“Nuh Köklü Daima Bizimlesin”

Yeldeğirmeni’nde kartopu oynarken uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitiren Nuh Köklü ölümünün 5. yılında anıldı

18 Şubat 2020 - 10:16

Gazeteci Nuh Köklü, 17 Şubat 2015 tarihinde arkadaşlarıyla birlikte Kadıköy Rasimpaşa Mahallesi Karakolhane Caddesi’nde kartopu oynadığı sırada kartopunun aktar olarak esnaflık yapan Serkan Azizoğlu’un dükkânına isabet etmesi nedeniyle Azizoğlu tarafından bıçaklanmıştı. Hafızalarımıza “kartopu cinayeti” olarak kazınan bu acı olayın ardından hayatını kaybeden Nuh Köklü katledildiği yerde her yıl anılıyor. Arkadaşları ve dostları Nuh Köklü’yü aralarından ayrılışının 5.yılında yine anmak için 17 Şubat Pazartesi günü Karakolhane Caddesi’nde biraraya geldi, Köklü’nün öldürüldüğü yere çiçekler bıraktı ve anısına mumlar yaktı. “Nuh Köklü Daima Bizimlesin” yazısının ve öldürüldüğü tarihin not düşüldüğü pankartın yer aldığı anmada, fotoğrafının önüne bir duble de rakı bırakıldı.

KEŞKE CAFERAĞA’DA OYNASAYDIK”

Hüznün, öfkenin ve özlemin hâkim olduğu anmada arkadaşları ve dostları Köklü hakkındaki düşüncelerini ve duygularını paylaştı. “Nuh kardeşimize bir nefret cinayeti yaşatıldı. Aslında bu ideolojik bir baskının sonucunda yaşanan bir cinayetti.” diyen Murat Mıhçı, “O akşam Caferağa’da mı yoksa Yeldeğirmeni’nde mi kartopu oynasak diye arkadaşlarımız arasında yazışıyorduk. Yeldeğirmeni’ndeki arkadaşlarımız ısrar edince Yeldeğirmeni oldu. Keşke Nuh’a o kartoponu Caferağa’da oynayalım diyebilseydim. O günden bu yana hep hatalı buldum kendimi. Bu bir cinayetti. Ama esas içimizden birer parçayı yok etmek isteyenlerin bir çabasıydı. Bu acılarımızın ortaklaştığı bir anma.”

AYNI EKMEĞİ PAYLAŞTIK”

Köklü’nün arkadaşlarından Alper Taş da duygu ve düşüncelerini şöyle dile getirdi; “Hep yüreğimizde, bilincimizde ve mücadelemizde yaşayacak. Nuh benim hayatımda özel bir insan. Çünkü üniversiteye birlikte başladık. Aynı evleri ve ekmeği paylaştık. Çok içtendi ve sevecendi. Can dostuydu. Arkadaşlarının başına bir şey gelsin istemezdi. Nuh da Bahadır Grammeşin arkadaşımız da nefret cinayetinin kurbanı oldu. Burada Bahadır’ı da anıyoruz. Devrimci gençlik mücadelesinde edindiği değerleri gazetecilik alanına da taşıdı. Gazetecilerin güvenceli çalışmaları ve sendikal hakları için mücadele etti ve işinden atıldı. ”

MÜCADELESİNE DEVAM EDERDİ”

“Geçen yıl da burada anmıştık. Onun bir nefret dilinin kurbanı olduğunu haykırmıştık” sözleriyle konuşmasına başlayan CHP İstanbul Eski Milletvekili ve gazeteci Barış Yarkadaş, o günde bu güne bir şey değişmedi diyerek şöyle devam etti; “Nuh’u katleden nefret dili hala Türkiye’de egemenliğini koruyor. Nuh’u en çok arkadaşlığımızın en sıcak olduğu dönemlerde hem Çağdaş Gazeteciler Derneği’nde hem de Türkiye Gazeteciler Sendikası içinde verdiğimiz mücadeleden hatırlarım. Nuh Köklü denildiğinde Sabah Gazetesi’nin önünde artık tek başına kaldığı ve üstünde grev önlüğünü çıkartmadığı günler gelir. Nuh aramızda olsaydı yine mücadelesine kaldığı yerden devam ederdi. ”

CİNAYETİN SORUMLUSU İKTİDARIN DİLİDİR”

Katliamların ve nefret cinayetlerinin ardı ardına geldiği bir ülkede yaşadığımızı söyleyen HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da, “Nefret cinayetlerinin ve katliamların arkasında toplumu bu hale getiren devlet politikalarının rolü vardır. Nuh’un katledildiği dönemde dönemin başbakanı fırınları, bakkalları... esnafı sokak eylemlerini durdurmak için görev almaya çağırmıştı. Biz bu görevin ne olduğunu Ali İsmail Korkmaz’ın ve Nuh’un katledilmesinden biliyoruz. İktidarın dili Nuh Köklü cinayetinin temel sorumlusudur. Bu dil bitirilmeden toplumun bir bütün olarak huzura kavuşma şansı yok.” dedi.

Gezi Parkı eylemleri sırasında öldürülen Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ise duygularını şöyle dile getirdi; “Yıllardır analar ağlamasın çağrım var. Başka çocuklar katledilmesin. Ama oluyor. Sokakta öldürülenlerin yine annesi oluruz ve mücadele ederiz.”

Anma yapılan konuşmaların ve müzik dinletisinin ardından bir sonraki yıl yine birarada olmak üzere son buldu.


ARŞİV