Pandemi öncesi yaşanmaya başlanan ve pandemi ile birlikte daha da derinleşen ekonomik kriz, vatandaşları kara kara düşündürmeye devam ediyor.
Ard arda gelen zamlar nedeniyle ekonomik davranışlarını günü kurtarma üzerine kuran vatandaşların neler yaşadıklarını yansıtmak için pazarın yolunu tuttuk. Kadıköy tarihi Salı Pazarı’na giderek gıda fiyatlarındaki artış ve geçim sıkıntısını, hem pazarcılar hem de vatandaşlar ile konuştuk.
“GÜNÜ KURTARMAYA ÇALIŞIYORUZ”
“Çiftçi çok zor durumda. Masraflar arttı. Köylü artık bu işi yapmak istemiyor. Desteğe ihtiyacı var.” diyen Bahattin Kılıç, “Marketlere göre pazar yine en uygun yer. Herkese hitap ediyor. Pazarda 4 lira olan domates markette 14-15 lira. Günü kurtarmaya çalışıyoruz. Kredileri ödeyemiyoruz. Elimizdeki tezgaha sahip çıkmaya çalışıyoruz. Gelen gidiyor. Hayal kuramıyoruz artık. Pazara gelen çoğu kişi alışveriş yapmadan gidiyor. İnsanlar çok stresliler, iyi değiller. Ortamın düzelmesi gerekiyor. Burada yaşananlara tanık olmak için bir gün geçirmeniz gerek.” sözleri ile yaşadıkları sıkıntıyı anlattı.
Memet Yumuk da düşüncelerini şöyle dile getiriyor: “Şu an satış yapamıyoruz. Tezgahtaki ürünü 2-3 gün gezdiriyoruz, bitiremiyoruz. Mazot, nakliye, yeme ve içme hepsi masraf. Müşterinin alım gücü yok. Gelen ufak bir salkım üzümü çocuğuna alıyorsa alıyor. Yoksa bırakıyor. İki ya da üç kilo alan çok nadir. Bir kiloyu geçtiği zaman almayan bırakan çok oluyor. Evimiz kira değil, bir oğlum da memur. Onun maaşı ile kendimizi dolandırıyoruz. “
“KİLO DEVRİ BİTTİ”
Kadıköy'de 12 yıldır pazarlarda tezgah açan Adem Yumuk da fiyatlar arttığı için satışların durgun olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Gelen gidiyor, birikim yok. Mal almaya zorlanıyoruz. Hiçbir şeye yetişemiyoruz. Sultanbeyli'de oturuyorum. Kadıköy'e gelmek için 100 TL'lik yakıt alıyorum. Sabah gelmek akşam da dönmek için yetiyor. Vatandaşın alım gücü yok. Her gelen 100 gram tadımlık kuruyemiş alıyor. Bir - iki kilo devri bitti. Esnaf, tezgahtan bir kilo ürün almaya gelenlerin önüne kırmızı halı serecek duruma geldi.”
Pazara alışveriş için gelen Yaşar Saraçoğlu, fiyatların geçen senenin iki katı olduğuna, bu kadar hızlı bir artış görmediğine dikkat çekerek, “Tek yaşıyorum, evim kira değil ona rağmen zorlanıyorum. Ucuz ürünlerden yarım ya da bir kilo alıyorum. Asgari ücretle yaşayan aileler nasıl geçiniyor anlamakta zorlanıyorum.”
“FİYATLAR ARTIYOR AMA MAAŞLAR...”
“Önceden daha rahat geçiniyorduk. Banka emeklisiyim. Kendi evim. Bir kızım ve torunum var. Kalabalık da değiliz. Ona rağmen ay sonunu getiremiyoruz.” diyen Nihal Balcı, “Pazara 150 TL ile geliyorum. Peyniri de kartla alıp gidiyorum. Eskiden iki kilo aldığım şeylerden yarımşar kilo alıyorum. Örneğin dolma yapmak için kabaktan üç tane aldım. Pahalılık çok fena. Gidişat hiç iyi değil. Asgari ücretle geçinen insanlara hüngür hüngür ağlamak gerekiyor. İmkanım olduğu sürece çevremdeki kişilere de yardımcı olmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı. Ayşe Korkmaz ise şunları söyledi: “Pazar çok pahalı. Her geldiğimde fiyatlarda artış oluyor. Ama maaşlar artmıyor. Alım gücü düşüyor. Memur olduğum halde zorlanıyorum. Ekonomik durumu daha düşük olan insanlar nasıl geçiniyor anlayamıyorum. Çünkü çok zor. ”