İklim değişikliği alanında çalışan 17 sivil toplum ve düşünce kuruluşu, 30 Kasım’da Dubai’de başlayacak COP28 İklim Zirvesi öncesi bir araya gelerek hükümete emisyonların azaltılması konusunda ortak çağrıda bulundu. İstanbul Politikalar Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısının açılış konuşmasını yapan Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz, “İklim değişikliği ile mücadele için atılması gereken adımları Türkiye için bir külfet olarak görme anlayışını geride bırakıp iklim için harekete geçmenin ekonomik büyüme, enflasyonla mücadele, yoksulluğun giderilmesi, enerjide bağımsızlık, katma değerli üretim gibi faydalarına odaklanalım. Bu faydalar bilimsel çalışmalarla ortaya konuldu, politika yapıcılara düşen bu bulguları plan, program ve hedeflere yansıtmak’’ dedi.
NELERİ DEĞİŞTİREBİLİR?
Emisyon azaltım hedefinin güncellenmesi ve hedefe ulaşmak için somut adım atılması halinde Türkiye ekonomisine sağlayacağı faydalar şöyle sıralandı:
-Enerjide kendine yeterlilik başarılabilir: Kullandığı fosil yakıtların yüzde 78’ini ithal eden Türkiye, başka ülkelere bağımlı ve enerji krizlerine karşı savunmasız hale geliyor. Türkiye Paris Anlaşması’nı onayladığı Ekim 2021’den bugüne kadar kömür, gaz ve petrolden oluşan fosil yakıt ithalatı için 175 milyar dolar harcadı. Oysa temiz enerji oluşumu EMBER’in çalışmasına göre, Türkiye’nin güneşi ve rüzgârı ile üretilen elektrik, 1 yıl içinde 7 milyar dolar, yani neredeyse 1 aylık enerji ithalatını önledi. Türkiye’nin 2030’a kadar kömürden çıkmasıyla ise mevcut durumda elektrik üretimindeki yüzde 60’lık yerlilik oranını yüzde 70’e kadar yükseltmek mümkün.
-Enerji maliyetleri düşer: Türkiye 2022’de planlanan güneş ve enerji projelerini hayata geçirseydi elektrik üretim maliyeti yüzde 11,8 ucuzlayacaktı.
Yeni istihdam alanları yaratılır: Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporuna göre, Türkiye’nin emisyon azaltım hedefini güncellemesi yeni istihdam alanları da yaratacak. Güneş ve rüzgâr enerjisi yatırımları, kömürün 5 katı istihdam potansiyeli yaratıyor.
İşsizlik ve yoksullukla mücadele olanağı yaratılır: Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin hazırladığı TÜBİTAK projesi raporuna göre, yeşil büyüme modeli hiçbir şey yapılmadığı bir senaryoya kıyasla milli geliri yüzde 7 artırabilir. Üstelik bu modelde istihdam ve gelir, düşük gelirli bölgelerde yüksek gelirli bölgelere kıyasla daha fazla artabilir.
Sağlık sorunları ve sorunların kamuya maliyeti azalır: HEAL’in (Sağlık ve Çevre İttifakı) raporuna göre Türkiye’de 55 yıldır çalışan kömürlü termik santrallerin en az 200 bin kişinin erken ölümüne ve en az 320 milyar avro sağlık maliyetine sebep olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye, geçtiğimiz sene Mısır’da düzenlenen 27. İklim Zirvesi’nde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Sekreteryası’na sunduğu Ulusal Katkı Beyanı’nda (NDC, Nationally Determined Contribution) iklim hedefini güncelledi. Türkiye 2030’a kadar artıştan yüzde 41 azaltım hedeflediğini ve iklim eylemleri ile emisyonlarını 700 MtCO2e ile sınırlayacağını açıkladı. Bu artıştan azaltım hedefi, aslında emisyonların 2030’a kadar yüzde 30’dan fazla artması anlamına geliyor.
KADIKÖY’DE NELER YAPILIYOR?
İklim krizinin etkileri sürerken yerel yönetimlerin bu alanda yaptığı çalışmalar da önem kazanıyor. İklim krizi ile mücadelede örnek projelere imza atan Kadıköy Belediyesi de ilçede enerji, su, dönüşüm ve birçok konuda çalışmalarını sürdürüyor. Kadıköy Belediyesi “Sürdürülebilir Enerji ve İklim Adaptasyon Eylem Planları kapsamında Kadıköy’de kişi başına düşen sera gazı salımlarının 2025 yılına kadar azaltılması yönündeki çalışmalarına devam ediyor. Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi’nin çatısına güneş panelleri yerleştirilirken, binanın yıllık enerji tüketiminin yüzde 43’übu panellerle karşılanıyor. Kadıköy’de ayrıca Çevresel İzleme ve Erken Uyarı Sistemi de hayata geçirildi. İklim Uyum Sürecinde Toplumsal Direncin Artırılması Projesi’nin devamı olan bu çalışmayla halk sağlığını ve özellikle kırılgan nüfusu olumsuz etkileyen hava kirliliği, sıcak hava dalgası ve ısı adası etkisi gibi acil durumların tespiti ve erken uyarı için “Kadıköy Belediyesi Çevresel İzleme ve Erken Uyarı Sistemi”ne veri aktarımı yapılıyor. İlçede kurulan 10 adet hava kalitesi, sıcaklık ve nem ölçüm cihazından sürekli olarak veri aktarımı sağlanıyor.
Acıbadem, Göztepe, Fenerbahçe ve Moda’da hayata geçirilen Kadıköy Bostanları Projesi ile Kadıköylüler sağlıklı üretime teşvik ediliyor. Kadıköy’de atık oluşumunu en aza indirilmesini hedefleyen ve bir bilinçlendirme hareketi olan Atıksız Yaşam Hareketi, çevresel problemleri azaltmak ve doğal hayatın sürdürülebilirliğini sağlamak için başlatılan bir proje. Özellikle yeşil alan yaratmakta zorlanılan mahallelerde uygulanmak üzere Yeşil Koridor Projesi’ni hayata geçirildi. Hasanpaşa Fulya Sokak’ta ilk örneği yapılan proje ile ısı adası etkisinin yoğun olduğu alanlarda yeşil dönüşüm hedefleniyor.
Kadıköy Belediyesi son olarak, Evlendirme Dairesi, Fenerbahçe Khalkedon, Moda İdea, Alan Kadıköy ve Caddebostan Kültür Merkezi'nde toplam beş noktaya elektrikli araçlar için şarj istasyonları kurdu. Bu noktaların yakın zamanda 20’ye çıkarılması planlanıyor.