Levent Gök Roboski'yi anlattı

Kadıköy’de "Uludere'nin Gözyaşları: Roboski" kitabını imzaladığı söyleşide konuşan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök “Roboski’de ölen çocukların en önemli özellikleri yoksul ailelerin çocukları olmaları ve çok zor şartlarda cüzi bir para kazanmak için hayatlarını ortaya koymalarıydı” dedi

28 Ocak 2023 - 18:33

TBMM'de kurulan Uludere Araştırma Komisyonu'nda görev yapan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, 2011’de uçaklar ile yapılan bombardımanda çoğu çocuk 34 kişinin yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan katliama dair elde ettiği bulguları kitaplaştırdı. İmge Yayınevi etiketiyle çıkan "Uludere'nin Gözyaşları Roboski" adlı kitap Gök’ün TBMM’de kurulan komisyonun üyesi olduğu süreçte elde ettiği bilgi ve belgelere dayanıyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ön sözünü kaleme aldığı kitabın söyleşisi Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapıldı. 28 Ocak Cumartesi günü gerçekleşen söyleşiye CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay, Sağlık ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, CHP İstanbul Milletvekilleri Akif Hamzaçebi, Gürsel Tekin, Sibel Özdemir, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, HDP İstanbul Eşbaşkanı Ferhat Encü, katliamda yakınlarını kaybeden aileler, sanatçı Kadir İnanır ve Kadıköylüler katıldı.

“HER VEBALİN BİR BEDELİ VARDIR”

Levent Gök’ten önce konuşan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay “Bir dramın, bir facianın Türkiye kamuoyuna mal olmasında, gerçeklerin perde arkasının paylaşılmasında, Encü ailesi başta olmak üzere bu faciada yakınları yaşamını yitiren ailelerin yüreklerinin soğutulmasında arkadaşım Levent Gök’ün insanüstü çabası olduğunu biliyorum.” dedi.Gök’ün çabasıyla bölge halkının ve Türkiye’nin takdirini kazandığını söyleyen Altay “Bu kitap bir öykü değil, kimsenin yaşanmasını istemeyeceği ve kabul edilebilir hiçbir yanının olmadığı bir olayın bütün ayrıntılarıyla ele alınmış bir halidir. Aslında bir trajedinin belgesidir. Buradan çıkarılacak dersler olduğu gibi ödevler de var. Sayın Genel Başkanımızın helalleşme vurgusunun altında yatan başlıklardan biri de Roboski faciasıdır. Bu facia ‘yanlış’ diyerek geçiştirilemez. En iyimser yaklaşmaya çalışsak bile büyük bir sorumsuzluk vardır. Ve bu konuda dahli olan herkesin makamı görevi ne olursa olsun hesap vermesi gerekir. Burada bir vebal vardır ve her vebalin de bedeli vardır. Ve bu bedelin ödeneceğini Cumhuriyet Halk Partisi adına beyan ve taahhüt ediyorum. Bunu yapmak zorundayız.” dedi.

Yaşanan facianın bir telafisi olmadığını ifade eden Altay, “Bu tablo bir kuru özürle ya da milyonlarca para verilerek telafi edilemez ama bir daha yaşanmasına engel olunur, devlette görev yapan herkesin daha dikkatli ve daha sorumlu bir tutum almasını sağlar” ifadelerini kullandı.

“ÖLENLER ÇOCUKTU”

Altay’ın ardından söyleşisine başlayan Levent Gök, sözlerine bir devletin demokratik olmasının yönetenlerin hesap vermesine bağlı olduğunu söyleyerek başladı. Roboski katliamında hayatını kaybedenlerin aileleriyle 4 Şubat 2012 tarihinde tanıştığını anlatan Gök, şöyle devam etti: “TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nda görev yaptığım 28 Aralık 2011 tarihinde meydana gelen bu olay üzerine partimizin ve diğer muhalefet partilerinin verdiği önergenin kabul edilmesiyle Uludere Alt Komisyonu kuruldu ve partim de beni bu komisyonda görevlendirdi. 29 Aralık’ta hepimiz bir takım haberler duymaya başladık. Şırnak’ın Uludere ilçesinde bir şeyler olmuştu. Bazı insanlar ölmüştü. Ve bu insanlar hava saldırısı sonucu ölmüştü. Toplumda birkaç gün kimse bir değerlendirmede bulunamadı. Haberlerin düştüğü televizyonlar ve gazeteler yazı işleri müdürleri tarafından uyarıldı. Hepimiz bir şeyler olduğunu biliyorduk ama ne olduğunu bilmiyorduk. İktidar elindeki medya gücüyle ambargo koyarak ölenlerin kim olduğunu, olayın nasıl olduğunu sakladı. Bu algı o kadar güçlü oldu ki, 11 yıl geçmesine rağmen ülkemizin bazı kesimlerince daha niteliğinin ne olduğu konusunda tartışmalar yaşandığına tanık oluyorum. 40 gün sonra olayla ilgili bölgeye gittiğimizde anneler beni bir odaya aldılar ve ‘Çocuklarımızın bedenlerini biz dağdan topladık. Lütfen bu işin peşini bırakmayın size güveniyoruz.’ dediler. Bu kitabın hikâyesi o gün başladı.”

