Metin Göktepe ödülleri Kadıköy’de sahiplerini buldu

Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri, Göktepe’nin doğum günü olan 10 Nisan’da düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Tutuklu bulunan gazeteci Ahmet Şık, cezaevinden gönderdiği mesajda, “Gazetecileri işten atmakla, hapsetmekle ya da sevgili Metin Göktepe gibi gazetecilik yaparken katletmekle gerçeklerin üzeri örtülemez” dedi

11 Nisan 2017 - 12:18

Bu yıl 20.si düzenlenen Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri verildi. 10 Nisan Pazartesi günü Barış Manço Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ile birçok gazeteci, yazar, aydın, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Ödül töreni başlamadan önce Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe, hastalığından dolayı törene gelemediği için hazırlanan bir videoyla salondakilere seslendi. Göktepe, “Teşekkür ediyorum herkese. Ben de oradayım. Sizin yanınızdayım, Metin’in yanındayım. Metin benim canımın içindedir. Metin’in arkadaşlarına ve gazetecilere teşekkür ederim bizi hiç yalnız bırakmadılar.”

Fadime Göktepe’nin konuşmasının ardından ödül törenine geçildi. Cezaevinde tutuklu bulunan Ahmet Şık Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan “15 Temmuz’un şifreleri” başlıklı yazı dizisiyle jüri özel ödülüne layık görüldü. Ahmet Şık’a verilen ödül öncesi, üzerinde Şık’ın fotoğrafı ve “Hakikate özgürlük” yazılı tişört giyen gazeteciler hep birlikte sahneye çıktı.

“GERÇEKLERİN ÜZERİ ÖRTÜLEMEZ”

Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Şık adına ödülü gazeteci Elif Ilgaz’a takdim etti. Kısa bir konuşma yapan Aykurt Nuhoğlu, “Çocuklarımızın ölmediği bir dünya yaratabiliriz. Bu dünyayı yaratmak için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Ahmet Şık adına ödülü alan Elif Ilgaz da, Şık’ın cezaevinden gönderdiği mesajı okudu. Mesajda şu ifadelere yer verildi: “Diktatör özentilerine ve onun tapınıcılarına, baskı ve istibdat ile her şeyi kontrol edebileceklerine ve hakikati istedikleri gibi eğip bükebileceklerini düşünenlere kaçınılmaz olanı söylemek çocuklarımızın geleceği adına boynumuzun borcudur. Gerçekleri gizleyemezsiniz. Gazetecileri işten atmakla, hapsetmekle ya da sevgili Metin Göktepe gibi gazetecilik yaparken katletmekle gerçeklerin üzeri örtülemez. Er veya geç içimizden biri onu açığa çıkaracaktır. İyi gazetecilik yapmanın ön koşulunun hakikatin izinde ısrarla yürümek olduğunu biz biliyoruz. Ama iyi gazetecilik yapabilmemiz hakikati bilme, anlama, anlatma duygusuna olan bağlılığımızdan kaynaklanmıyor sadece; dostluğu ve dayanışmayı da iyi bilmemizden kaynaklanıyor. Sadece iyi gazetecilik yapmaya çabaladığım için tutuklandım ve bu zor zamanlarda bana yalnız olmadığımı hissettirmek için çabalayan dostlarımın varlığından güç alıyorum. Sağolun. Tüm gazeteci dostlara selamlar ve iyi ki doğdun Metin.”

“HRANT’SIZ 10 YIL”

Diğer jüri ödülü ise Cumhuriyet Gazetesi’nden Canan Coşkun ve Bianet’ten Elif Akgül’ün birlikte hazırladığı Hrant Dink cinayeti davasının 10. yılını anlatan “Hrant’sız 10 Yıl” başlıklı dosya haberlerine layık görüldü. Coşkun ve Akgül’e ödülleri Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu tarafından verildi.

Ödülü alan Canan Coşkun, “Bu ödül bizim için çok anlamlı. Ödüle layık görüldüğümüz için çok teşekkür ediyoruz. Şunu biliyoruz ki Metin Göktepe öldürülmeseydi belki de Ahmet Şık’la aynı koğuşta olacaktı. Hakikatin peşinde olan gazetecilere reva görülen ya cezaevi ya da ölüm. Bu ödülü hakikatin peşinde koştukları için cezaevinde olan tüm meslektaşlarımız için alıyoruz” şeklinde konuştu.

