Gazeteci Metin Göktepe, 8 Ocak 1996 tarihinde Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen iki tutuklunun cenazelerini Evrensel Gazetesi muhabiri olarak takip ederken toplu halde gözaltına alınan bin kişi arasındaydı. Gözaltındayken öldürülen Göktepe’nin her yıl doğum günü olan 10 Nisan'da verilen “Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri” 28. kez Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde sahiplerini buldu. Ödülleri belirleyen jüri koltuğunda Ayça Söylemez, Bahadır Özgür, Demet Bilge Erkasap, Ender Öndeş, Fatih Polat, Mehveş Evin, Nazım Alpman ve Sibel Oral yer aldı.
Ödül törenine; Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe, ablası Meryem Göktepe ve ailesinin yanı sıra Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Arslan, DİSK Basın İş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası temsilcileri, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Ergin, Cumartesi Anneleri, Evrensel Gazetesi çalışanları ve çok sayıda gazeteci katıldı. Törenin sunuculuğunu gazeteci-yazar Nazım Alpman üstlendi.
“TUTUKLU ARKADAŞLARIMIZI GERİ ALACAĞIZ”
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal ödül töreninde yaptığı konuşmada, gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel’in evlerine yapılan baskınla gözaltına alınmasına tepki göstererek “İstanbul Savcılığı’nın verdiği mesajı almıyoruz, almayacağız. Gazetecilik yapmaya, gözaltı ve tutuklamalara rağmen devam edeceğiz. Tutuklu yirmiden fazla gazeteci arkadaşımızı da geri alacağız.” dedi.
METİN GÖKTEPE'NİN MİRASI
DW Türkçe muhabiri Hozan Adar, “Türkiye’nin elektriksiz köyü” başlıklı haberiyle Jüri Özel Ödülü’nün sahibi oldu. Haberde, Diyarbakır Lice’deki Saydamlı Köyü’nün Kilimli mezrasında yaşayan yurttaşların yıllardır süren elektrik talebi anlatılıyor. Adar’a ödülünü gazeteci Süleyman Sarılar verdi. Adar, “Bu sadece bir gazetecilik ödülü değil. Bu bir hakikatin, uzun süredir duyulmayan bir sesin görünmeyen bir hayatın fark edilmesi demek. Türkiye’nin elektriksiz köyü haberinin, bu ödüle layık görülmesi benim için büyük bir onur ama aynı zamanda içimde ağır bir yük. Çünkü bu haberin merkezinde yer alan Kilimli mezrasında insanlar hala karanlıkta, teknolojinin, ışığın hatta umudun bile uğramadığı bir yerde yaşıyorlar. Haber sadece bir köyü anlatmıyor. Bir unutuluşu, terk edilişi, yalnızlığı anlatıyor ve aslında hepimize şunu anlatıyor: Biz unutsak da hayat orada bu karanlıkta devam ediyor. Biz gazeteciler suskunlukları bozmak, unutulanı hatırlatmak için varız. Metin Göktepe'nin de mirası tam olarak budur.” şeklinde konuştu.
Yeşil Gazete’de yayımlanan “Çaycuma’nın ünlü mandaları da, tescilli ürünü manda yoğurdu da yok oluyor” başlıklı haberiyle Yerel Gazetecilik Ödülü’nü kazanan Burak Altınok, ödülünü gazeteci Atilla Özsever'in elinden aldı. Altınok, “Kariyerimin bu kadar başında beni anlamlı ödüle layık gördüğünüz için çok teşekkür ederim” dedi.
“KADIN GAZETECİLERE ARMAĞAN”
Fotoğraf Ödülü’nü, 12 Şubat 2025 tarihli fotoğrafıyla Medine Mamedoğlu kazandı. Mamedoğlu, 11 Şubat’ta Abdullah Zeydan’a verilen 3 yıl 9 ay hapis cezasının ardından Van halkının eksi 10 derecede kayyıma karşı belediye binası önünde sabaha kadar süren nöbetini fotoğraflamıştı. Ödülünü jüri üyesi Mehveş Evin’den alan Mamedoğlu, “Ben bu fotoğrafı çektikten üç gün sonra belediyede çalışmayı yürüten tüm gazeteci arkadaşlarımızla sabahın 4’ünde gözaltına alındık. Biz bu zorluklara rağmen alanda olmaya devam edeceğiz, hakikat mücadelesine devam edeceğiz. Bu ödülü hakikat mücadelesinde büyük bedeller ödeyen bu yolda yaşamını yitiren, katledilen bütün gazeteci arkadaşlarıma armağan ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Sertaç Kayar ise 25 Kasım 2024’te Diyarbakır’da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde çektiği “Karanlığı aydınlatan Beyaz Tülbentliler” isimli fotoğrafla Jüri Özel Ödülü’nün sahibi oldu. Ödülünü Meryem Göktepe’nin elinden alan Kayar, “Ödülümü katledilen bütün kadınlara ve Cumartesi Anneleri’ne atfediyorum.” dedi.
