunu kanıtladığını belirtti. Kurbağalıdere’deki bakteri miktarının en kötü kalitede 4. sınıf yüzeysel sular için belirlenen limit değerden 40 kat fazla çıktığını hatırlatan Akçelik, “Kurbağalıdere’de çok fazla bir şey değişmedi. Bizim yaptığımız analiz sonuçlarında; Kurbağalıdere’deki oksijen değeri 1 mg altında çıkmıştı. Amonyak değeri de 46 mg’ın altındaydı. Bu değerler dere suyunun atıksu olduğunu gösterir” dedi.
1. sınıf yüzeysel su kütlesinde 8 mg, 4. sınıf yüzeysel sular için 3 mg altında olması beklenen çözünmüş oksijen miktarının Kurbağalıdere’de 1 mg’ın altında olduğunu hatırlatan Akçelik, Moda Sahili’nde E. Coli tespit ettiklerini de ekledi.
TÜBİTAK’ın hazırladığı raporda Kurbağalıdere’den çıkarılan balçığın siyah ve kötü kokulu olarak belirtildiğini ifade eden Akçelik, “Ancak bir alt maddede çamur numunesindeki çözünmüş oksijen değeri 9,17 mg olarak ölçülmüştür. Bu oksijen değeri çok yüksektir. Bu oksijen miktarına göre çamur çok temiz ve tehlikesiz atık sınıfındadır” değerlendirmesini yaptı.
OKSİJEN VARSA KOKU OLUR MU?
TÜBİTAK’ın açıkladığı verilere göre; 1. Sınıf sularda yaşayan dağ alabalıklarının Kurbağalıdere’de de yaşayabileceğini söyleyen Akçelik, “Kurbağalıdere’deki mevcut koşullarda böyle bir şey söz konusu olamaz. Ayrıca raporda koku var deniliyor. Öte yandan, numunedeki oksijen miktarının çok yüksek olduğu belirtiliyor. Oksijen varsa koku olur mu sorusunu akıllara getiriyor” diye konuştu.
“ÇOK ŞAŞIRTICI”
Kurbağalıdere’den çıkarılan balçığın oksijensiz bir atık olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahsen Yüksek, TÜBİTAK’ın hazırladığı raporun şaşkınlık yarattığını ifade etti. Raporda yer alan, “Atık çamurun sucul ortamlara karışması halinde risk oluşturacak bir durum yoktur” ifadesini değerlendiren Yüksek, “Kurbağalıdere’den çıkarılan balçık oksijensiz bir atık olduğu için deniz yaşamanı olumsuz etkiler. Denize dökülen malzeme suyun dibine çökmeyecek bir yapıya sahip. Bu da balçığın denizin yüzeyine çıkarak tüm alana yayılmasına neden olur” diye konuştu.
KADIKÖY BELEDİYESİ: “BİLİME AYKIRI”
Kadıköy Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü de TÜBİTAK’ın yayınladığı raporu şu şekilde değerlendirdi: “ Raporda yer alan analiz sonuçlarına bakıldığında; numunenin kısmen organik madde içerdiği, oksijen muhteviyatı yüksek ağır metal bileşeni içermeyen zararsız hatta sağlıklı denebilecek bir madde olduğu yer almaktadır. Oysa yaz mevsiminin başlangıcından itibaren aynı bölgeden belli periyotlarla numuneler alarak analiz sonuçlarını Çevre Müdürlüğü olarak takip etmekteyiz. İnsan sağlığında son derece zararlı boyutlarda bakteri, virüs ve ağır metal içeren atıksu ortamından, belirtilen şekilde temiz sonuçlara sahip çamur çıkması bilime aykırıdır.”
TOPBAŞ RAPORU ÖRNEK GÖSTERDİ
İBB Meclisi’nde konuşma yapan İBB Başkanı Kadir Topbaş, Kurbağalıdere’den çıkarılan pisliğin Marmara Denizi’ne dökülmesine ilişkin eleştirilere cevap verdi. Topbaş, "Bize orada bir fay hattı gösterildi, ‘Burası uygun’ denildi. O fay hattına gemilerle taşımaya başladık. TÜBİTAK’ın raporu burada" diyerek, raporda ‘tehlikesiz atık’ ibaresinin yer aldığını söyledi.
“YORUM KADIKÖYLÜLERİN”
Çevre Mühendisi Akçelik: “Raporda Kurbağalıdere’deki oksijen değerinin 9,17 olduğu belirtiliyor. Bu içme suyunun sahip olduğu oksijen değeridir. Yani TÜBİTAK, Kurbağalıdere’den akan atıksuyun içilebilir olduğunu belirtmektedir. Yorumu Kadıköylülere bırakıyoruz.”
SOSYAL MEDYADA GÜNDEM OLDU
Kadıköy Belediyesi, TÜBİTAK'a sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan esprili bir dille yanıt verdi. TÜBİTAK'ın raporu, sosyal medyanın da gündemine oturdu.