Mültecilere yardım, ama nasıl?

Dünyanın gündeminde olan mülteci sorununda, devletin yanı sıra yurttaşlara da görevler düşüyor. “Sığınmacılar için neler yapabiliriz?” sorusunun yanıtını, Kadıköylü mülteci dernekleriyle aradık

10 Eylül 2015 - 14:50
Gökçe UYGUN
Küçük bedeni Bodrum sahiline vuran Aylan Kurdi’nin görüntüsü malum... Bu içler acısı manzara, mülteci sorununun da sembolü oldu.
Bugün sadece Türkiye’nin değil dünyanın mevzusu olan mülteciler, bir yandan savaş travmalarıyla, bir yandan açlıkla, bir yandan da ırkçı müdahalelerle boğuşuyor.
Peki ya, devletin zorunlu yapması gerekenler, sivil toplum örgütlerinin gönüllü çalışmaları bir yana, bireysel olarak bu sorunun çözümünün neresinde/nasıl durabiliriz? Biz de buradan hareketle Kadıköy merkezli yardım derneklerinin kapısını çaldık, “Neler yapılabilir?” sorusuna yanıt aradık.
O derneklerden biri Koşuyolu’ndaki Yetişkin Eğitimi Uygulama ve Araştırma Derneği (Yuva).  Derneğin Direktörü Erdem Vardar, Yuva’nın mültecilerin mesleki becerilerinin geliştirilmesi ve iş bulmalarının ve sosyal uyumun kolaylaştırılması üzerine çalıştığını, çocuklar, gençler ve kadınların korunması için projeler yürüttüğünü anlatıyor. Vardar, “Mültecilerle çalışan bir derneğin başkanı olarak birçok arkadaşım onlar için biz ne yapabiliriz diye soruyor bana. Sanırım ve umuyorum bu insanların neden Suriye veya Irak’tan Türkiye’ye geldiklerini tartışmaya gerek yok” diyor.  Vardar, birey olarak yapabileceklerimiz konusunda “Öncelikle ayrımcılık ve kötü muameleden kaçınmak gerek. Çocuklara gösterdiğimiz sempatiyi yetişkinler için de gösterelim. Türkiye’den AB’ye geçmeye çalışan insanların büyük kısmı burada iş bulamadıklarından veya çalışıp para alamadıklarından veya işyerinde tacize uğradıklarından kaçıyor. Sokakta, mahallede, her yerde insanların “iğrenerek” bakmaları ve davranmalarından dolayı burada yaşayamıyorlar. Ebeveynlerinin insan onuruyla yaşamalarını sağlayabilirsek çocukların geleceği de garanti altına alınabilecek” diyor.

BAĞIŞLA FARK YARATMAK…
Tek seferlik yemek, kırtasiye bağışlarının önemli fakat yeterli olmadığını vurgulayan Erdem Vardar, şunları söylüyor: “Bugünü kurtarmak yetmiyor artık, bunu zaten devlet kurumları yapıyor. Türkiye’de çoktan örgütlenmiş, en çok yardıma muhtaç insanları tespit etmiş, onlarla birlikte onları destekleyen kurumlar var. Kendi örgütünüzü kuramıyorsanız bırakın şüpheciliği ve harekete geçin. Mültecilere destek olan sivil toplum kuruluşlarına uzun dönemli/düzenli aralıklarla bağış yapın. Meblağ fark etmez, emin olun fark yaratırsınız.”

‘‘HERKES BİR ŞEY YAPABİLİR’’
Koşuyolu’ndaki bir başka sivil toplum kuruluşu da Hayata Destek Derneği. Doğal veya insan kaynaklı afetlerden etkilenmiş toplumların acil ihtiyaçlarını karşılamak ve temel haklarına dair destek sunan bir insani yardım kuruluşu olan derneğin İletişim ve Kaynak Geliştirme Asistanı Müge Hızal, yürüttükleri üç ana programdan birinin mültecilerle ilgili olduğunu belirtiyor.
2011’de Suriye savaşı başladığında, sınır bölgesinde acil yardım programı başlattıklarını, ilk aşamada mültecilere yardım paketleri dağıttıklarını anlatan Hızal, “Sonra kamp alanlarındaki sığınmacılar şehirlere yayıldıkça bizim projelerimiz de evrimleşti. Paket yardımı yerini nakit yardıma bıraktı.  Hatay ve Urfa’da toplum merkezleri açtık. Bugüne dek her iki merkezden toplam 12 bini aşkın mülteci yararlandı. Mültecilerin Türkiye’deki yaşama alışmaları için her konuda destek veriyoruz, eğitimler ve etkinlikler düzenliyoruz. Ev sahibi toplum için de Arapça eğitimi veriyoruz. Çünkü maalesef bu savaş bitecek gibi durmuyor. 5 yıl oldu… Bu insanların topluma entegre, toplumun da onlara entegre olması gerek.” diye konuşuyor.

İSTANBUL’DA YENİ MERKEZ
Müga Hızal, Ekim’de İstanbul’da Suriyelilerin en yoğun yaşadığı ilçe olan Küçükçekmece’de yeni bir merkez açacaklarını vurgulayarak, şöyle devam ediyor; “Biz bir STK olarak elimizden geleni yapıyoruz. Siz de bir birey olarak evinizi mültecilere açabilir ya da yemeğinizi paylaşabilirsiniz. Bu desteği bizler aracılığıyla da yapabilirsiniz.
Örneğin İstanbul’da açacağımız toplum merkezi için oyuncak, kırtasiye malzemesi bağışı yapabilirsiniz. Zaten Aylan’ın fotoğrafından sonra telefonlarımız susmaz oldu. Gönüllülere hep açığız. İstanbul’daki merkezimize gelip bilgisayar dersi verebilir, masal anlatabilir, çocuklarla resim yapabilirsiniz. Herkesin yapabileceği bir şey illaki var…”
Yuva Derneği: 0216 325 00 44
Hayata Destek: 0216 336 2262

ARŞİV