Elif Akgül de “Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki gazeteciler başka gazeteciler üzerinden ifade verip bundan kariyer sağlıyor. Hrant da böyle hedef gösterildi, böyle öldürüldü. Onun faillerine yol gösterenler arasında gazeteciler de vardı. Metin Göktepe mücadelesi bana her zaman gazeteci dayanışmasının ne anlama geldiğini hatırlatan bir mücadeleydi. Ödülü bu mücadeleyi yürüten ve bu zamana kadar getiren, ruhunu yaşatan insanlara ve Hrant’ın arkadaşlarına adıyorum” dedi.

Jüri Özel Ödülü’nün sonuncusunu Diyarbakır’da düzenlenen Nevroz kutlamaları başlamadan önce, üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un polis tarafından öldürüldüğü anı çektiği fotoğrafla belgeleyen dihaber muhabiri Abdurrahman Gök kazandı.

Gök, “Tutsak bulunan gazeteci arkadaşlarımın ve yoldaşlarımın gözü arkada kalmasın. Burada yoldaşları onlar için de hakikatin izindedir. Bedeli ne olursa olsun Metin Göktepe ve Ape Musa nasıl sakınmadıysa biz de sakınmayacağız” diye konuştu.

FOTOĞRAF ÖDÜLÜ TAMER ARDA ERŞİN’E

Fotoğraf ödülü ise “Hayır gitmiyoruz” isimli fotoğrafıyla Tamer Arda Erşin’ e verildi. Erşin’e ödülü DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren tarafından verildi. Erşin, “Evrensel çalışanlarına teşekkür ediyorum. Bu ödül sadece benim değil tüm Evrensel gazetesi çalışanlarınındır” dedi.

“GAZETECİLERE MUAMELE DEĞİŞMEDİ”

Bu yılki yazılı haber ödülünü “Raydoaktif skandal!” başlığı haberiyle Evrensel Gazetesi muhabiri Cansu Pişkin kazandı. Pişkin’e ödülünü Meryem Göktepe ve Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç takdim etti.

“Metin Göktepe’nin cezaevinde öldürülen iki tutuklunun cenazesini izlerken gözaltına alındığını polislerce dövülerek öldürüldüğünü söyleyen Pişkin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İktidarlar değişti, yıllar geçti ama devletin gerçeği eşeleyen gazetecilere özel muamelesi hiç değişmedi. Kanun Hükmünde Kararnamelerle kapatılan gazeteler, ajanslar, televizyon kanalları ve hapishanelerde mesleki faaliyetlerinden dolayı tutulan gazeteci arkadaşlarımız bu muamelenin sadece şeklen değiştiğini, esasen farkı olmadığını gösteriyor.”

“ONUR DUYUYORUZ”

Görüntülü haber dalındaki ödülü ise 28 Kasım 2016’da BBC Türkçe’nin internet sitesinde yayımlanan, “Gözaltında işkence iddiaları: Tanıklar anlatıyor” başlıklı haberleriyle BBC Türkçe Muhabiri Selin Girit ve kameraman Göktay Koraltan kazandı. Girit ve Koraltan’a ödüllerini Evrensel Gazetesi yazarlarından Ceren Sözeri verdi.

Selin Girit, “Metin Göktepe’nin adını taşıyan bu ödülü aldığımız için çok mutluyuz, herkese çok teşekkür ediyoruz. Bizim adımız yazıyor olsa da bu haber bir ekip çalışmasıydı. Korktuğumuz, çekindiğimiz zamanlar oldu. Ama birbirimizi ikna ettik. Bizim başımıza bir şey gelmedi ama başlarına bir şey gelenlerin haberini yaptık, bundan onur duyuyoruz” diye konuştu.

Yerel gazetecilik ödülünü de İzmir Life Dergisi’nin 2016 Mayıs sayısında yayımlanan “Mülteci Olmak: Bu kez onlar anlatıyor” başlıklı haberiyle Deniz Çapa kazandı. Çapa’ya ödülünü Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş verdi.

Ödülü almaktan onur duyduğunu söyleyen Çapa, “Metin Göktepe öldürüldüğünde üniversitede okuyordum. Gazetecilik mesleğine başlamamda Metin Göktepe’nin öldürülmesi beni çok etkilemişti. Çok mutluyum, herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Ödüllerin verilmesinin ardından ödül kazanan gazeteciler sahneye çıkarak fotoğraf çektirdi. Göktepe’nin doğum günü pastası kesildi. Tören, Hüsnü Arakan’ın seslendirdiği şarkılardan sonra sona erdi.


ARŞİV