Bu yaz mevsim meyvelerinin fiyatı o kadar yükseldi ki birçok kişi kiraz, şeftali hatta yaz sofralarının vazgeçilmezi olan kavunu bile alamadı. Kadıköy’ün tarihi pazarlarında hem pazarcılar hem de vatandaşlar yüksek fiyatlardan şikâyetçi. Artık meyveler kilo ile değil, tane ile satılıyor; evine sadece bir-iki parça alabilenler çoğunlukta. Pazarcılar, halden çıkan ürünün hamaliye, rüsum ve KDV gibi masraflarla neredeyse iki katına çıktığını, kendi masraflarının da satış fiyatlarını artırdığını söylüyor. Vatandaşlar ise artan enflasyon ve alım gücündeki düşüş nedeniyle eskiden kilolarla aldıkları meyveleri bu yaz ancak birkaç tane alabiliyor. Pazardaki bu tablo, hem satıcıların hem de alıcıların günlük yaşamını doğrudan etkiliyor; herkes artan fiyatlarla mücadele ediyor
“25 TL KÂRIM VAR”
Pazarcı Faruk Özyakışır, pazardaki fiyatların çok yüksek olduğunu, bunun nedeninin ise halin kendilerinden hamaliye, rüsum ve KDV gibi çok fazla masraf almasından kaynaklı olduğunu söyledi. Halden aldıkları ürünün fiyatının hal çıkışında iki katına ulaştığını belirten Özyakışır, ayrıca benzin, poşet ve kese kâğıdı gibi ek giderleri olduğunu da vurguladı. Özyakışır, şeftali örneği örneğiyle durumu şöyle anlattı:
“Şeftali iadeli ve iadesiz kasa olarak kazanıyoruz. Normalde şu anda çok pahalı olduğu için halciler uyanıklık yapıyor ve iadesiz kasalara koyuyorlar. İadesiz kasayı 5 TL yaptığında, bana kilosunu 100 TL’den satıyorlar ve ben onu çöpe atıyorum o zaman da para kazanamıyorum. 100 TL’ye aldığımı 150 TL’ye anca satarım ama onun 20 ila 25 TL de masrafı var. Yani 120 ile 125 TL TL’ye mal oluyor, ben de 150 TL’ye satıyorum, 25 TL kârım var.”
İKİ KİŞİ BİR ADET MEYVEYİ PAYLAŞIYOR
Eskiden pazarda meyvelerin kilolarla satıldığını bugün ise halkın tane tane meyve alabildiğini dile getiren Özyakışır, “Bir tane isteyen oluyor, iki kişi yiyecekmiş paramız yok diyorlar. Bu da artık bizi kurtarmıyor çok zor duruma düşürüyor. Bazıları geliyor ve ‘bunlar hep sizin yüzünüzden, siz bu kadar pahalıya satıyorsunuz, pazarcılar çok para kazanıyor’ diyorlar. Bir de bu yaz sıkıntılı geçti, bahar başında don oldu.” şeklinde konuştu.
“SALI PAZARI’NDA LİMON YOK”
Karpuz kavun satan pazarcı Murat Er, satışlarının bu sene çok düşük olduğunu dile getirdi. Er, “Karpuzun kilosu geçen haftalarda tarlada 1 ila 2 TL idi. İstanbul’da marketlerde ve pazarlarda ise kilosu 5 TL. Düşünün bir bardak çay 60 TL, karpuzun kilosu 5 TL. Bunun içinde mazotu, KDV’si, pazar işgaliyesi var. Hepsi içinde 5 TL.” dedi.
Yaz aylarında karpuz ve kavun kış aylarında da limon sattığını belirten Er, “İnsanlar pazarda limonun kilosu 15 ila 20 TL iken bile alamıyorlar. Şu anda limonun kilosu neredeyse 200 TL, Tarihi Salı Pazarı’nda bugün limon yok, satılmıyor. Pazarcılar satamadıkları için limon alıp getirmiyor.” diye konuştu. Er, geçtiğimiz aylarda borçlarından dolayı kamyonunu satmak zorunda kaldığını söyledi.
