ÖMÜR UZATAN 10 YEŞİL BESİN

Obezite ile ilgili çalışmalar yapan Dr. Fevzi Özgönül, biriken yağlardan kurtulmanız ve yaz sonrası sağlıklı bir vücut elde etmek için sofralarınızdan eksik etmemeniz gereken 10 yeşil besini anlattı.

04 Eylül 2014 - 16:06
Obezite ile ilgili çalışmalar yapan Dr. Fevzi Özgönül, biriken  yağlardan kurtulmanız ve yaz sonrası sağlıklı bir vücut elde etmek için sofralarınızdan eksik etmemeniz gereken 10 yeşil besini anlattı.

-Enginar: Karaciğer dostu olarak bilinen enginar, içerdiği vitamin ve mineral yoğunluğu ve antitoksin özelliği ile birçok hastalıkta destek tedavi olarak kullanılıyor. Özellikle yapraklarından gıda desteği olarak faydalanılıyor. Enginar aynı zamanda mide ve sindirim sistemi dezenfektanı olarak da biliniyor. Bunun dışında kalp hastalıklarında, romatizma, safra kesesi ve karaciğer rahatsızlıklarında da yararlı. Enginar yemeği yaparken sadece taban bölümü değil, yapraklarının da pişirilip dip kısmının sıyrılarak yenmesi tavsiye edilir.

-Bezelye: Protein, lif ve nişasta açısından zengin bir sebzedir. A, C ve B vitaminlerinin yanı sıra demir, potasyum ve fosfor gibi mineralleri de içinde barındırır. Birçok yemek çeşidinde, soğuk yemeklerde ve çorbalarda da kullanılabilir.
 
-Bakla: Protein ve vitaminler açısından son derece zengin bir sebze olan baklanın taneleri tazeyken yeşil, kuruyunca açık kahverengidir. Kuru bakla, taze baklaya göre daha besleyicidir. Kuru baklanın 100 gramında yaklaşık olarak 25 gr. Protein, 60 gr. Karbonhidrat vardır. Ayrıca bakla B1, B2, B6 ve K vitaminlerinin yanı sıra potasyum ve magnezyum mineralleri açısından da oldukça zengindir. 
 
-Ispanak: Demir deposu olarak bilinen ıspanak ayrıca A, B, C ve E vitaminlerinden, magnezyum, fosfor ve iyot mineralleri ve protein açısından da çok zengin bir sebzedir. Bu nedenle vücudun direncini arttırır, özellikle bahar aylarında nükseden hastalıklara karşı vücudu korur. Kemik ve dişleri de güçlendirir. Diş çürümelerine karşı koruyucudur.Ispanağı salata olarak, kıymalı veya zeytinyağlı yemek olarak hata atıştırmalıklar içerisinde bile kullanabiliriz.
Tüm bu faydalarına karşın ıspanak, gut hastalarına, eklem iltihabı olanlara, böbrek taşı şikâyeti olanlara tavsiye edilmez.
 
-Biberiye: Nane ile aynı aileden olan ve hemen hemen her mevsimde bulunabilen biberiye, A, B ve C vitaminleri bakımından oldukça zengin, ayrıca yüksek oranda demir içerdiği için demir eksikliğine bağlı kansızlık rahatsızlığında da kullanılabilir. Biberiye, sos ve salatalara hoş bir tat vermek için kullanılır, ayrıca balık ve et yemeklerinde de tat ve aroması için kullanılmaktadır. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde, mide ülserinde, hazımsızlık ve sindirim sisteminin yavaş çalıştığı kabızlık gibi durumlarda, migren tipi baş ağrılarında faydalı olabilir. Hatta biberiye yağı kas ve eklem ağrılarını hafifletmekte kullanılabilir.
Her zaman olduğu gibi aşırı kullanımı önerilmez.
 
-Taze fasulye: Vitamin, mineral ve antioksidan bakımından oldukça zengin bir sebze olduğu için özellikle mevsiminde haftada 2 defa, özellikle öğlen öğünlerinde etli veya zeytin yağlı olarak tüketilmesi önerilmektedir. Kalorisi düşük, yağ bakımından fakir bir sebze olsa da bol lifli yapısı sebebi ile diğer gıdaların sindirimine yardımcı olduğu ve sindirim sisteminin daha rahat çalışmasını sağladığı için ayrıca kötü kolesterolün bağırsaktan emilimini engellediği için yararlı bir yiyecektir.
Özellikle A vitamini yönünden zengindir, cilt ve göz sağlığı için yararlıdır. İçerdiği  Lutein, zea-xantin ve Beta karoten gibi anti oksidanlar sayesinde vücutta bulunan serbest radikallerin zararlı etkilerini yok eder, yaşlanmayı geciktirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
 
-Kuşkonmaz: Zeytinyağlı yemek, salata veya çorba olarak tüketilmektedir. Özellikle  Akdeniz ülkelerinin şifalı bitkilerindendir.
A, B, C vitaminleri dışında kalsiyum, magnezyum ve demir bakımından da zengindir. Soğuk algınlığı, hazımsızlık, şişkinlik ve ödem atılmasına yardım eder. Ayrıca karaciğer ve safra kesesi için de yararlıdır. Lif açısından zengindir, içeridiği kalsiyum sebebi ile kemikleri güçlendirir. Bağırsak florasında probiyotik bakterilerin çoğalmasını destekler, böylece sindirimi güçlendirir.
Kuşkonmaz bitkisi yüksek oranda pürin içerdiği için böbrek yetmezliği olan hastalar ve gut hastalığı olanların bu şifalı bitkiyi tüketmemesi önerilir.
 
-Semizotu:Vitamin ve mineral bakımından oldukça zengindir.Semizotunun içerdiği omega 3 doymamış yağlar, balıklarınkiyle kıyaslanabilecek düzeydedir: Kanama hastalıklarında ve peklikte çok yararlıdır.Yaşlı, hasta ve diyet yapan kişiler için çok uygun bir sebzedir. İdrar söktürür,kanı, üre ve benzeri pisliklerinden temizler, sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirir,böbrekteki kum ve taşı döker. Şeker hastalarının susuzluğunu azaltan bu besin,yeşil salata olarak yenilirse daha faydalıdır.
 
-Brokoli: A, C, E vitaminlerini ve diğer vitaminler bakımından, ayrıca demir, bakır, potasyum ve kalsiyum mineralleri açısından oldukça zengindir. Salata olarak, haşlanmış olarak, zeytinyağlı yemek olarak ve çorba olarak sıkça tüketilir. Mükemmel bir antioksidandır.
 
 
-Taze sarımsak: Mevsimsel salgın hastalıklarda koruyucu olarak, tansiyon ve kolesterol düşürücü olarak, kan sulandırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici olarak faydaları saymakla bitmez.

ARŞİV