Bu yıl yaklaşık 18 milyon öğrenci yeni eğitim yılına başlayacak. Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da öğretmen atamaları, okul servislerinin güvenliği, kayıtlarını yaptıramayan öğrenciler, okullara kayıtlarda istenen bağışlar gibi pek çok sorun ile karşı karşıya. Ancak bu sene tartışmaların esas nedenini eğitim müfredatında yapılan kapsamlı değişiklik oluşturuyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ocak ayında taslak olarak kamuoyunun görüş ve önerilerine açtıktan sonra Talim Terbiye Kurulu’nun son şeklini verdiği yeni eğitim müfredatı geniş çevrelerde tartışmaya neden oldu.
Sendikalar, veliler, öğrenciler ve uzmanlar yeni eğitim müfredatının bilimsel olmadığı gerekçesiyle geri çekilmesini istiyor. Yeni müfredatta Atatürkçülük ile ilgili konuların çıkarılması, evrim teorisine yer verilmemesi, cihat kavramının öğretilmesi ve yeni ders kitaplarında cinsiyet ayrımına dayalı ifadelerin yer alması nedeniyle eğitimciler ve eğitim sendikalarının yanı sıra veli ve öğrenciler, bilimsel ve laik eğitimden uzaklaşıldığı yönünde endişeliler. MEB’in hazırladığı yeni müfredatın tamamı 2018-2019 eğitim öğretim yılında uygulanacak. Bu yıl 1, 5 ve 9. sınıflarda pilot uygulamaya geçilecek.
“LAİK EĞİTİM YOK EDİLİYOR”
Yeni müfredatla ilgili eğitim sendikaları açıklama yaptı. Eğitim-Sen’in yaptığı yazılı açıklamada söz konusu değişikliklerle beraber Cumhuriyet döneminin getirdiği laik, bilimsel eğitim nüvelerinin yok edilmek istendiği ifade edilerek, şöyle denildi: “Türkiye’de eğitim politikaları kadınlar için fırsat açmamakla birlikte, son yıllarda toplumsal cinsiyet algısı giderek gerici bir anlayışta derinleşmektedir. Aşağılama, cinsel nesneleştirme süreci 11-12 yaşlarından itibaren başlamaktadır. Bu süreci besleyen büyüten en büyük olgu; eğitim sürecindeki müfredatın cinsiyetçi- köleci bir anlayışla hazırlanmış olması, kadına biçilen rolün erkeğin arzularına göre eğitim süreçleri üzerinden hayata geçirilmek istenmesidir.”
“EVRİM TEORİSİ YOK MUTASYON VAR”
Eğitim-İş sendikası ise değişikliğin usulen hatalı olduğu görüşünde. Sendika yaptığı açıklamada değişikliklerin katılımcı bir modele dayanmadığını ifade ederek, Atatürkçülük kavramının ders kitaplarından çıkartıldığını ve biyoloji dersinde ise evrim teorisinin anlatılmayacağını belirtti. Açıklamada, “Canlıları inceleyen bir bilim dalından, Google’da bile arandığında 6.810.000 sonuç çıkan, hakkında 200.000’i aşkın bilimsel makale yayımlanan evrim teorisi çıkartılmıştır. Trajikomik biçimde ise evrim teorisiyle iç içe olmadan düşünülemeyecek mutasyon, doğal seçilim ve adaptasyon kavramlarına dokunulmamıştır. Bu haliyle öğrenciler, anlayamadığı kavramları ezberlemek durumunda kalacaktır ve yaşamı sorgulamaktan çok uzaklaşacaklardır. Biyolojik çeşitlilik konusunda yine evrimsel tarih açıklanmadığı için, sadece ezbere dayalı canlı çeşitliliği verilmektedir. Bu kadar canlı çeşitliliği varken, canlının oluşum tarihini bilmemek, öğrencilerde bilgi bütünlülüğü oluşmaması anlamına gelmektedir” denildi.
“ÖĞRETMENLER DE ETKİLENECEK”
Türkiye’de eğitim müfredatı son yıllarda sürekli köklü değişimler geçiriyor. Bundan en fazla etkilenen kesimler veliler, öğrenciler oluyor. Ancak eğitimciler de en az öğrenci ve veliler kadar bu değişimden olumsuz etkileniyor. “Türkiye de Öğretmenlik Mesleğinin Toplumsal Dönüşümü” konulu bir doktora tezi hazırlayan ve Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü’nde doktora çalışmasına devam eden Ece Cihan Ertem, müfredatın sürekli değişimi özellikle öğretmenlerde adaptasyon sorunlarının ortaya çıkmasına neden olacağı görüşünde. Öğretmenlerin karar alma süreçlerinde yer almadıklarını söyleyen Ertem, “Adaptasyon problemlerinin yanı sıra öğretmenler kendilerini karar mekanizmasının dışında hissediyorlar. Yani yukardan, onların fikri alınmaksızın sürekli bir model geliyor ve bu öznelliklerini kaybetmelerine yol açıyor. Bu değişikliğin asıl etkilerini okul ortamında gözlemlemek ve öğretmenlerle konuşmak gerekiyor” dedi.