“KAZANÇ YOK, ZARARINA SATIYORUZ”
Enflasyondan dolayı fiyatların geçen yılla kıyaslandığında büyük bir fark olduğunu kaydeden pazarcı Bedirhan Budan, “Pazarcılar da zor durumda, istediği fiyattan alıp satamıyor. Toplum da haklı, fiyat pahalılığından almaya çekiniyorlar.” dedi. Tezgahında kilosu 150 TL olan inciri ertesi gün pazar olmadığı için geliş fiyatından sattığının altını çizen Budan, “Kazanç da yok kâr da. Mecburen buradayız çünkü mesleğimiz bu. Halde fiyatlar daha yüksek ve halciler bizden daha iyi kazanıyor. Sonra da insanlar bize ‘fiyatlar niye bu kadar pahalı’ diye soruyor, pazarcı da pahalı alıyor. Biz artık kazanç peşinde değiliz, malı bitirmeye çalışıyoruz.” diye konuştu. Ellerinde kalan malları ihtiyacı olanlara vermeye çalıştıklarını söyleyen Budan, “Çok zararına satıyoruz. Şu anda gelen istekler de 250 gram ve yarım kilo, 3 tane nektarin alıyorlar ‘tadına bakayım, yeter’ diyorlar alıp da keyfine bakamıyorlar.” şeklinde konuştu. Budan, “Pazarda gördüğümüz kalabalık kuru kalabalık, akşama doğru artıyor ama yine de kurtarmıyor.” dedi.
HALK NE DİYOR?
Pazara eşiyle birlikte gelen İbrahim Şükrü Selim, “Şimdilik domates ile salatalık aldık. Fiyatlar yüksek alım gücü az. Alışverişimizi çoğunlukla pazardan yapıyoruz, peynir yumurta gibi ürünleri marketlerden alıyoruz. Burada hem ürünler hem taze hem de uygun oluyor. Pembe domates marketten 80 TL, burada 50 TL ila 60 TL arasında. Daha meyve almadık ama çeşit meyve alamıyoruz. Genelde yarım karpuz falan alıyoruz.” diye konuştu.
Son üç yıldır enflasyonla beraber her şeyin fiyatının yükseldiğini ve her yıl katlanarak arttığını söyleyen Ayşe Kurt, emekli maaşının eridiğini belirtti. Kurt, “Bu yaz kiraz, erik, armut ve şeftali almadım, kavun ve karpuz yedim. Tane tane alma konusunda Avrupa’ya döndük ama orası bizden daha ucuz oldu. Avrupa ihtiyacına göre tane ile alıyor, bizse parasızlıktan. Eskiden kiloyla alırdık, şimdi mevsim meyvelerini alamıyoruz. Arkadaşlarımla market ile pazarın fiyat karşılaştırmasını yapıyorum, hangisi ucuzca oraya gidiyorum.” dedi.
Pazar alışverişinin sonunda konuştuğumuz İmre Akar da bu yaz kiraz yiyemeyenlerden. Akar, “Pahalılık aldı başını gidiyor, herkesin bütçesi öyle zorlandı ki istediğini alamıyor. Geçen sene de pahalıydı bu yıl daha da pahalandı. Artık insanlar neyin ucuz neyin pahalı olduğunu da anlamıyor bocalıyor, fiyat algısı kayboldu. Ama pahalı da olsa yarım kilo da olsa 100 gram da olsa alıyorsun çünkü evde çocuk var, yedirmek zorundasın. Ama gerçekten paranın değeri ve kıymeti hiç yok, haftada 500- 600 TL meyveye gidiyor o da üç çeşit bazen iki çeşit olduğu da oluyor. Ama bu hafta hiç meyve almadım.” şeklinde konuştu.
Pazarda tezgahlar sınırlı, market pahalı
Pazar ve market fiyatları arasındaki fark, yaz meyvelerinde çarpıcı bir şekilde göze çarpıyor. Marketlerde kavun 24,90 TL/kg, şeftali 200 TL, armut 150 TL, üzüm 89,90 TL, karpuz 11,90 TL/kg, mürdüm eriği 200 TL ve incir 249,95 TL’ye satılırken, pazarda kavun tane 200 TL, şeftali 150 TL, üzüm 80 TL, karpuz 5 TL/kg ve incir 300 TL’ye alıcı buluyor.
Pazarcılar, özellikle meyve-sebze halindeki yüksek fiyatlar nedeniyle birçok ürünü alamadıklarını belirtiyor. Masrafların fazla olması ve satılamayacak ürünlerin zarara yol açması nedeniyle sadece satabilecekleri ürünleri tercih ediyorlar. Bu durum hem tüketicinin yaz meyvelerine ulaşmasını zorlaştırıyor hem de pazar tezgâhlarında çeşitliliğin azalmasına yol açıyor.