Çocuklarda obeziteye dikkat!

‘Çocuklarda obezite ve diyabetin riskleri’nin tartışıldığı panelde, ebeveynlere hastalıkla ilgili önemli tavsiyelerde bulunuldu.

23 Mayıs 2012 - 15:40

Çocuklarda obezite ve diyabetin riskleri’nin tartışıldığı panelde, ebeveynlere hastalıkla ilgili önemli tavsiyelerde bulunuldu.

Lions Ata Evi’nde 11 Nisan Çarşamba günü, “çocuklarda obezite ve diyabetin riskleri”nin tartışıldığı bir panel yapıldı. Ataşehir okullarındaki obez ve diyabetli çocuklar ile velilerine yönelik bu panele; çocuk endokrinologu Prof. Dr. Hülya Günöz, çocuk Diyetisyeni Muazzez Garipağaoğlu ve çocuk psikologu Hülya Toparlak konuşmacı olarak katıldı.

Hülya Günöz 0-1 yaş arasının en hızlı büyüme süreci olduğunu, alınan kalorinin yüzde 20’sinin büyüme için harcandığını, bu dönemdeki yağ dokusunun vücut ağılığının yüzde 28’i olduğunu anlattı. Süt bebekliği sayılan 0-1 yaş arasında biberonla beslenme ve çocuğu biberonu bitirmek için zorlamanın, katı ve kalorili gıdalara erken geçmenin, yağ ve şekerden zengin beslenmenin bebekte yağ dokusunu hızla artırdığını ve bu fazlalığın kalıcı olma riskinin yüksek olduğunu vurgulayan Günöz, bebeklik döneminde çocuğu zorlayarak aşırı beslemenin yanlışlığı konusunda anneleri uyardı.

2-6 yaş arasının çocukta incelme ve yağ oranında azalma dönemi olduğunu, eğer bu incelme yaşanmıyorsa çocuğun erişkin yaşta şişman olma riskinin yaşıtlarından beş kat fazla olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hülya Günöz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu yaşlarda mutlaka fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırılmalı. 10-11 yaşlarında yağlanma yeniden artıyor, yağ dokusundan salgılanan ‘leptin’ adı verilen hormon ergenliğe hazırlıyor, şişman çocuklar bu yüzden ergenliğe daha erken giriyor. Ergenliğin başlaması ile özellikle erkek çocuklarda yağlanma azalıyor, ergenlik dönemi sonucunda yağ dokusu devam ediyorsa şişmanlığın kalıcı olma riski yüzde 75. Yağ dokusunun salgıladığı diğer bir hormon adiponektin. Bu hormon; ensülin direnci, kas ve organ yağlanmasına karşı vücudu koruyor, yüksek karbonhidratlı beslenme ve oksidatif stres, bu hormonun etkisini azaltıyor. Geleneksel yemeklerle beslenmek şişmanlığa neden olmuyor, fast food tarzı beslenme ve gazlı içecekler obezitenin temelini atıyor. Bu tarz yemekler ve içecekler, okul kantinlerinin, hatta okul menülerinin vazgeçilmezi. Bu da çocuklarda önüne geçilemeyen yağlanmaya neden oluyor.” 

Prof. Dr. Hülya Günoz, şişmanlık için risk gruplarını da şöyle sıraladı:

-Ebeveyni şişman olan çocuklar.

-İri doğumlular(4500 gr üstü).

-Düşük ağırlıklı doğumlular( 2500 gr altı).

-Biberonla beslenme.

-Parçalanmış aile çocukları.

-Yaşlı anne çocukları.

-Kalabalık aile çocukları.

-Tek ebeveynli çocuklar.

-Tek çocuklar.

-Hareket kısıtlılığı olan engelliler.

-Çalışan anne çocukları.

-Bazı ilaçların uzun süre kullanımı.

 


ARŞİV