İlk kez eğitim politikalarında yapılan değişikliğe kitlesel bir tepkinin de ortaya çıktığını söyleyen Ertem, “Ortaokul ve liselerin İmam Hatip okullarına dönüştürülmesi ve yeni müfredata karşı ciddi bir veli direnişi oluştu; geniş katılımlı laik eğitim kurultayları, mitingler yapılıyor, imza kampanyaları, gösteriler düzenleniyor ve hatta sosyal medyada #laikliksart #böylemufredatolmaz vb. başlıklar oldukça ilgi görüyor. Eskiden müfredatlar bazen öğretmenler tarafından dahi detaylı incelenmeden uygulanırken bugün yeni müfredat kitlelerin gündeminde ve bu oluşan zemini aydınlık yarınlar adına umut verici buluyorum” diye konuştu.
İMZA KAMPANYASI DEVAM EDİYOR
Son olarak yeni müfredatla ilgili change.org’da “Atatürksüz müfredat istemiyoruz” başlığı altında imza kampanyası başlatıldı. 70 binden fazla kişinin imzaladığı kampanyada “Atatürkçülük yalnızca bir ders değil, çağdaş ve aydınlık bir Türkiye demektir. Hazırlanan bu müfredat laik ve bilimsel eğitimi yok etmeyi amaçlamaktadır. İktidar, eğitimi çağdaş değerlerden uzaklaştırarak şimdi de çocuklarımızın geleceğini yok edecektir. Bu ülke Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’dir ve sonsuza dek böyle kalacaktır” açıklamasına yer verildi.
Evrim teorisiyle ilgili derslerin yeniden müfredata eklenmesi için de bir imza kampanyası başlatıldı. “Yeni MEB Ortaöğretim Müfredatına "Evrim ve Yaşamın Başlangıcı" konusu eklensin” başlıklı kampanyaya şu ana kadar 8 bin kişi katıldı.
KADIKÖY’DEN TEPKİ GÖSTERECEKLER
Yeni eğitim müfredatına eğitimciler dışında öğrenciler ve veliler de karşı çıkıyor. Değişikliğin geri çekilmesini isteyen vatandaşlar seslerini duyurmak için protesto eylemleri yapacak. Bilimsel Laik Eğitim Hareketi sosyal medya üzerinden yaptığı duyuruyla duyarlı tüm vatandaşları 16 Eylül Cumartesi günü 17.00’da Kadıköy Süreyya Operası önünde düzenlenecek “Bilim Dışı Müfredatı Durduralım” eylemine katılmaya çağırdı. Eyleme sosyal medya kullanıcılarından da destek geldi. Bilimsel ve laik eğitim isteyenler 16 Eylül’de Kadıköy’de olacaklar.
DEĞİŞİKLİKTE NELER VAR?
-Uzun zamandır tartışılan evrim teorisinin lise müfredatından çıkartılacağı artık kesin. Eski müfredatta lise son sınıfta yer alan Evrim ünitesi, yeni düzenlemeyle beraber artık eğitim programında yer almayacak.
-Cihat kavramı İmam Hatip liselerinde Fıkıh ve Temel Dini Bilgiler dersinde öğretilecek. 7. Sınıflar için verilen Sosyal Bilgiler dersinde de Osmanlı Dönemi bölümünde anlatılacak. Cihat kavramının din dersi dışında başka bir derste anlatılacak olması karşı çıkılan konuların başında geliyor.
- Eski programda yer alan Çağdaş Türkiye Yolunda Adımlar ve Atatürkçülük adlı üniteler tek bir ünite altında birleştiriliyor. Eğitimciler, Atatürkçülük ile ilgili konuların azaltıldığı ve öğrencilere daha az anlatacağını düşünüyor.
-Avrasya Tüneli, Maltepe Sahil Park, Osmangazi Köprüsü ve Marmaray, Coğrafya öğretim programının Doğal Çevrenin Kullanımı konusunda örnek olarak gösterilecek.
-15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü, ortaokul öğrencilerine Etkin Vatandaşlık dersi altında sunulacak.
-Felsefe dersi 10.sınıftan itibaren işlenmeye başlanacak, Beden Eğitimi dersinin adı da Beden Eğitimi ve Spor olarak değişti.