Lozan Barış Antlaşması'nın 101. yılı Heybeliada’da İnönü Vakfı tarafından düzenlenen bir etkinlikle kutlandı. Heybeliada İnönü Müzeevi’nde gerçekleşen etkinliğe CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP parti yöneticileri, İsmet İnönü'nün kızı ve İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, Adalar Belediye Başkanı Ali Ercan Akpolat, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Etkinlikte konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İnönü ailesinin kökleriyle Cumhuriyet’in köklerinin birbirine girdiğini belirterek “Ben Pembe Köşk’te zaman zaman misafirleri oluyorum. Gülsü Hanım’ın davetiyle, Özden Hanım’ın masasında, İsmet Paşa’nın masasında oturuyoruz. Herhalde bir Cumhuriyet Halk Partili için yaşanabilecek en kıymetli dakikaları, saatleri hep birlikte yaşıyoruz. Partiden konuşuyoruz, partinin bugününden, tarihinden konuşuyoruz. Bugününü konuşuyoruz, yarınlarını konuşuyoruz” dedi.
SEMBOL BAŞKANLAR
“Bugün bana burada iki belediye başkanım eşlik ediyor. Kadıköy Belediye Başkanı ve Üsküdar Belediye Başkanı” diyen Özel konuşmasına şöyle devam etti. “ Kadıköy Belediye Başkanı gençlik kollarından beri yetişmiş, kalbi hepimiz gibi Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi sevgisi ile atan genç bir Cumhuriyet Halk Partili. Sinem Dedetaş da Üsküdar Belediye Başkanımız. O da partideki siyasette değişim ve dönüşüm iradesinin Türkiye’nin değişim iradesini yansıttığının en önemli göstergesi.” İki belediye başkanının da kadın ve gençlerin görevlendirildiğinde nasıl büyük başarılar elde ettiklerinin sembolü olduğunu ifade eden Özel, iki belediye başkanının yurdun çeşitli bölgelerinde göreve gelen genç ve kadın yöneticileri de temsil ettiklerini ifade etti.
“SİYASETÇİNİN NASIL OLMASI GEREKTİĞİNİ GÖSTEREN İNSANDIR”
İsmet İnönü'nün Lozan görüşmelerindeki kararlı duruşunu anımsatan Özel sözlerini şöyle sürdürdü: “İsmet Paşa’nın Lozan’daki müzakerelere giderken yanında götürdüğü yazı takımını gördüm. O yazı takımını ilk gidişinde serer ama çok uzun sürmeden toplar. Çünkü karşısındakiler Türkiye’nin egemenlik haklarını tanımaz, Türkiye’yi bir savaşın galibi değil de sanki bitmemiş, devam eden bir savaşın ateşkesindeymiş gibi davranmaya çalışırlar. İsmet Paşa bunu gördüğünde şöyle bir yaklaşım sergiler. Der ki, ‘Ben bir bağımsızlık savaşı vermiş ve kazanmış bir milletin temsilcisiyim. Ben buraya Mondros’tan değil, Mudanya’dan geliyorum beyler’ der, masadan kalkar. 4 Şubat 1923’te Lozan’ı terk eder ama daha sonra 23 Nisan’da tekrar o masaya oturur. 92 gün o masada sabırla müzakere eder. Bazen sertleşir, bazen yumuşar ama savaş meydanlarında canını ortaya koyan, sonrasında en büyük mücadeleleri veren İsmet Paşa gerektiğinde düşmanlarıyla bile masaya oturup müzakere etmenin, kazanımlar elde etmenin, temsil ettiği toplumu, temsil ettiği ülkenin hakkını, çıkarını savunmanın, gerekirse savaşarak, gerekirse ölümü göze alarak, gerekirse oturup müzakere ederek ve en sonunda sonuç alarak o masadan kalkmayı bilmiştir. Bizlere de hem kahraman bir askerin hem yetkin ve etkin bir diplomasi üstadının nasıl olması gerektiğini, bir siyasetçinin sadece konuşmak, sadece kavga etmek ya da sadece müzakere etmek değil; hepsini dozunda yapmanın ne demek olduğunu gösteren bir insandır.”
"Genç arkadaşlarım bir devlet adamı nasıl olur diye bakacaksa lütfen İsmet Paşa’ya ve İnönü ailesine baksınlar." diyen Özel , Cumhuriyet’i savunmanın sadece vergi vermek, sadece askere gitmek, Atatürk’ün adını duyunca alkışlamaktan ibaret olmadığını hatırlatarak “Cumhuriyet’in bütün kurucu kadrolarının ne yaptığını niçin yaptığını, o günün şartlarında neler olduğunu çok iyi anlamayı ve anlatmayı gerektirir.”dedi.
İsmet İnönü’nün kendileri için rehber olduğunu belirten Özel konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Bugün burada bulunmak ve olmak çok büyük onur, gurur. CHP Genel Başkanı sıfatıyla İsmet İnönü gibi birinin oturduğu bir koltukta, üstlendiği bir görevi üstleniyor olmak, yine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bir partinin, İsmet Paşa’nın ikinci genel başkan olduğu partinin son genel başkanı, şu andaki genel başkanı olmak benim için çok büyük bir onur. Partimizin bütün üyeleri adına, bütün milletvekillerimiz, bütün Parti Meclisi üyelerimiz, burada olamayan, yüreği burada atan tüm CHP’liler adına İsmet Paşa’nın aziz hatırasının önünde saygı ile eğiliyorum. İnönü ailesinin önünde saygı ile eğiliyorum.”