Roboski’de kendisini en çok sarsan şeyin hayatını kaybedenlerin neredeyse tamamının çocuk olması gerçeği olduğunu ifade eden Gök, şunları söyledi, “Ölenler çocuklardı. 6 tanesi 13 yaşında. 5 tanesi 15 yaşında, 4 tanesi 16 yaşında. Çocukların her birinin hikâyesi olduğunu anlatan Gök, “En önemli özellikleri yoksul ailelerin çocukları olmaları ve çok zor şartlarda cüzi bir para kazanmak için hayatlarını ortaya koymalarıydı." dedi.

“NEYİN NE OLDUĞUNU BİLİYORLARDI”

İnsan Hakları Komisyonu'na bilgilerin gelmesinde sorun yaşanması, eksik bilgiler gelmesi nedeniyle katliamı kendisinin araştırmaya başladığını kaydeden Gök “İşin içine girdikçe alttan yukarıya devletin tüm üst kademesini ilgilendiren bir pozisyona ulaştım. İşin içinde MİT var, Genel Kurmay, Milli Güvenlik Kurulu, Recep Tayyip Erdoğan var. Her birinin ortak sorumluluğuyla alınan bir kararla yapılmış bir hava harekatından bahsediyoruz.” ifadelerini kullandı. Hava saldırısı kararının devletin en üst düzey güvenlik kademesinin ortak sorumluluğunda alınan bir karar olduğunu belirten Levent Gök olaydan üç yıl sonra zamanının Milli Güvenlik Kurulu üyesi ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in ‘Devlet neyin ne olduğunu biliyordu. O zaman yalanlamak zorunda kaldık’ sözlerini hatırlatarak “Neyin ne olduğu bilenen konu öldürülen kişilerin kaçakçı olduğuydu.” dedi.

Hava saldırısına ailelerin de tanık olduğunu anlatan Gök şunları  söyledi: “Aileler gökyüzünün karanlıktaki aydınlığında, gökten bir takım şeylerin düştüğünü gördüler. Anlam veremediler. O anda gökten düşenlerin bir müddet önce öperek, koklayarak kaçağa gönderdikleri çocuklarının bedenleri olduğunu o anda bilmiyordu. Son bomba atılmadan bir dakika önce köy muhtarı askerleri arayıp “Komutanım bunlar bizim” dediği zaman iş işten geçmişti. Çocukları kimse kurtarmaya gitmedi. Devlet acil yardım ekiplerini göndermedi. Aileler dağa tırmanıp gece karanlığında çocuklarının parçalanmış, yanmış bedenlerini, katırların bedenlerinden ayırarak getirmeye çalıştılar. Bir tek, ambulans, helikopter gitmedi. Diğer kurtulanlar bazı çocukların ayazda donarak öldüğünü söylüyor.”

Devletin ailelere verdiği "Bu olay karanlıkta kalmayacak" sözünü tutmadığını söyleyen Gök, “Buradan 1.700 km uzaklıktaki Roboski’de kardeşlerimiz bizi izliyor ve devletin medya gücüyle olayı unutturma çabalarına rağmen unutmayan, unutturmayan abilerin, ablaların olduğunu biliyor. Şimdi onlara elimizi uzatma zamanı” dedi.

KİTABIN GELİRİ ROBOSKİ ANNELERİNE

Kitabın gelirinin Roboski’deki aileler için kullanılacağını ifade eden Gök, “Ailelerle bir karar vereceğiz. Köyde belki bir anıt mezar, ya da geride kalan çocuklar için bir kütüphane ya da onların uygun görecekleri bir şey yapacağız. Bu çocuklarımızı unutturmayacağız.” dedi.

Sorumluların belli olduğunun altını bir kez daha çizen, kitapta anlatılan her konunun belgeli olduğunu ifade eden Gök “Roboski’de 11 yıldır yas devam ediyor. Bu kitap gözyaşlarının hikâyesidir” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

“ARTIK YETER”

Levent Gök’ün konuşmasının ardından konusan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı da şunları söyledi.”48 yaşındayım çok acı dinledim, bu acıların yaşandığı topraklardan geliyorum. Artık tek bir şey istiyorum, ne analar ağlasın ne de biz bu acıları kitaplaştıralım. Artık yeter. Sayın vekilime çok teşekkür ediyorum. 4 ay sonra seçim var. Umarım bunların hepsi kitaplarda okuduğumuz kötü anı olarak kalır. Bir daha bu tür acıları yaşamayız, yaşatacak her şeyi de kapatırız.”

Söyleşinin ardından Levent Gök Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınları Kitabevi’nde kitabını imzaladı

“İNSANLIK DRAMI VAR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kaleme aldığı önsözde şunları yazdı: Hukukun üstünlüğüne inanıyoruz, adalet kavramının ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Ankara Milletvekilimiz Levent Gök, bu olayı bir uzman gibi, iğneyle kuyu kazar gibi araştırdı, bütün ayrıntılarıyla değerlendirdi. Olay kapatılmak isteniyor ama bu arkadaşımız ‘hayır, bu olayı kapatamazsınız, burada insanlık dramı var.’ diyor. Hafızamızı tazeleyen, tarihe not düşen, büyük bir acıyı unutturmayan bu kitabından dolayı Levent Gök’ü kutlarım.”

 


ARŞİV