Soma faciasında yaşamını yitiren madencileri anmak ve dünyalarını daha iyi tanımak için madencilerin hayatını anlatan film ve belgeseller ücretsiz olarak gösteriliyor.
Soma faciasında yaşamını yitiren madencileri anmak ve dünyalarını daha iyi tanımak için Koşuyolu Mahalle Evi’nde düzenlenen programda, madencilerin hayatını anlatan film ve belgeseller ücretsiz olarak gösteriliyor.
Gökçe UYGUN
Kadıköy’de Koşuyolu Mahalle Evi Nükhet Eren Yaratıcı Yazarlık Atölyesi, iyileşmesi uzun sürecek ve hiç unutulmayacak Soma faciasında yaşamını yitiren madencileri anmak ve madencilerin dünyasını biraz daha tanımak için ücretsiz olarak film ve belgeseller gösteriyor. Kadıköylü yazar Nükhet Eren, “Atölyemizin etkinlikleri devam ediyor. 3-4 Mayıs hafta sonu atölye olarak Zonguldak’ta ilk işçi romanını yazan ve maalesef halen hiçbir kitabının basımı yapılmayan Mahmut Yesari’nin yaşam belgeseli sunumunu yapmıştık. Biz ekip olarak işçi emekçi kenti Zonguldak’tan döndükten 9 gün sonra maalesef Soma’daki bu çok acı olay yaşandı. Bu sebeple bizler de bir şey yapmak istedik ve bu gösterim programını hazırladık” dedi.
İNSANLIK TARİHİNE İRONİK BİR YAKLAŞIM
Gösterimler dizisi, 24 Mayıs Cumartesi günü Germinal filmiyle başladı. Emile Zola’nın aynı isimli çarpıcı romanından uyarlanan film, kitapta olduğu gibi 1884 yılında Fransa’nın Voreux madenlerinde yaşanan dramı, tüm çarpıcılığı ve safi gerçekliğiyle beyaz perdeye yansıtıyor. 1993 Fransa yapımı olan ve gelmiş geçmiş en gerçekçi maden filmlerinden biri olarak kabul edilen Germinal, yönetmen Claude Berri’nin imzasını taşıyor. Etkinlikler kapsamında 31 Mayıs Cumartesi günü saat 20.00’da “16 Ton” adlı belgesel gösterilecek. “Vicdan ve serbest piyasaya dar bir film” olarak tanımlanan belgesel, “Savaş şarkılarında bile hep zaferden söz edilir ama madencinin şarkısı hep ağıttır” teması üzerinde ilerliyor. Yönetmen Ümit Kıvanç, belgesele ad olarak da Amerikalı madencilerin hikayesini anlatan Merle Travis'in ünlü “Sixteen Tons” (16 Ton) adlı şarkısını seçmiş. “Bugünkü yanlış hayatımızı neleri nerelerden nasıl çıkararak inşa ettiğimizi anlatıyor” diyen Kıvanç, “Gele gele vardığımız serbest piyasa ve özgürlük çağı yoksa bütünüyle halkla ilişkiler faaliyeti ürünü mü? Madencilerin sefaletini anlatırken gözde bir hit parçası oluveren ‘16 Ton’, yoksa sadece bir şarkı mı?” sorularını soruyor.
7 Haziran Cumartesi akşamı gösterilecek film ise “Vadim O Kadar Yeşildi Ki” olacak. Britanya-Galler bölgesinde maden ocağında çalışarak geçimini sağlayan Morgan ailesinin yaşantısının, ailenin en küçük bireyi Huw tarafından anlatıldığı film, 1941 yılında yönetmen John Ford tarafından çekilmiş. 5 Oscar’lı filmin orijinal metni, 1939 yılında, Richard Llewellyn’ın aynı adla yazdığı romana dayanıyor.
MADENCİYİ EN ÇOK ÜZEN CÜMLE…
Etkinlik dizisinin som gösterimi ise 14 Haziran Cumartesi günü saat 20.00’da yapılacak. Bu kez de “İnci Dişli Kardeşim” filmi izlenecek. Gül Büyükbeşe’nin yönettiği belgesel, Zonguldak maden işçisini ve çalışma koşullarını anlatıyor. Büyükbeşe, “Zonguldak’ta madencilik erkekler için neredeyse kaderdir. Bu topraklarda, babası madenci olan işçinin oğlu da, muhtemelen madenci olacaktır. Burada babalar, oğullar ve işçiler, başlangıcı 19. yy’ın ilk çeyreğine kadar uzanan bir büyük öykünün kahramanıdır. Yaşanan; tehlikeli, acımasız, sert bir öyküdür. Çünkü yerin yedi kat dibinde ekmeğini kazanmaya çalışan bu adamlar, kolaylıkla kaza kurbanı olabilir, ölebilirler. Madenciler ölümle yüz yüze yaşar; çalışır. Kaza geçirir; iyileşir ve çalışır. İşten atılır; başka bir madende iş bulur, çalışır. Madenci kimi kez de ölür. Arkasından “güzel öldü!” diyenler çıkar. Maden işçisini en çok yaralayan işte bu cümle olur” diyor.