Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Aile Mahkemeleri” başlıklı raporunu yayınladı. Raporda kadına yönelik şiddetle mücadelede aile mahkemelerinin başarısız olduğu ve 6284 sayılı Kanun’un uygulamalarında büyük eksiklikler olduğu kaydedildi.
TEDBİR KARARLARI YETERSİZ
Raporda, aile mahkemelerinin kadınlara ve çocuklara yönelik ekonomik, sosyal ve psikolojik destek, kreş desteği gibi tedbirleri ihmal ettiği belirtildi. Koruma tedbirlerindeki eksikliklere de dikkat çekilen raporda, kanunda en fazla 6 ay olarak belirlenen koruma tedbirinin uygulamada en fazla 1 ay verildiği vurgulandı. Tedbir kararlarının kadınların ihtiyaç duyduğundan daha kısa süreli verilmesi, tedbirin uzatılması için kolluk kuvvetlerinin ve aile mahkemelerinin kanuna aykırı biçimde delil istemesi, kadınların tedbir kararı aldırabilmek için şikayetçi olmaya zorlanması, özellikle kolluk kuvvetlerinin kadınları yanlış bilgilendirmesi ve caydırmasının kadınların tedbir kararı hakkına erişimini engellediği ifade edildi.
Tedbir kararlarının uygulama sürecinde de kadınların birçok sorunla karşılaştığının ifade edildiği raporda, özellikle koruma kararlarının faillere geç tebliğ edilmesinin ve tebliğ edildikten sonra kolluk kuvvetleri tarafından takip edilmemesinin, kararı ihlal eden fail hakkında işlem yapılmamasının kadınların şiddet görmeye devam etmesiyle sonuçlandığı belirtildi. Bunun yanı sıra elektronik kelepçe gibi taleplerin kadınlar tarafından yetkililere iletildiği ancak “kelepçe yok” denilerek bu taleplerin reddedildiği de raporda yer aldı. Aile mahkemeleri tarafından verilen tedbir kararlarının ise çoğunlukla gizlilik ve uzaklaştırma gibi kararlarla sınırlı olduğu; kadınların ve çocukların şiddetten uzaklaşması, ekonomik ve sosyal olarak güçlenmesi için gerekli olan geçici nafaka, geçici velayet, geçici maddi yardım gibi taleplerin ise mahkemelerce kabul edilmediği ortaya kondu.
KADINLAR MAĞDUR EDİLDİ
Raporda, boşanma davalarının yıllarca sürdüğü ve kadınların bu süreçte hem maddi hem manevi kayıplar yaşadığı tespit edildi. Mahkemelerin cinsiyetçi yaklaşımları nedeniyle kadınların çalışması ya da çocuk sahibi olmak istememesi bile "kusur" olarak değerlendirildi. Bazı durumlarda, şiddet uygulayan erkekler daha az kusurlu bulundu. Çocukların şiddetten etkilenmemesi için gereken tedbirlerin alınmadığının belirtildiği raporda mahkemeler, kadına verilen uzaklaştırma kararlarını çocuklar için uygulamadı. Adli görüşme odalarının yetersizliği, çocukların güvenliğini tehlikeye attı. Ayrıca, şiddet uygulayan babaların çocuklar aracılığıyla kadınları tehdit etmeye devam ettiği belirtildi. Kadınlar, nitelikli hukuki desteğe erişemedikleri için haklarını savunmakta zorlandı. Adli yardım avukatlarının davalara yeterince odaklanmadığı ve kadına yönelik şiddet konusundaki bilgi eksikliğiyle hareket ettiği gözlemlendi. Bu durum, kadınların adalet arayışını daha da zorlaştırdı.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Mor Çatı, raporunda kadınların şiddetten korunmasını sağlamak için aile mahkemeleri ve kolluk kuvvetlerinin:
● Cinsiyet eşitlikçi bir yaklaşımla çalışması,
● Risk analizlerini etkili bir şekilde gerçekleştirmesi,
● Şiddete maruz kalan kadınların ihtiyaçlarına duyarlı ve bütüncül bir destek sunması gerektiği belirtildi.
Raporda, ayrıca ücretsiz ve nitelikli hukuki destek mekanizmalarının güçlendirilmesi ve tedbir kararlarının etkin uygulanmasının sağlanması gerektiğinin altı çizildi.