“GERÇEĞİ AYDINLATMAK İÇİN BURADAYIZ”
Görüntülü haber ödülüne ise Vedat Yalvaç ve Cüneyt Işık, Halk TV’de yayınlanan “Konuşulmayan yoksulluk” dosya haberleriyle layık görüldü. Yalvaç ve Işık ödülünü gazeteci Bahadır Özgür’ün elinden aldı.
Vedat Yalvaç “Gazetecilik mezunu değilim, uluslararası ilişkiler mezunuyum. Gazeteciliğe Evrensel’de başladım, ilk haberim Dilovası’nda anne sütünü zehirleyen fabrikalarla ilgiliydi. Aslında ben Metin Göktepe’nin öğrencisi sayılırım. Gittiğim her yerde de Metin Göktepe’nin gazeteciliğini yapmaya çalıştım.” şeklinde konuştu. Cüneyt Işık, “Bizler gerçeği aydınlatmak için buradayız. Doğru bildiğimizden hiç şaşmadan görülmeyeni gösterip susturulanları dile getireceğiz. Bu ödül Taksim’in seçkisini gösteriyor; yukarıda eğlence hayatı aşağıda ise maalesef ki insanların yaşam mücadelesini görüyoruz. İstiklal’de vitrine bakanlar ile ekmeğini çöpten çıkaranlar aynı havayı soluyor. Ama şunu bilelim gerçekler saklanmaz. Biz bunu duyurmaya ve göstermeye devam edeceğiz. Bu ödülü tüm tutuklu gazeteciler için alıyorum.” diye konuştu.
“ENGELLİLER, DEPREMZEDELER VE TUTUKLU GAZETECİLER ADINA”
Medyascope’ta yayınlanan “5 insan 5 hikâye: Engelli vatandaşlar nasıl bir Hatay istiyor?” başlıklı haberiyle Burcu Özkaya, Görüntülü Haber kategorisinde Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Ödül, gazeteci İzel Sezer tarafından takdim edildi. Burcu Özkaya, “6 Şubat depremleri çok büyük bir felaketti, ben de bu felaketi yaşayan gazetecilerden biriyim. Orada benim gibi her şeye rağmen gazetecilik yapmaya çalışan bir sürü meslektaşım var. Aradan iki buçuk yıl geçti deprem bölgeleri hala normal bir hayata dönmedi. Bu ödülü en başta hayata tutunmaya çalışan engelliler olmak üzere depremzedeler ve gözaltına alınan, tutuklanan, işini yapmaya çalışan tüm meslektaşlarım adına alıyorum.” şeklinde konuştu.
“ELİF AKGÜL VE YILDIZ TAR İÇİN”
Seda Karabatanoğlu ve Zeynep Yüncüler, P24’te yayımlanan “Kiralık rahimler: Türkiye-Gürcistan-Kuzey Kıbrıs üçgeninde büyüyen taşıyıcı annelik pazarı” başlıklı dosyalarıyla Yazılı Haber kategorisinde Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.
Yüncüler ödülünü Evrensel Gazetesi muhabiri Nisa Sude Demirel’in elinden aldı. Yüncüler, “Bu ödülü, kadın hakları ve LGBTİ+ hakları alanında çok önemli haberlere imza atmış, şubat ayından bu yana gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklu olan Elif Akgül ve Yıldız Tar adına almak istiyoruz. Neredeyse her gün bir gazetecinin gözaltına alındığı ya da tutuklandığı bir dönemde bu ödülü almak, mesleki anlamda da bir moral ve motivasyon oldu.” dedi.
TUTUKLU GENÇLER UNUTULMADI
“Ak Partili belediyede koltuğunu kaybeden soluğu Boğaziçi Üniversitesi’nde alıyor” haber dizisiyle Yazılı Haber kategorisinde bir diğer Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen Mehmet Baran Kılıç ise törene bir mesaj gönderdi. Kılıç ödülünü üniversitelerin bağımsızlığı için mücadele edenlere ve tutuklu gençlere adadı.