Varlığı tarih öncesi döneme kadar uzanan Kadıköy, insanoğlunun hep ilgi duyduğu önemli yerleşim merkezlerinden oldu
Mustafa SÜRMELİ
Tarihi yarımadada bulunan Arkeoloji müzesinde Kadıköy’den çıkarılan birçok eser sergileniyor. Kurbağalıdere yukarılarında, Moda’da, İçerenköy’de Taş Devri’ne ait kalıntılara rastlandığı arkeolojik araştırmalarda belirtilmekte.
“Bir Dünya Cenneti Kadıköy ve Edebiyatımız” kitabında Haluk Öner, 1942-1952 yılları arasında yapılan kazılarda bronz çağına ait kalıntıların bulunduğunu ifade ediyor. Ayrıca 1987’de Kadıköy Belediyesi’nin alt yapı çalışmaları sırasında da bazı kalıntılar bulununca Arkeoloji Müzesi’nin kazılarında M.Ö. 5. ve 4. yüzyıla ait olduğu tespit edilen lahitler, depo ve mutfak kaplarına ait çok sayıda kalıntı bulunur.
BAKIR ÜLKESİ DENİYORDU
Kadıköy’ün, tarihte çeşitli dönemlerde Harhadon, Khalkedonia, Halkidona gibi “körler ülkesi” veya “bakır ülkesi” anlamına gelen çeşitli isimlerle anıldığı belirtiliyor. Kadıköy Belediyesi’nin kültür hizmeti olarak yayınladığı, Celal Esat Arseven’in “Kadı Köyü Hakkında Belediye Araştırmaları” kitabında da Kadıköy’e Halkidon (Chalkidon) adının verildiği belirtilmekte. Halkidon’un, Fenike dilinde yeni şehir, Yunanca bakır ya da bakır memleketi anlamına geldiği ifade ediliyor. Zira arazinin demir ve bakır madenleri bakımından zengin olduğu çeşitli kaynaklarda geçiyor. Arkeoloji Müzesi’nde altyapı ve temel kazma çalışmaları sırasında bulunan demir parçaları sergileniyor. Demir işleyen atölyelerin ise Kalkhedon’un batı yönündeki liman çevresinde yer aldığı belirtiliyor.
TİCARET MERKEZİYDİ
Halkidon; Bizans, Megaralılar tarafından kurulmadan önce Fenikelilerce bilinen ve Fenike gemilerinin Karadeniz’e giderken uğradığı bir yerdi. Megaralılar ve Fenikelilerin ticaret merkeziydi. Fenikelilerden sonra Akalar, İstanbul Boğazı’ndan Gebze’ye kadar sınırı olan Khalkedon devletini kurup, ticari gemilerden vergi aldı ve kendi parasını bastı.
Kentin, biri Haydarpaşa koyuna bakan, diğeri Kurbağalıdere girişinde olan iki limanı vardı. Çevresi sur duvarlarıyla çevrili kentin kuzey tarafında nekropol (mezarlık) bulunuyordu. Bu arada Kurbağalıdere’ye Halkidonya Suyu denildiği, kentlilerin su ihtiyacını buradan temin ettikleri de kaydedilmekte.
Ayasofya’yı yapan İmparator Justinien’in yazlık sarayları ve hamamlarının Fenerbahçe yarımadasında bulunduğu, Bizanslılar'ın bu yarımadaya Hieron Burnu dediği de belirtiliyor.