Müzik yasağı devam ediyor!
Pandemi kapsamında alınan önlemlerin kaldırılmasının ardından gözler 00:00’dan sonra uygulanan canlı müzik yasağına çevrildi. Müzik yasağının hala kaldırılmamış olması ise müzisyenler tarafından tepki topluyor
Bilim Kurulu toplantısının ardından, 2 Mart Çarşamba akşamı koronavirüs salgınına karşı alınan yeni kararları duyuran Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, COVİD-19 ile ilgili getirilen birçok zorunluluğun kaldırıldığını, gece 00.00'dan sonra uygulanan canlı müzik yasağının devam edeceğini açıkladı. Bu konu müzisyenler tarafından tepki topladı. Müzik yasağının yaşam tarzına müdahale olduğunu savunan müzisyenler, kendileri için de yasağın kaldırılmasını talep ediyorlar. Bu konuyu müzisyenlerle konuştuk.
“HAYAT TARZINA MÜDAHALE”
Kadıköylü müzik grubu Klor, konuya ilişkin gazetemize şu açıklamalarda bulundu: “Biz pandemi sürecinde müzik yapmaya başladık, hatta karantina döneminde kapanıp kayıtlarımızı yaptık. Pandemide doğan bir çocuk gibiyiz. Getirilen müzik yasağı, bir kesimin hayat tarzına yapılan müdahaledir. Yasağın asıl sebebinin pandemi olmadığını, diğer tüm kısıtlamaların kalkmasıyla birlikte net olarak anlamış olduk. Bu müzik yasağının bir an önce kalkmasını bekliyoruz. Bu konuda net bir tavır sergileyen, sesini yükselten herkese grubumuz adına teşekkür ediyoruz.”
“ÇOK ANLAMSIZ BİR YASAK”
Müzisyen Bahadır Sağlam, “Küresel bir salgınla karşı karşıya olduğumuz için, ister istemez tüm sektörlere etki etti. Haliyle müzik ve eğlence sektörü de bu süreçte ciddi yaralar aldı. Pandemi ile ilgili bir takım düzenlemeler yapıldı ama bunlar eğlence sektörü için kısıtlama gerektiren düzenlemeler oldu. Pandemi süreci içinde getirilen tüm kısıtlamalar yavaş yavaş hayatımızdan çıkarken, geriye bir tek müzik yasağı kaldı. Bana sorarsanız tüm yasakların kalkmış olmasına rağmen müzik yasağının belirli bir saatten sonra devam ediyor olması çok anlamsız. Bu sektör hiç de küçük bir sektör değil, binlerce insan hayatını kazanıyor, görünmeyen ama varlığı ile sektörü ayakta tutan bir sürü çalışan var. Her şey bir tarafa, sanatın kısıtlaması söz konusu olamaz. Sanat toplumların bağdaştırıcı gücüdür. Sanatın gelişmiş olduğu toplumlara bakın, her birinin ne kadar yüksek refah seviyesinde olduğunu göreceksiniz. Ben de diğer tüm müzisyen dostlarım gibi, var olan tüm yasakların en kısa sürede kaldırılmasını umuyorum.” İfadelerini kullandı.
“SEKTÖRDE VAR OLMAYA ÇALIŞIYORUZ”
6 yıldır profesyonel olarak müzikle ilgilenen Sema Meşin, “Pandemi sürecinde hayatımızın her alanında oldukça büyük yeniliklere tanıklık ettik, ediyoruz da. Herkesin dört gözle beklediği bir ‘normalleşme’ süreci nihayet geldi gibi görünüyor. Eğlence sektöründeki kısıtlamalarda bir rahatlama olmadıkça, bizim de müzisyenler olarak rahatladık dememiz çok zor.” dedi ve şöyle devam etti: “Zorunlu ihtiyaçlara hitap etmediği düşünülen her sektör maalesef bütün olumsuzluklar için en büyük bedeli ödemek zorunda kalıyor. Bu durumun değişmesinin tek yolu da meslek grupları arasında ‘diğer’ seçeneğinde bulunan, fakat hayatımızın içinde vazgeçilmez olan bütün meslek gruplarına ilginin ve desteğin daha çok artmasıyla mümkün olabilir.”
“BİZLERİ UNUTUYORLAR”
Hem keman çalan hem de şarkı söyleyen Üner Demir, “Hes kodu ve maske zorunluluğu gibi uygulamaların kalkmasından sonra müzik yasağının hala sürdürülmesi hakkında yöneticilerin çok bir fikri olduğunu düşünmüyorum. Kendileri de bunu neden sürdürdüklerini bilmiyorlar bence. Bana kalırsa bu yasakları kaldırdıkları gün müzisyenleri hiç düşünmediler bile. Bugüne kadar ki politikalarından bunu anlıyorum. Toplumun bir kısmında, bunun çeşitli nedenlerden dolayı bilerek yapıldığı konusunda bir düşünce var. Ben müzisyenleri o kadar dahi düşündüklerini sanmıyorum. Bence bizleri unutuyorlar. Geçen gün içişleri bakanına bu soruldu, bence ancak orada akıllarına gelmişizdir. Yakında bunu kaldıracaklarını düşünüyorum. Pandemi sürecinde tüm müzisyen arkadaşlarım da ben de çok zor geçindik. Yardımlar çok kısıtlı kaldı. Birçok müzisyen arkadaşlarımız müzik materyallerini satmak zorunda kaldı. Dolayısıyla bu müzik yasağının keyfi olarak sürdürülmemesi ve bir an önce durdurulması bizim için hayati bir önem taşıyor.” şeklinde konuştu.